oy verinn 💌.
'''''''
SABAH TUANA NAZ TİRYAKİ'DEN//Sabah saat 7, söylene söylene okul kıyafetlerimi giyiyordum. Ne okulmuş arkadaş. Genelde okul için bu kadar çok sinirlenmezdim ama bugün biraz gergin ve sinirli hissediyordum kendimi.
okul kıyafetlerimi giydikten sonra aynanın karşısına gelip saçımı dağınık durmayacak kadar taramaya başladım. Ama saçım pekte istediğim gibi olmamıştı, "Allah'ın kahretsin!" diyip, tarağı yere fırlattığımda sinirle yatağa oturdum. "ne oluyor lan bugün bana?" diyerek, söylendim.
Babam olsaydı şuan çoktan odama dalmıştı ama, babam gece işinin yorgunluğuyla derin bir uykuya dalmıştı. Ne vardı sanki bende babam gibi uyuyabilsem?..
Derin nefesler alıp verdiğimde yerdeki tarağa göz devirerek yerden aldım. Tekrardan aynanın karşısına geçerek uzunca nefesimi verdim. Sakin olmaya çalışırak saçımı düzgünce taramaya başladım..
....
Yorucu ve bir o kadarda agresif bir hazırlıktan sonra sonunda okulun kapısından giriş yaptım. Gözlerim bahçede Çağanı aradı. Ama yoktu. Aslında onların evleri bizim eve göre okula daha yakın. Onun daha erken gelmesi gerekmiyor muydu? Yani genelde öyle oluyor. Yoksa bu uyuyamı kaldı?
Telefonu çıkarıp rehbere girdiğimde, 'Çağan.' kişisine tıklayıp telefonu kulağıma götürdüm. Bekledim.. bekledim.. ve bekledim, derken yanağımda bir sıcak dudak hissettim..
Gülümsediğimde yana döndüm, tabikide bu kişi Çağan'dı. Bana gülerek baktığında, arkasında birşey sakladığını fark ettim, "ne saklıyorsun sen?" Dedim bir adım atarak. Kaşlarını kaldırıp geriye adım attı. "Hiçbir şey." Dedi. kaşlarımı çattım, "hmm.." dedim kafamı yan yatırıp arkasında sakladığı şeye bakmaya çalışarak.
Yavaşca arkasındaki şeyi öne getirirken kafamı düzleştirdim. Dudaklarımı araladığımdan bir kaç saniye ellerindeki şeye baktım ve yüzüme koca bir gülümseme yerleştirdim. "Bu şaka olmalı.." dedim heyecanla. Kafasını iki yana salladı gülerek, "hayır. Şaka değil." Dedi.
Elinde Skapova'nın İstanbul'da verecek olduğu konser biletleri vardı.. Bu şeye heyecanlanılmayıpta ne yapılır? Siz söyleyinn..
Gözlerimi Çağana getirdiğimde gözlerimin içi güldü resmen mutluluktan. Ayak parmaklarımın ucuyla yükselerek bende onun yanağına teşekkür öpücüğü kondurdum. Güldü.
"Eveeet." Dedi, ellerini biletlerle beraber cebine katarak. "Sürprizimizide aldığımıza göre derse girme vakti." Dedi. kafasını okula doğru salladı ve benim yürümemi istiyormuş gibi okula doğru yürümeye başladı. Oflayarak başımı yana yatırdım. Bende ona yetiştiğimde "Şuan hiç derse girecek halde değilim." Dedim. Bir anda durdu.
"Ne?" Dedi. Beni telaşla süzerek, "hastamısın yoksa?" Yutkundu, "eğer hastaysan hastaneye gidebiliriz. Veya okuldaki ilaçlardan alıp içebilirsin." Dedi hızlı ve telaşlı bir şekilde. ellerimi susması için hızla ona doğru kaldırdığımda, "hayır bi sakin." dediğimde beni görmezden gelerek, "hatta şuan gidip alıyorum ilaçları." Diyip yerinden haraketlendiğinde kolundan hızla tutarak geri yerine çektim.
"Kafan mı iyi olm sabah sabah?" Dedim. Anlamamış bir şekilde kaşlarını çatarak, "Tuana." Dedi, bana bir adım atarak, "neyden bahsediyorsun? Hasta mısın hasta değilmisin?" Dedi bi kaşını havaya kaldırdı. Yüzündeki telaş küçükte olsa geçmişti.
"Hayır. Hasta falan değilim." Dediğimde, oh çekerek kaşlarını düzleştirdi. "İyi iyi." Dediğinde aynı ifadeyle durdu. Sonra aklına ne geldiyse rahatlamış halinden çıkıp önceki haline geri döndü. Telaş yine yüzünü bulmuştu. "E hasta değilsen nesin? Hangi haldesin? Nasıl haldesin? Noluyor lan." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK AŞK
Random𝘏𝘦𝘳 𝘬𝘰𝘳𝘬𝘶𝘯𝘭𝘢 𝘷𝘦 𝘩𝘦𝘳 𝘩𝘢𝘭𝘪𝘯𝘭𝘦 𝘴𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘮𝘦𝘺𝘦 𝘥𝘦 𝘩𝘢𝘻𝘪𝘳𝘪𝘮. 𝘖 𝘬𝘰𝘳𝘬𝘶𝘭𝘢𝘳𝘪𝘯𝘪 𝘵𝘦𝘬𝘦𝘳 𝘵𝘦𝘬𝘦𝘳 𝘺𝘪𝘬𝘮𝘢𝘺𝘢𝘥𝘢. 𝘚𝘦𝘯𝘪𝘯𝘭𝘦𝘺𝘪𝘮, 𝘴𝘦𝘯𝘪𝘯𝘪𝘮. 𝘝𝘦 𝘣𝘶 𝘩𝘦𝘱 𝘣ö𝘺𝘭𝘦 𝘬𝘢𝘭𝘮𝘢𝘺𝘢 𝘥𝘦�...