EFE & NAZ.

144 15 58
                                    

oy veriiinn ooooyy.

''''''''''
TUANA NAZ TİRYAKİ'DEN//

4. Ders olmuştu çağanla ben konferans salonunda Faruk hocanın gelmesini bekliyorduk.

Sıkıntıyla nefes verdiğim de çağan bana bakarak, "Sakın bana hala heyecanlı olduğunu ve yapamayacağını söyleme Tuana." dedi kaşını hafif çatarak.

"Ya yapamamak değil. Çalıştım zaten de, Faruk hocanın yanında yapamam diye korkuyorum." dedim, ayakta bi sağa bi sola giderek.

"Adam sadece yanımızda durup bizi yönetecek Tuana. Ne var bunda heyecen yapacak? Dün sahilde söylediğin gibi burda da söylesen yeter."

"Ya tamam Faruk hocayı geçtim. Yarışmada nolucak? bir sürü kişi. ben o zaman nasıl söyliycem?" dedim, baş parmağımı ağzıma götürüp stresten tırnağımı yerken.

"E o zaman da ben yanında olacağım?" dedi, iki kaşını havalandırarak.

"Anlamıyosu-" derken.. Faruk hoca salondan giriş yaptı.

"eee hazır mıyız çocuklar." dedi, iki elini de yana açarak.

"değili-" derken, bu sefer lafımın yarıda bırakılmasını sağlayan Çağan olmuştu, "hazırız hocam." dedi ve kafasını bana döndürerek uyarıcı bakışlar attı.

"Çok güzel. Oturun bakalım şu sandalyelere." dedi sahnede duran sandalyeleri göstererek.

ikimizde Faruk hocanın emrine uyarak sandalyelere oturduk.

"Evet, başlayabilirsiniz." dedi Faruk hoca. Çağan gitarıyla çalmaya başladığında kendimi toparlayıp şarkının girişini bekledim.

Giriş geldiğinde kendime güvenerek nakarata girdim.

(Neden Olmasın? - SKAPOVA.)

..........

Şarkının son sözlerini de söylediğim de çağanın gitari susmuştu.. salon sessizlikle büründüğünde sessizliğin salonu terk etmesini sağlayan ses, Faruk hocanın alkış sesleri olmuştu.

"Tek kelimeyle ha-ri-ka. Mükemmeldiniz çocuklar. böyle giderseniz yarışmada 1. olağanıza emin olabilirsiniz." dedi, gülümseyerek.

Çağan gülerek baktığımda o da bana aynı şekilde bakmıştı.

Faruk hoca sözüne devam ederek," bugünlük bu kadar yeter. Sizi yorup yarışma günü enerjisiz çıkarmak istemem sahneye." dedi gülerek.

"Ben derse kaçıyorum. Bu ders derse girmenize gerek yok. Takılın kendi kendinize." dedi ve göz kırparak salonun kapısına doğru ilerledi.

"Heyecanlandığın kadar var mıymış?" dedi çağan gülerek ayağa kalktı.

"yokmuş vallahi." diye karşılık verdiğimde çağan göz kırpmıştı..

....

Beraber konferans salonundan çıkıp kantine doğru giderken 12'lerden bi çocuk koluma çarpmıştı.

"hayvan mısın önüne baksana." dedim kolumu tutarak.

"Ağlama bişey olmaz." dediğinde çağan öne atıldı.

"Yine mi sen lan." dedi çağan kaşlarını çatarak. Çocuk ikimize de gözlerini devirdiğinde çağan karşılık verdi, "Yenge mi?" dedi alayla gülüp gözüyle beni göstererek.

Çağan dayanamayıp çocuğun yakasına yapışıp burnuna çoktan kafasını geçirmişti. Şaşkınca ikisini izlerken geriye doğru adım attım.

Çocuk sendeleyerek duvara yapışmıştı burnundan tutup kendini doğrulttuğunda çağana yine aynı şekilde gülerek yumruğunu çağanın ağzının kenarına yapıştırmıştı.

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin