YILDIZLARIN ALTINDA.

161 19 38
                                    

Selamlarrr. Skapovayla dedublüman bir şarkı çıkarmışlar olay.. ikisi birden çıkarınca şarkıyı hangisini dinleyeceğimi şaşırdım amk şarkılar aşırı iyi. Nedense iki şarkıda Efe ve Naz'ımızı anlatıyor gibime geldi.. neysee iyii okumalarrr.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Okul Çıkışı Tuana Naz Tiryaki'den//

Çağanla beraber neredeyse tüm ders hangi şarkının bize göre uygun olacağını tartıştık. En son bir karara bağlayamamıştık.. okulun dış kapısına geldiğimizde ayrılma zamanıydı.

Çağan bana dönerek, "bak aklıma şey geldi. Skapova'yı biliyomusun? " Diye sordu bana.

"Evet biliyorum. En sevdiğim şarkıcı.." diye cevap verdim.

"Çok güzel. Yeni bir şarkı çıkardı biliyosundur. 'Neden Olmasın?' diye bir şarkı eğer istersen onu söyleyebiliriz. Yani ilk önce bir yerde buluşup deneme yapmalıyız. Hem yarın da okula hazırlıklı geliriz. Ne dersin?"

Güzel fikirdi. Aklıma yatmıştı ama tek sıkıntımız nerede çalışacağımızdı..

"Olur buluşalım da nerde çalışacağız?" Diye sordum bu sefer ben ona.

"İlk önce şöyle yapalım. Ben sana evimin adresini eve gidince atarım. Sende benim eve geldiğinde evden beraber çıkarız. Kolayca çalışacağımız bir yer biliyorum merak etme." Dedi.

"Peki öyle yapalım o zaman." Diyerek onayladığımda birbirimize veda edip okuldan ayrılmıştık.

Eve gelir gelmez telefonuma bir bildirim düşmüştü. Çağan evinin adresini atmıştı.
Yatağıma uzanıp çağana yazdım.

"İhtiyacımız olan müzik aletleri sende değil mi?"

Çok geçmeden mesajıma bakmıştı.

"Bende bende."

"O zaman ben üstümü giyinip hemen sizin eve uçuyorum efecik."

"Efecik? Hahsahhshahds"

"Efecik işte. Neyse üstümü değiştirip geliyorum."

"Tamamdır Nazcık." Diye yanıtladı mesajimi. Mesaja bi kaç dakika bakıp ufak tebessüm ettiğimde yataktan kalktım.

Üstüme bir siyah boğazlı kazak giydim ve yine siyah bir deri ceketi üstüme geçirdim. Altıma siyah dar pantolon giydim. Ayakkabı olarak da siyah kalın tabanlı bir bot giydim.

Siyah giyinmeyi seviyorum. Ne var bunda?

Yatağın üstünden telefonu aldığımda hızlıca evden çıktım. Ve Çağan'ın gönderdiği adrese doğru gitmeye başladım.
Havanın kararmasına az kalmıştı.
Ufak tefekde yağmur damlaları da yere düşüyordu. Umarım yağmur daha fazla yağmaya başlamazdı.

İstanbul'u pek bilmiyordum. İnsanları nasıl? Nasıl bir yaşam tarzları var? daha henüz anlayamamıştım.

Yoldan geçen bir taksiyi durdurduğumda ona gideceğimiz yeri tarif ettim. 10-15 dakika süren yolculuktan sonra taksinin yavaşladığını fark ettim.

Taksici dikiz aynadan bana bakarak, "geldik ablam. 300 lira versen yeterli." Dediğinde hemen cebimden 300 lira çıkarıp adama verdim. Taksiden indiğimde ilk işim etrafı incelemek oldu.

Yan yana bitişik olan evler ve apartmanlar vardı. Ve kaldırımlarda örüntülü bir şekilde dizilmiş sokak lambaları.. şu sokak lambalarına bayılıyorum. Bıraksalar sabaha kadar altlarında otururum. Bide yağmur yağdığında daha da güzel aydınlatıyorlar gibime geliyordu.. etraf ıssızdı. bir kaç dakika daha etrafı incelediğimde bu ıssızlığı bozan bir ses kulaklarıma ulaştı.

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin