Giriş

435 69 130
                                    

Herkese merhabaa. Uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü yazmaya cesaret edemediğim KADERİN ÇİZDİĞİ YOL'la karşınızdayım. Umarım severek okuyacağınız bir hikaye olur.

CEYLAN YAVUS'dan

Çiçek bahçesinde doğup çiçeği söndürülen kadınlar vardı bu dünyada bende onlardan biriydim. Baba evindeyken çok sevilir el üstünde yaşardım ne zaman ki babam öldü annem ise başka biriyle evlendi işte o zaman söndürülmüştü çiçeklerim.

Babamın sevmeye kıyamadığı saçlarım çekilmiş, dokunmaya korktuğu yanaklarımda tokatlar yer edinmişti. Annem, annem ise susmuştu sadece 'sus demişti baban o senin. Döverde severde senin iyiliğini istiyor' der hep beni haksız bulurdu. Çok şey istememiştim aslında bu hayattan ben biraz çocuk olmak istemiştim sadece çok az çocuk olmak.

Daha on yedi yaşımda annemin kocasının arkadaşları oğullarına, yeğenlerine istemeye başlamıştı beni okuyordum daha oysaki. Her genç kızın hakkı olduğu gibi okuyordum sadece. 'Okuyupta napıcaksın bak herkes evleniyor' demişti annem kendi öz annem ve ben ilk o zaman anlamıştım bu hayatta tektim bir annem bile yoktu sırtımı korkmadan yaslayıp dinlenebilceğim.

On dokuz yaşım bir taraftan boynunu bükmüş yaşlı gözlerle bakıyordu şimdi ki halime. Boşuna mı diyordu, boşuna mı yedik biz o dayakları bu adam bile olamayan müsvedde için mi çektik bu kadar çileyi. On dokuz yaşımda evlendirilmiştim evet doğru duydunuz severek değil ya da görücü usulü tanışıp anlaşarak değil annemin kocası tarafından çok zengin bunlar karnımızı doyururlar diyerek adeta bir mal gibi satılmıştım.

Yirminci yaşım hıçkıra hıçkıra ağlayarak başını olumsuz anlamda sallayıp yapma diye mırıldanıyordu bana. 'yapma anne oldun sen' diyordu. Doğru ya ben daha çocukken anne olmuştum. Bir çocuk nasıl çocuk doğururdu ben doğurmuştum ama iyi ki de doğurmuştum.

Yirmi birinci yaşım saçı başı dağılmış ağzından akan kanları silerken kız çocuğu doğurmanın bedelini ödüyordu. Daha kendi kız çocuğuyken bir kız çocuğu doğurdu diye dayak yiyerek doğurmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyorlardı cahil topluluğu.

Yirmi ikinci yaşım gururla bakıyordu bana. Aferin diyordu. Sen herkese rağmen başardın diyordu.

Yirmi üçüncü yaşımda ise ben bacaklarıma atılan prangalardan kurtulmuş bir anne olarak özgürdüm. Kızım ve ben artık özgürdük. Kötüler cezasını çekmeye başlamıştı artık ve ben kurtulmuştum şimdi tek yapmam gereken gitmekti. Bana kızımdan başka hiçbir iyiliği dokunmayan bu topraklardan sonsuza kadar gidip izimi kaybettirmekti. Ben Ceylan Yavus çektiğim onca kötülükten sonra özgürlüğüme kavuşmuştum.



Evetttt giriş bölümüyle karşınızdayım. Umarım severek okursunuz. Beğenmeyi ve satır arası yapmayı unutmayın lütfen 🥰😊

KADERİN ÇİZDİĞİ YOL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin