oyy istiyorum efenim.🎀
'''''''
TUANA NAZ TİRYAKİ'DEN//Beden dersi bitmişti. İngilizce derside bittikten sonra kantine bir şeyler atıştırmak için indim. Bir kaç şey aldığımda boş bir masaya oturup yemeye başladım. Çağan sınıfta uyuyor, Yağızla Ülkü'de kütüphanedeydiler.
Hem yiyip hemde telefonumla uğraşırken karşımdaki sandalyenin çekildiğini fark ettim. Kafamı kaldırıp o kişiye baktığımda o kişinin Furkan olduğunu fark ettim. Yüzü gülüyordu. Ama gülümsemesi pekde samimi değildi.
"Naber kaçak?" Dedi. Yerimde dikleşip onu süzdüğümde yüzümü buruşturdum, "Kaçak derken?" Kafasını sağa doğru salladı, "kaçak değil misin?" Sonra aklına bişey gelerek yüz ifadesini değiştirdi. "Ah, pardon. Kaçak 1 olacaktı o." Dedi dalga geçerek. Kaşlarımı çattığımda, "Neyden bahsediyorsun Furkan?" Dedim.
"Hala anlamadın mı?" Dedi gülerek. "Şu Çağanla olan ilişkinizi diyorum, babandan saklıyorsunuz ya veya baban fark etmesin diye evden kaçıp çağanla buluşmalarından bahsediyorum." Sırtını sandalyeye yasladı. "kaçak Çağan ve kaçak 1 Tuana." Dedi ve daha sesli güldü.
"Yakıştı ha size bu isimler."Yüzümü öfke bulduğunda kaşlarımı biraz daha çattım, "Furkan git başımdan. Ugraşamam şuan seninle." Dedim elimi sallayarak. "Bumu senin arkadaşlığın be?" Dedi. Yüzümü tekrardan buruşturarak, "arkadaş?" Dedim. Bu defa gülme sırası bendeydi. "Hangi arkadaşlıktan bashediyorsun? Biz seninle arkadaş bile değiliz." Dudakları aralandı, tam bir şey söyleycekken tekrar konuştum, "Hem ben kendini bi bok zannedip ama hiçbir işe yaramayıp, gelen geçene bulaşıp kavga eden, üstüne birde dayak yiyen ve 2 yüzlü şerefsizlerle arkadaş olmam."
Yüzündeki alaylı ifade silindi. Onun yerine öfke aldığında kaşlarını sonuna kadar çatarak bana yaklaştı ve kolunu masaya koydu. "İstersen şansını fazla zorlama." Dedi. Başını yana yatırarak, "bazen Çağanla olan ilişkinizi bildiğimi unutuyorsun kaçak 1." Dedi. Gülerek kendini geri sandalyeye bıraktığında yüzüne uzunca baktım. "Ne o? Korktun mu yoksa." Hızlıca, "ne istiyorsun." Dedim.
Güldü. Yüzüme bakıp düşünmeye başladığında bir kaç saniye sonra karara varmıştı. "Ülküyü." Dedi. Anlamayarak yüzümü buruşturdum. "Ülkü mü? Sakın bana Ülküden hoşlandığını söyleme." Dedim. Bana göz devirdiğinde, "Ne zannediyordun? Senden hoşlandığımı falan mı?" Dedi. Bende ona göz devirdiğimde sinirle nefes verdim, "bu konuyla benim ne alakam var? Çok seviyorsan git açıl kıza. Banane." Dedim.
Yine beni ciddiye almayarak güldü. "Sence o biricik sevgilin, Piç Çağanla. Arkadaşın, Yağız izin verir mi böyle şeye?" Dedi. Etrafta gözlerini gezdirdiğinde geri bana döndü. "Abilik taslıyorlar kendi kendine."
Ona ezikleyici bir bakış gönderdiğimde yüzüne iğrenerek baktım, "Sence Ülkü sana bakar mı? Sen hiç aynada kendine bakıyor musun ayna kırıcı." Dedim. Bu dediğime alınmıştı yüzündeki gülümseme bir kaç saniyeliğine soldu ama geri yerine gelmişti. "B12 eksikliğin var galiba. Peki. Anladım." Dedi ve sandalyeden kalktı, "müsadenle babanla görüşüp geliyorum." Dedi, samimiyetsizce gülerek.
Bende hızla sandalyemden kalktığımda elimle onu durdurdum. "Tamam be. Konuşucam ülküyle." Dedim. Vücudunu bana döndürerek, "Çok zamanın yok. Sadece 2 gün. Ülküyü ikna ettin, ettin.. yoksa Çağanla beraber olmayı unut." Dedi. Cevap vermemi beklemeden hızla yanımdan ayrıldı. O an da zil çaldığında oflayarak bende kantinden ayrıldım ve sınıfa gittim.
Sınıfa girdiğimde ilk gözüme çarpan Yağızdı. Öğretmen masasının yanındaki pencereden dışarıyı izliyordu. Kafamı oturduğum yere döndürdüğümde Çağanla ülküyü sıranın üstünde oturmuş bir şekilde sohbet ettiklerini fark ettim.
Kafam tekrardan yağıza döndüğünde onun yanına gittim. Yanında durduğumda kafasını bana doğru hafif çevirdi ama yüzüme bakmadı ve yüzünü tekrar önüne döndürdü. Morali bozuk gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK AŞK
Random𝘏𝘦𝘳 𝘬𝘰𝘳𝘬𝘶𝘯𝘭𝘢 𝘷𝘦 𝘩𝘦𝘳 𝘩𝘢𝘭𝘪𝘯𝘭𝘦 𝘴𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘮𝘦𝘺𝘦 𝘥𝘦 𝘩𝘢𝘻𝘪𝘳𝘪𝘮. 𝘖 𝘬𝘰𝘳𝘬𝘶𝘭𝘢𝘳𝘪𝘯𝘪 𝘵𝘦𝘬𝘦𝘳 𝘵𝘦𝘬𝘦𝘳 𝘺𝘪𝘬𝘮𝘢𝘺𝘢𝘥𝘢. 𝘚𝘦𝘯𝘪𝘯𝘭𝘦𝘺𝘪𝘮, 𝘴𝘦𝘯𝘪𝘯𝘪𝘮. 𝘝𝘦 𝘣𝘶 𝘩𝘦𝘱 𝘣ö𝘺𝘭𝘦 𝘬𝘢𝘭𝘮𝘢𝘺𝘢 𝘥𝘦�...