Tᗴᑎ

85 13 10
                                    

Bir akşam. Sadece bir akşam olmuştu Jay'in aldatıldığını öğrenmesininin ardından. Bu hiç umrunda değildi, aksine sadece ama sadece sinirli hissediyordu.

O akşam içti. O günün gecesi eve gelip sadece ağlayıp zırlayarak içti. Aptaldı. Yaşı henüz çok erkendi, ama o sürekli yasalara kafa tutardı.

Jungwon ise hala endişeliydi. Jay'i düşünüp durmuştu. Belki de ona daha çok moral verebileceğini düşünmüştü.
Evinde daha fazla öylece kalabileceğini sanmıyordu. Daha fazla dayanamayıp hızla montunu üstüne geçirdi ve ayakkabılarını giyerek kendini dışarı attı.

Z

Saat ne kadar ilerlemiş olursa olsun, Hyung'u merak ediyordum. Bunun için dayanamadım.

Bulduğum bir taksiye attım kendimi. Adam bana aynadan sorarcasına bakınca hızlı ve karman çorman kelimelerle ona Jay Hyung'un evinin olduğu yeri tarif ettim.

Taksi yola çıkar çıkmaz ona yazmaya devam ettim. Bakmıyordu.

Sonunda geldiğimizde şoförle bakışmıştık.

"Borcunuz 2500 won."

Adama parasını derhal ödeyip kapıyı çarparak arabadan çıktım. Geldiğim kapının önünde bir süre soluk soluğa bekledim ve hemen ardından zile bastım.

Zil belki abartısız onununcu çalışımda açılmıştı.

"Won? Sen misin?.."

"Hyung! İnanmıyorum sana! İçtin mi!?"

Buram buram alkol kokuyordu. Ağzı, boynu, üstündeki tişörtü... Alkol kokusundan bayılacak gibi hissediyordum. Onu iterek içeri geçtim. Görünüşe göre evde ondan başka kimse yoktu. Yerdeki şişelerden çok fazla içtiğini daha iyi anlamış oldum.

"Jungwon..."  Sarmaş dolaş bir şekilde bana yanaşıyordu.

"Iyyy.. Hyung! Çok kötü alkol kokuyorsun! Herzamankinden daha çekilmez olmuşsun."

Ayakta duramayacak kadar sarhoş olduğunu anladığım için hemen koluna girdim ve salonun bir köşesinde bulunan koltuğa doğru yürüttüm onu. Yavaşça onu koltuğa oturtup hemen yanına oturdum.

"Ben gelmesem daha da içecek miydin?"

"Hmmm."

"Jungwon... Sence ben bunları hak ettim mi?"

Ne desem bilememiştim. Sonuçta bilinci pek yerine değildi.

Bir anda onun kollarını belimde hissedince dona kaldım.

"Jay Hyun-" dememe kalmadan Jay Hyung benim dudaklarıma kapanmıştı.
Alt dudağımı dudakları arasına alıp yavaş ve ritmik bir hızla emmeye başladı.

Kalbimin delice atışını hissedebiliyordum. Göğsümde kelebekler hissettim.

Lakin karşılık vermedim. Sadece öylece bekledim. Çünkü bilinci yerinde değildi... Ne yaptığını bilmiyordu.

Kalp atışımdan öleceğimi sandım. Belimi daha da sıkmıştı. Alt dudağımı ritmi bozmadan emmeye alışıp devam etti.
Gözlerimi sımsıkı kapatmış bekliyordum. Sonunda yavaşça geri çekildi.

Kalbimin titremesini hissediyordum bile.
Çarpıntı yapmıştı bende. Kanepenin köşesinde uyuyakalmıştı. Bense sadece onu izlemekle yetindim. Beni istese, öpmezdi. O beni Wonyoung sanmıştı.
Öyle düşünüyorum.

Ve hala da, az önce yaşadıklarım tıpkı bir rüya gibi geliyordu.


Z

Jay Hyung (?) 'dan yeni
mesajlarınız var!

Jungwon baksana

Won

Wonie

Wonnie

Dün buraya gelmiştin

Ve biraz sarhoştum hatırlamıyorum bile

Umarım ki yanlış bir şey
yapmamışımdır

Değil mi

Hyung

Şey

Hayır hiçbir şey yapmadın

Yalnış hiçbir şey yapmadın

Gönlün rahat olsun

Sende bir şey var won

Dün ne oldu?

OLMADI

HİÇBİR ŞEY OLMADI

VALLAHA BAK

tamam o zaman öyle olsun


Z


Siktir...

Şuan hatırlıyorum da...

Jay Hyung... Dün beni öptü. Evet, bu yaşandı.

Akıl sağlığımdan şüphe etmeye başladım. Nasıl bir tepki vereceğimi bile bilemiyorum. O beni öpmüşken yüzüne nasıl bakarım bilemiyordum. Utanncımdan her an domates gibi kızarıyordum.

Şimdi ise ona yalan söylüyordum. Ama ne diyecektim ki başka türlü?

'Şey, Jay Hyung dün beni biraz öptün ama np.' ?

Gerçekten ne yapacağımı bilemiyordum artık..










Berceste-ᴊᴀʏᴡᴏɴHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin