2.Bölüm

281 58 107
                                    

Evvett yeni bölümle karşınızdayım. Çok çook heyecanlıyım. Daha yolun çok çok başındayım ama içimde bitmek tükenmez bi' heyecan var. Bu platform bana her zaman iyi gelmiştir zaten ama şimdi çok daha iyi geliyor. Burada nereye gelirim bilinmez belki hiç olunmayacak bir kurguya başlangıç yapıyorum ama dediğim gibi her şeye rağmen çook heyecanlıyım. Neyse uzun lafın kısası bu yolda yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum ❤️

Oylamayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen Seviliyorsunuz 🥰

Uykuyla uyanıklık arasında elimde titreşen telefonla kalbim hızlı hızlı atmaya başlarken uyku tamamen terk etmişti beni. Titreyen ellerimle telefonu açarken anında mesaj paneline girerken gördüğüm mesajla gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.

****

Olmuştu. Olmuştu işte sonunda başarmıştım. Bu yolda çok acı çekmiştim ama sonunda kurtulmuştum. Yardım istediğim polisti mesaj atan. Kalbimi ferahlatan şu cümleleri yazmıştı. 'Ceylan hanım anlaşmalı boşanma evrağını diğer kağıtlarla birlikte imzalattık. Başkomiserim uzun uğraşlar sonucunda tanıdıkları araya koyarak sizinde imzanızın alınması sonucunda 1 hafta içinde boşanabileceğinizi ve Kızınızın velayetinin sizde kalacağını bildirmemi istedi. '

Özgürdüm. Evet yıllar sonra ilk defa özgürdüm. Evet hala tam anlamıyla bitmiş değildi ama ben en zorunu başarmıştım bundan sonrasını halledeceğimi düşünüyordum. Saat gecenin bilmem kaçıydı ama heyecandan gram uyumamıştım. İlk yapmam gereken o kağıdı imzalamaktı ama bu evden nasıl çıkıcağımı bilmiyordum oldu da başardım çıktım tek başıma çıkmama izin vermezlerdi illa ki korumaları takarlardı peşime ve onlarda hemen yetiştirirlerdi patronlarına ne yaptığımı. Başka bir yol bulmam lazımdı her şeyin tek bir imzaya bakıcam kadar ilerletip burada tıkanmamam gerekiyordu.

Düşündüm düşündüm en sonunda kendimce mantıklı olan ama elimde telefon yazdığım mesajı okurken oldukça saçma olan düşünceme bakıyordum. Evet bu noktada yine polislerden yardım almam gerekiyordu ve benim düşündüğüm şeyse polislerden birinin kurye kılığına girip eve gelmesi ve boşanma evrağını imzalamam ama bunu polislere söylemek ne kadar doğruydu? Daha fazla düşünmeden yazdığım uzunca mesajı bana haber veren polise atıp geri mesaj atmasını beklemeye başladım.

***
Yüzüme vuran güneş ışıklarıyla zar zor kapattığım gözlerimi aralarken dün gece olanların aklıma düşmesiyle uyuya kaldığımı anlamış ve bir heyecanla telefonu elime alırken hiçbir mesajın olmamasını görmemle omuzlarım düşmüştü. Tek şansım olan polisler bile bana yardım edemicekse ben nasıl kurtulacaktım bu evden.

Yan tarafımda uyuyan kızımla derin bir nefes alıp yavaş hareketlerle yataktan kalkıp odanın içinde olana banyoya rutin işlerimi halletmek için girdim.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra odaya girdiğimde telefonu elime alıp saate baktığımda 10:27'yi görmemle bugünde sabah kahvaltısını kaçırdığımızı ve tekrar bizim için hazırlanmayacağını anladım.

Yavaş adımlarla yatağa yaklaşıp Çilen'e doğru eğilip yanağına minik bir öpücük kondurup "Bebeğim uyan" diye seslenip yanağını okşarken ilk baş yüzünü buruşturup "Dözleyimin uytusu vay anniss" diyip kıçını bana dönüp uykusuna kaldığı yerden devam edince gülüp bir tane poposuna vurup "Yerim senin gözünü kalk hadi marş marş" dediğimde ilk önce oflamış sonrada tekrar yönünü bana dönüp "Annis ya ben tocaman uyumak istiyorum ama ijin veymiyoysun ti bana men nasıl büyücem" diyip kollarını göğsünde çiçek yapıp dudaklarını büzmesiyle içten bir kahkaha atıp karnını gıdıklamaya başladım. "hanımefendiye bak sen hele anneye de laf yetiştirilirmiş ısırırım seni" diyip daha çok gıdıklarken onun çocuksu şen kahkası dört bir yanımı sarmıştı adeta. İşte diye içimden bir ses yükseldi işte gerçek mutluluk bu.

"Annis tımam tımam talktım" diye sevimli sevimli konuşup ellerini yanaklarıma koyup kendisi için ciddi benim içinse onu ısırmalık bir surat ifadesi ile "Dıdıklamak yok biy daha tımam mı annis sen meni dıdıklayınca taynım bılı bılı oluyo çooot dülüyom ben o yüzden biy daha dıdıklamayalım meni" derken uzun cümlesinden sonra kendince derin bir nefes alıp "Yoyuldum ayol" dediğinde kıkırdayıp "Laflara bak laflara kalk bakıyim elini yüzünü yıkayalım da aşağı inelim" dediğimde lafımı ikiletmeden yataktan kalkıp minik adımlarıyla banyoya ilerlemişti.

Aşağı indiğimizde her zaman ki gibi Aylin hanımın emriyle çalışanlar tarafından yemek masası toplanmış ve yememiz içinde dolapta ne varsa onu yenmemiz emredilmişti. Dolaptan kahvaltılıkları çıkarttık mutfak masasına koyup ekmeği çıkartıcakken çalan kapıyla çalışanlardan biri oraya yönelirken gelenin avukatlar olduğunu düşünüp sandalyeyi çekip oturarak kızımla birlikte kahvaltı yapmaya başladım. Aradan çok değil 5 dakika geçti geçmedi kapıyı açmak için giden Merve (çalışan) gelip siparişlerimin geldiğini ve aldığıma dair imza atmam gerektiğini söyleyince elimde olan kahvaltı bıçağı elimden kayıp masaya düşerek tok bir ses bırakmıştı. Ne demişti o öyle aman Allah'ım doğru mu duymuştum? Dışarıda bekliyen kurye polis olabilirmiydi yapmışlarmıydı yani? İçimdeki heyecanla mutfaktan çıkıp dış kapıya vardığımda gördüğüm simayla gülmek hatta kahkaha atmak gelmişti içimden. Bu bana yardım eden başkomiserin yanındaki komiserdi.

"Ceylan hanımdı dimi" dediğinde başımı olumlu anlamda sallayıp "Evet benim" dediğimde elinde bulunan kargo poşetini uzatıp "siparişiniz efendim birde şuraya imza alabilir miyim" dediğinde uzattığı kağıda şöyle bir göz attığımda üstte A4 boş kağıdın imza yerini kare şeklinde kesilmiş altında başka bir kağıt olduğunu fark etmem çokda zamanımı almamıştı. Elindeki kalemi alıp hızla imzalarken polis gülümseyip "İyi günler dilerim efendim" diyip giderken elimde içinde ne olduğunu bilmediğim kargo poşediyle mutfağa girdim.

***

Öğleden sonra evdeki herkes Mert için evden ayrılırken bende hızlı hareketlerle Çilen ve kendim için sırt çantası hazırlamış ve uçak ve otobüs bileti almıştım. Beni bulamasınlar diye hem yurt içinden hem de yurt dışından 3 saat sonranın tüm biletlerini almıştım. Şimdi ise onların asla tahmin edemeyeceği bir yere gidiyordum Trabzon'a. Polisin getirdiği kargo poşetinde Trabzon bileti vardı ve bir kağıda yazılmış bir adres.

İşte şimdi gerçek özgürlüğüme kavuşuyordum bir uçak yolculuğunda.






Bölüm sonuuuu. Hukuki süreçle ilgili yazdığım kısımlar tamamen uydurmadır. Gerçek olup olmadığını bilmiyorum sadece benim kurgumun gidişatı için böyle yazdım.

Çilen ve Ceylan'ın diyologlarını beğeniyor musunuz?

Sizce Ceylan'ı Trabzon da neler bekliyor?

Beğenmeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen Seviliyorsunuz ❤️🥰

Bir sonraki bölümde görüşmek üzereeee!

KADERİN ÇİZDİĞİ YOL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin