Günlerdir yaşadıkları olaylar onlara film gibi geliyordu ama bu düzeni sürdürmek zorundaydılar. Belki bunu yaparlarsa bu hikayenin sonunda onlar kazanacaktı ya da bilmeden kaybedeceklerdi.
Jake hazırlanıp evdekilere veda ettikten sonra dedektif Seo ile görüşmeye gitmişti. Yürümek ona iyi geliyordu, sadece kırk dakika yürüdükten sonra gelmişti buluşma yerine. Her gün farklı yerlerde yapıyorlardı bunu. Jake kafeye vardıktan sonra içeri girmişti. Kafe boştu ama köşede biri oturuyordu, o kişi dedektif bay Seo'ydu.
İçeride onlardan başka kimse olmadığını görünce bu durumu biraz garipsemişti ama fazla önemsemedi. Bay Seo Jake'i görünce selamlamak için ayağa kalkıp çocuğa gülümsedi.
"Merhaba Jake. Hoşgeldin."
"Merhaba Bay Seo, hoşbuldum."
Konuşmadan sonra ikili karşılıklı masaya oturup konuşmaya başladı.
"Belki merak ediyorsundur burada neden yalnızca ikimiz olduğunu."
Çocuk başını evet anlamında sallayıp yüzüne baktı dedektifin.
"Sonuçta işimiz gizli değil mi? O yüzden yalnız konuşmalıyız. Sen de katılıyor musun bu düşünceme?"
Jake neden böyle konuştuğunu anlamaya çalışıyordu ama yine de sorun değildi ona göre.
"Evet haklısınız dedektif."
"Şimdi başlayabilirsin konuşmaya, dinliyorum seni."
Çocuk onaylayıp başlamıştı konuşmaya. Ne söyleyeceğini bilmiyordu.
"Sunghoonla ben çok iyi anlaşıyorduk. Hatta çok güzel giden bir ilişkimiz bile vardı. Ama neden oldu böyle bir şey, kim yaptı ve neden yaptı... Bilmiyorum. Düşündükçe canım yanıyor dedektif, konuşamıyorum. Günlerdir boğazımda çözülemeyen bir düğüm var. Dayanamıyorum."
Jake ağlamaya başladığında dedektif ona çaresizce bakıyordu. Ve yerinden kalkıp ona sarıldı, iyi hissetmesi içindi her şey.
"Kendini fazla yormanı istemem Jake. İstediğin ve düşündüğün kadar konuş."
Ağlayan çocuk biraz kendine gelip tekrar konuşmaya başladı.
"Tamam, devam ediyorum. Dediğim gibi biz çok iyi anlaşıyorduk, her zaman mutlu olmaya çalışırdık. Onunla çok güzel anılarım vardı. Bana söz vermişti, okuldaki etkinlikten sonra dışarı sadece ikimiz çıkıp deniz kenarında oturup sohbet edecektik ikimiz. Ama olmadı..."
"Seni çok iyi anlıyorum Jake. Ve sana bir şey sormak istiyorum."
"Evet tabii sorabilirsiniz, dinliyorum."
"Çok güzel ilerleyen bir ilişkiniz olduğunu söyledin. Bu süreç boyunca sizi kıskanan ya da Sunghoon'un garip davrandığını hissettiğin zamanlar oldu mu?"
"Aslına bakarsanız Sunghoon ve beni kimsenin kıskanmadığını düşünüyorum çünkü biz sadece yedi kişi ve aileden oluşuyoruz. Bizi kıskanan kişiler yoktur buna eminim. Ama Sunghoon'un davranışlarından bahsedecek olursak garip davrandığını düşünmüyorum. Yine aynıydı o, asla kişiliğini bozduğunu ya da kötü hissettiğini anlamadım. Bana bahsetmedi zaten. Her şeyini söylerdi bana o."
Dedektif Bay Seo Jake'e teşekkür edip konuşmayı orada bitirdi.
"Iyi günler dedektif. Size inanıyorum bulacaksınız."
"Sana da iyi günler Jake."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To My Darkside ~ Jakehoon
Fiksi PenggemarBu yerde kahramanlar ya da kötüler yok. Sadece ruh hâlimde dans eden gölgeler var. Ardında silüetler bırakarak giderler.