ERKEK KARDEŞ.

82 11 1
                                    

oyy verinn.

-
SABAH TUANA NAZ TİRYAKİ'DEN//

Güneş ışığı yüzüme vurduğu için yattığım yataktan diğer tarafa döndüm. Tam uykuya dalmaya başlıyacakken bu seferde telefonumun sesi uykumu böldü.
Şu telefonu uyumadan önce hep sessize almayı unutuyorum..

Telefonumun olduğu tarafa döndüğümde oflayarak telefonu elime aldım ve kimin aradığına baktım. Yeni uyandığım için gözlerimi zar zor açsamda arayan kişiyi görmüştüm. Furkandı. Baş belası.

Tekrar oflayarak telefonu açtım ve yattığım yerden kulağıma götürdüm.
"Ne var be sabah sabah?" Dedim uykulu uykulu konuşarak. Ciddi sesi kulaklarıma ulaştı, "Konuştun mu ülküyle?" Hafif aralı olan gözlerimi tam açtığımda cevap verdim, "Evet. Ama henüz cevap vermedi. Ayrıca kız istemiyor. Bunu en başından beri biliyoruz. Ülkü'yü daha fazla zorlamayacağım."

Güldü. "Babanı unuttun sanırı-" hızla sözünü kestim. "Umrumda değil. İstersen şimdi arayabilirsin." Dediğimde telefonu yüzüne kapadım.

Yataktan doğrulup telefonu aynı yere koyduğumda bir mesaj düştü. Yine Furkandı.

"Pişman olacaksın." Yazmıştı. Bu sefer ben onun mesajına güldüğümde görüldü attım ve yataktan kalktım.

Elimi yüzümü yıkayıp odamdan çıktığımda, gözüm babamı aradı ama salonda yoktu. Mutfakta da. Genelde bu saatler kahvaltı hazırlıyor olurdu.

Babamın odasına doğru ilerlediğimde kapayı yavaşça açtım. Kafamı içeriye uzattığımda gözüme ilk çarpan şey babamın sırtı oldu. Pencereden dışarı bakıyor ve öfkeyle birisine birşeyler anlatıyor gibiydi. Ve oldukça sessizdi..

Odaya tamamen girdiğimde, "Baba." dedim. Omzunun üstünden bana baktığında gülümsedi ve konuştuğu kişiye birkaç şey daha söylediğinde telefonu kapayıp bana döndü.

"Günaydın." Dedi. Az önceki öfkeli halinden eser yoktu. Yada belli etmemeye çalışıyordu. Yanıma gelip kolunu omzuna attığında odada çıktık.

"Günaydın baba da.." dedim kafamı kaldırıp yüzüne bakarak. "Kiminle konuşuyordun? Sinirli gibiydin." Dediğimde onunda yüzü bana döndü ve yapay bir şekilde gülümsedi. Babamın bu gülüşünü biliyordum. Birşeyler sakladığı çok belliydi. "İş yerinden." Dedi nefesini vererek.

"Sıkıntı yok değil mi? İşsiz kalmanı ikimizde istemeyiz." Dedim tebessüm ederek. Beni masaya oturttu ve dolaba doğru ilerledi. Dolaptan birkaç yumurta ve peynir çıkarırken, "Evet. İstemeyiz. Hem çokta önemli birşey değildi. Sadece bir arkadaşla aramızda ufak bir sorun var." Dedi o da benim gibi.

"Peki." Dedim sadece. Belli etmişti. Ama beni şüphelendirmemek için yalanlar söylüyordu. Sakladığı bir şey var. Babamı uzun zamandır bu kadar sinirli ve bana yalan söylerken görmemiştim. Şimdi neydi bunu bu kadar sinirlendiren ve bana yalan söylemesine sebeb olan şey?

Babam kahvaltıyı hazırlarken masada telefonumla uğraşmaya başladım. Çağan'dan bir mesaj vardı.
"Benim Dünyalar güzeli sevgilim uyanmış mı bakalım?" Kafamı yana çevirip babama baktığımda mesajı beğenip cevap verdim, "uyandı uyandı." Mesajıma hemen baktığında yazmaya başladı. "Şuan evden çıkıyorum. Ve umarım sen daha yeni uyanmamışsındır Tuana." Dedi.

Kaşlarımı çattığımda gözlerim saate kaydı. Saat, 7.50'ydi! Hızla Çağan'ın mesajına cevap verdim. "Ben daha kahvaltı bile yapmadım!" Dediğimde mesajım birkaç saniye görüldü oldu. Büyük ihtimalle şaşkınlıkla mesajla bakışıyordu.

"Şaka mı yapıyorsun?" Dediğinde ofladım.
"Fark etmemişim saati. Ne yapim?" Mesajı beğendi. "Oyalanmadan yap gel Tuana. Bu çocuk tek başına sensiz 1 ders geçiremez."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin