Çelişki [TOMARRY]

61.Yine de bazı yasalara uymalıyız.

Bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm, bir nedenden dolayı bunu yazarken çok zorlandım ve sonra sınavlar geldi ve düşüncelerim TAMAMEN dağıldı, ama hey! Buradayım. Şimdiye kadarki en iyi bölüm değil ama evet :D

~

Bu bölümü geçirirken biraz sorun yaşadım, bu yüzden yarıda kalmış veya tekrarlanan bir konuşma yada sorunlu bir yer görürseniz düzeltmem için yorumlara yazarsanız sevinirim.

~

Harrison, Kai'nin derse hazır olduğunu, Maya'nın görünürde olmadığını görmekten biraz memnundu. Tom, element büyüsüne dair bu ilk izlenimi tek başına almanın 'daha iyi' olacağına karar verdi ve kasabanın etrafındaki insanlara günlük görevlerde yardım etmeye gitti.

Tom istediği zaman iyi biri olabilir.

"Harrison, buraya katılmaya karar verdiğini gördüğüme çok sevindim." Kai bunu söyledi ve Harrison başını salladı.

“Temel büyünün tam olarak ne olduğunu merak ediyordum.”

Kai bunun üzerine gülümsedi ve bazıları sadece altı ya da yedi yaşında gibi görünen çocuklara baktı. "Bu soruya cevap vermek isteyen var mı?"

Küçük bir kız konuştu, "Her şey sihir içerir, biz sihri ondan alırız ve onu kendi sihrimizi beslemek için kullanırız."

“Doğru, yani burada bir su kaynağımız var.” Kai, “İçindeki büyüyü hissetmeli ve kullanmalısın. Necromancer'lar ruhları, ölüm anılarını neredeyse testraller gibi kullanırlar."

"Senden ne haber?" Harrison, "Öyle misin?" diye sordu.

Kai başını salladı, "Tam olarak öyle değil, duyarlılığım öğretmede bana yardımcı oluyor ve sihri hissetmemi sağlıyor, ama bunu onların yaptığı gibi kullan - sanki suyla konuşuyorlarmış gibi."

Harrison'ın gözleri, su birikintisinin yanında oturan ve elini yüzeye koyan küçük bir oğlan çocuğunu buldu; su, elin varlığıyla hafifçe sallanıyor gibiydi.

"Bunun bana faydası olacağını mı düşünüyorsun, su kütleleriyle hiçbir zaman büyülü bir bağ hissetmedim."

"Bunu hissetmek için kendinize izin vermelisiniz" dedi Kai, "Özünüzün bunu kabul etmesine izin verin, böylece iyi olacaksınız. Bu kadar erken başlamamızın nedeni, eğer hayata çok geç başlarsanız, onun gerçek armağanını asla bulamayabilmenizdir."

Sonra suyun titreşimlerini kullanarak deniz yosununu küçük balıklara dönüştürmenizi sağlayan bir büyüden bahsetmeye başladı ve Harrison suyun kenarında oturup küçük çocukların suyu biraz fazla agresif bir şekilde sallamasını izledi, hiçbir balığın suya salınmayacağını umuyordu. Harrison bunun onlar için iyi olacağından şüpheliydi.

“Neden denemiyorsun?” Kai, Harrison'ın yanına otururken sordu: "Sihrini bırak."

Harrison ona gülümsedi, "Bilmiyorum-"

"Onlar biraz sihir hissetmeye alışkınlar, sadece yapın." Kai hafifçe gülerek konuştu. “Yine de sihrini kullanabilirler. Bazıları doğadan sihir kapma konusunda biraz fazla başarılı oldular.”

“Ateş elementalleriyle nasıl çalışıyor? Ateşten büyü mü çıkarıyorlar?” Harrison sordu ve Kai tereddüt etti.

“Ateşten ziyade sıcaklık. Büyü yanan şeylerden kurtulur ama başka şeyleri de kullanabilirler." Kai, "Su veya topraktan biraz daha agresif" dedi.

"Su elementalleri iyileştirme büyülerine girme eğilimindeler, değil mi?"

Kai başını salladı, "En iyi doktorlar genellikle dalgalara bağlı olduğunu hisseden kişilerdir." “Kendilerinin değişmesine izin veriyorlar, stresli durumlarla en iyi şekilde başa çıkıyorlar. Bu, her zaman parçası olmanız gereken bir sihir kutusundan ziyade bir kişileştirmedir.”