9 : ATEŞ VE SU

502 52 118
                                    

Keyifli okumalar 😘 (Zeliş'in hesabı: @sunblumer)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar 😘 (Zeliş'in hesabı: @sunblumer)

*****

Sanırım kaybolmuştum. Yamaç beni bırakıp gittikten sonra biraz yürüyüş yaparsam kafamdaki düşüncelerin kaybolacağanı düşünmüştüm ama kaybolan bendim.

Ne kadar olmuştu? Muhtemelen yarım saati geçmiştir ve oyun bitmiştir belki de. Benim olmadığımı fark edecekler.

Beni bulurlar.

Çantamdan telefonumu çıkardım ve bir kez daha çekiyor mu diye baktım. Sağ üst köşede sinyal yok yazısını görmemle oflayarak telefonu cebime soktum.

Olduğum yerde durdum ve düşünmeye başladım. Tamam yürümeye devam edersem daha da uzaklaşırım o yüzden bir yerlerde oturmam gerekli. Derin bir nefes verip gözlerimi kapattığımda doğayı hissetmeye çalıştım.

Hafif bir rüzgar temas etti tenime. Dal ve yaprak hışırtıları arasından kuş sesleri de kulaklarıma konuk oluyordu. Huzur içinde dudağımda bir tebessüm oluştuğunda ayağımda bir yumuşaklık hissettim.

Kaşlarımı çatıp gözlerimi açtım ve ayak bileğime baktım. Gördüğüm beyaz bir topakla çığlık atarak geriye kaçtım ve ayağımı sertçe çekmiş bulundum. Zıplayarak kaçmaya başladı. Dur o tavşan mı?

Hızla uzaklaşırken arkasından "Hey kaçma!" diyerek bağırdım ve ben de arkasından koşmaya başladım. Bembeyaz tavşan önde ben arkasında koşarken ortaya çıkan görüntü nasıldı bilmiyorum. Kerata çok hızlı koşuyor. "Hey! Üzgünüm öyle bağırmamalıydım, seni korkuttuğum için özür dilerim!" diye bağırdım koşmaktan dolayı bozuk çıkan nefeslerimin arasından.

Peki o durdu mu? Hayır aksine daha hızlı koştu ama ben neden koşuyorum arkasından bilmiyorum. "Benden korkma seni avlamayac," dur bir dakika otobüs kalkarken bu şakayı Begüm'e yapmıştım değil mi?

"Tamam bunun şakasını yaptım ama ciddi değildim valla bak," bir tavşana açıklama yaptığıma inanamıyorum. Peşinden koşmaya devam ederken artık karnıma kramp girince durmak zorunda kaldım. "Şaka maka bilmem artık akşam yemeğimizsin oğlum!" derken cümlelerim bozuk nefeslerim yüzünden kesik çıkıyordu.

Yanımdaki bir ağaca tutunup nefesimi düzene sokmaya çalışırken kalbim ağzımda atıyordu. Son bir derin nefes vererek başımı eğdiğim yerden kaldırdım ve etrafa baktım. Tamam daha da uzaklaşmama kaç puan?

"Offf," diye bulunduğum duruma sitem ederken az ilerde gözüme bir parıltı çarptı. Çarşaf gibiydi. Ağaçların arasından geçerken ne olduğunu görmeye çalışıyordum. Yaklaştıkça ne olduğu belli oluyordu ve bu... Aman tanrım! Bu bir göldü.

"Vay be," derken dudağımı dişleyerek karşımdaki gölete bakıyordum. "Yine iyisin tavşan efendi bu seferlik seni bağışlıyorum." Büyük bir göldü ve güneş yüzünden parlıyordu. Burada bir göl olduğunu bilmiyordum. Yavaş adımlarla göle doğru ilerlerken su ile kara arasındaki o çizgide durdum ve gölden yansımama baktım.

BÜYÜKADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin