UFAK ADIMLAR.

117 11 7
                                    

oy verin dememe gerek varmı?🎀

*****

SABAH TUANA NAZ TİRYAKİ'DEN//

Evet, bir pazar sabahına gözlerimi açmıştım.. yataktan kalkıp perdeyi açtığımda sabah güneşi direkt yüzüme vurmuştu. Penceremi açıp dışardaki temiz havayı içime uzunca çektikten sonra elimi yüzümü yıkamak için lavaboya girdim.

Lavabodan çıktığımda telefonuma bir bildirim düşmüştü. Neyden bildirim geldiğini anlamak için telefonu elime aldım.. inşallah şu trendyol indirim mesajları değildir. Telefonun ekranını açtığımda bildirimin çağana ait olduğunu gördüm.

Gülerek mesajı açtığımda, "Günaydın Nazcık. Umarım uyanmışsındır." Mesajını okudum.

Gülerek, "Nazcık.." diye mırıldandığımda mesajına yanıt verdim, "Uyandım Efecik de, Hayırdır sabah sabah Akakdkaksks"

Mesajıma anında bakmıştı, "hayır hayır." Yazdı. Ardından bir mesaj daha geldi, "Diyorum ki şu güzel pazar sabahında bisiklet sürmeye mi çıksak?"

Bisikletmi? İyide benim bisiklet yokki olm.

"Güzel olur güzel olurdaa, Benim bisiklet yok olm nasıl olcak?" Diye yanıt verdim.

"O işi bana bırak."

"İyi madem, kahvaltıyı yaptıktan sonra çıkarım."

"Tamamdır." Dediğinde, mesajını beğenip telefonu kapamıştım.

Odamdan çıktığımda babamın mutfakta kahvaltı hazırladığını gördüm. Koşar adımlarla yanına geldiğimde yanağına bir öpücük kondurdum.

"Babaların en karizmasi kahvaltımı hazırlıyormuş kızına?" Dedim gülerek.

bana bakarak, "Babaların en karizması ha?" dedi ve güldü.

"Evet, Haklı degilmiyim Hakan bey?" Dedim, doğradığı domatesden bir parça alıp ağzıma kattım.

"Haklısınız haklısınız Tuana hanım." Dedi. Bir kaç saniye babamı izlediğimde ağzımdaki domateslerle konuşmaya başladım, "Birazdan Çağanla beraber dışarı çıkacağım." Dedim tepkisini merak edercesine yüzüne bakarak.

İnşallah bişe demez.

Kaşlarını çatıp doğradığı domateslerden gözlerini ayırıp bana bakarak, "Fazla yakın gibisin bu Çağanla?" Dedi, doğradığı dometes tabağını alıp masaya koydu.

Geri tezgaha dönerken, "Uyarmama gerek yok dimi Tuana?" Dedi, aynı şekilde.

Başımı yana eğip duduklarımı birbirine bastırıp gülümsedim, "Aman hemen kıskan. Bişey yok çocukta. Sende gördün." Dedim.

Önlüğünü çıkarıp tezgaha koyduğunda geri bana döndü, "Evet, efendi bir çocuğa benziyor ama erkek çocuğu işte kızım, bilirsin ya. Ankara'daki o lavukları ne ara unuttun?" Dedi.

"Ankara'dakiler Ankara'da kaldı babacığım. Hem şuan yeni bir ilişkiye hazır değilim, merak etme. Çağan sadece arkadaşım." Dedim, elimi koluna koyarak.

Gülümsedi, "iyi bakalım. Hadi oturda kahvaltı yapalım." Dedi masadaki sandalyelerin birini çekip oturarak.

Bende heyecanla çaprazındaki masaya oturduğumda, "Yani Çağanla dışarı çıkabilirim değil mi?" Dedim.

Ekmeğine reçel sürerek, "Çıkabilirsin." Dedi ekmeği ağzına götürürken. Gülerek babama sarıldığımda yanağından bir kere daha öptüm.

"Tamam tamam hemen cıvıma." Dedi benden kaçarak. Gülerek yerime oturduğumda bende kahvaltıya başlamıştım.

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin