"Korkma Asıl Katil Benim"

72 5 0
                                    

Merhaba,eğer hikayemi beğendiyseniz oylamayı unutmayın lütfen.
Ne kadar oy,o kadar yeni bölüm demektir,keyifli okumalar dilerim! :))

𔗫 


Saniyeler,dakikalar,saatler geçti ama hissettiğim o lanet duygu asla geçmedi,içimdeki o ürperti ne bedenimi rahat bıraktı ne de zihnimi.
Ne kadar süre ağladım o poşetin başında kim bilir?
Öyle ki,Zincirin beni sarstığını bile hissedememişim.
Nerede olduğumu,kim olduğumu, neden bunları yaşadığımı idrak edememişim.
Geçer diye beklediğim şeyler kuvvetini daha da arttırmış,beni ezmeye başlamıştı.
Pişmanlığım bir kere daha sarsmıştı bedenimi.Daha güçlü olsaydım belki kardeşim poşetin içinde değil de yanımda olurdu.
Tanrıya bir kere daha yalvardım canımı alsın diye.
Önüme gelen bardakla odaklandığım yerden gözlerimi ayırmış,bardağı uzatan Zincire bakmıştım.
Olduğum halden memnun değil gibiydi,oysa olmalıydı!
Bunları yapan oydu ve memnun olmak zorundaydı!

-Neden bakıyorsun öyle?
-Yapma Derin,ne kadar acınası olduğuna bakıyordum sadece.
-Bakmaya devam et o halde,bu Derini bir daha bulamayacaksın çünkü.
-Ben seni hep buldum Derin,yine bulurum.
-Göreceksin Zincir.

Bardağı yanıma bırakıp banyodan çıkmasıyla birlikte yine tek başıma kalmıştım.
Bu poşeti banyodan nasıl çıkartacaktım?
Psikolojim el vermezdi buna,kardeşimin parçalarını taşımak ağır gelirdi bana.
Yardım istemeyezdim bu yüzden kendi başıma taşımak zorundaydım,poşetin ağzını bağlayarak sırtıma attığımda ağırlığın etkisiyle geriye doğru sarsılmıştım.
Evden dışarıya çıkmadan önce etrafta kimse var mı diye kontrol ettikten sonra ormana doğru yürümüştüm,
Kardeşimi kendi ellerimle gömecektim.
Ormana geldiğimde düzgün bir yer belirleyip o bölgeyi kazdıktan sonra parçalara dokunmadan poşeti ters çevirip parçaların çukura düşmesini sağlamıştım,parçalar düşerken gelen sesler midemi bulandırmış,ağlamamı tetiklemişti.
En sonunda toprağı kapattıktan sonra
Evin yolunu tutmuştum.
İçimdeki garip his gittikçe artmış, yürümemi engellemeye başlamıştı.Başım dönüyordu ve bu da yürümemi daha da düzensizleştirmişti.Bir süre beklemeliydim,sakinleştiğimde tekrar yürüyecektim fakat ağzımdaki el bu isteğimi engellemişti.Ağzımı kapatan elle sarsılmış,sessiz çığlıklarımı atmaya başlamıştım.
Gözlerimin ağırlaşmasıyla direnmelerim son bulmuştu.

Uyandığımda etrafımdaki ışıklarla birlikte gözlerim kamaşmış ve acımaya başlamıştı.
Nerede olduğumu sorgulamaya başlamış,bir umut kaçabileceğim yerlere bakmıştım,yoktu.
Buz gibi soğuk konteynırın içerisindeydim
Her yerim bağlanmıştı fakat ağzımı bantlamamışlardı,bunu fırsat bilerek çığlık atmaya başlamıştım
Çığlıklarım aniden kapıdan giren kişiyle kesilmişti

-Oo uyanmış uyuyan güzel.
-Kimsin,beni neden buraya getirdin?
-Sence kimim Derin?
-Ben de sana soruyorum aptal!
-Eğer bir daha bana bağırırsan seni depomda bekleyen aç köpeklerime yem ederim.Bunu istemezsin değil mi?
-Beni korkutamazsın,kimsin ve neden buradayım!
-Beni nasıl hatırlamazsın vadi çiçeğim?
-Sen...O notu yazan sendin.
-Evet.
-Kardeşimi sen mi öldürdün lan şerefsiz!
-Laflarına dikkat et uyarılarımı, dikkate almazsan dediğimi yaparım.
-Bana cevap ver! Kardeşimi sen mi öldürdün?
-Evet ve inan bana çok keyif vericiydi.
-Buradan kurtulduğumda kardeşime yaptıklarının bin katını yaşatacağım!
-Kurtulursan yaparsın vadi çiçeğim, şimdi koyduğum yemeği yiyeceksin eğer tek bir parça görürsem dişlerini sökerim.
-Elinden geleni ardına koyma!

Zincir +18Where stories live. Discover now