Bade Melevan.
Hayatı boyunca amansız bir yolculukla hayallerinin peşinden koşar ancak bir gün ansızın gelen telefonla yolu Mardin'e düşer.
Ve başına gelecekler onun kişiliğine aykırıdır.
***
Bütün töre içeren kurguları 'TİYE' almak amacıyla yazıl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Vidar San Karavisal'i şöyle bıraktım👆︎
ben dayanamayıp arada buraya kaçıyorum sdsfgh
Bade kadın karakterlerim arasında hem en kibirli hem de en samimi kişi olabilir
💎
VİDAR
Vote please...
SECOND PART / VİDAR SİZİ YER!
💎
Kahvaltının hazırlandığı duyulduğunda bahçeye çıkmaya başlayan ev ahalisiyle birlikte odasında takım elbisesinin yeleğini kenara atıp ceketini işaret parmağına takarak kollarından geçirirken son kez kol düğmelerini kontrol edip, saatinin kayışını sıktı, odasından çıktığında evde ki telaşı hissetmeye başlamıştı.
Kol düğmeleri onun için önemliydi.
Hediyeydi.
Gözü gibi bakardı ondan gelen hediyelere. 'Birde kendisini bulabilsem ona da gözüm gibi bakacağım' diye düşünmeden duramadı.
Bade, dinmeyen yarası, dizginlenmeyen kalbinin tek sahibiydi. Dilinden düşmeyen duası, her an şah damarında onunla birlikte atan can damarıydı. Bade onun nefesi, düşünceleri, gecesi, gündüzüydü. Tüm gökyüzü Bade'nin gülüşü, yağmurların fısıltısı onun sesisiydi. Fırtına koptuğunda kollarına aldığı ninnisiydi Bade. Aşık mıydı? Divane deli miydi? Belli değildi... Ancak diz çöktüğü tek insandı Bade. Nefesi, memleketi, hasreti, taşı, toprağıydı o kadın.
Onsuz yaşadığını dahi hissedemiyordu. Yanlış anlaşılma yüzünden 8 ay önce kaybetmişti onu.
Yakalasa kendini açıklayacaktı ancak bir türlü yetişemiyordu kadına.
Ne zaman buldum dese Bade bir anda yok oluyordu.
Köşe bucak, ülke ülke kaçıyordu ondan.
Ama yakaladığı yerde Bade'nin bir daha kaçma şansı olmadığının ikisi de farkındaydı. Zira Vidar'ın çektiği hasretlik canına yetmişti. Kalbi Badesizlikten acıyordu!
Vidar San Karavisal'in tek yenilgisiydi Bade Karavisal.
Ancak bu sefer bulduğu yerde sırtına atıp doğruca evine, memleketine getirip anne babasının elini öptürüp hak ettiği gibi bu şehrin hanımağası yapacaktı onu.
Kararlıydı!
Merdivenleri sakince inerken yanından jet hızında geçip giden kız kardeşiyle "Ne bu acele Heja?" diyerek arkasından seslense de kardeşi çoktan kapıdan çıkarak kaybolmuştu.
Merdivenlerin bitişinde arka bahçeye geçerken ailenin kadınları servisleri masaya taşıyordu. Oğlunun indiğini gören annesi "Oo Vidar Bey siz ne arıyorsunuz bu evde?" demeden duramadı.
