04

6 1 0
                                    

"Hadi, ne bekliyorsun?"

Eve geldiğimizde kapıyı açan adam elinde büyük bir kumaşla gelerek karşımdaki bedenin elindeki testereyi sardı ve tekrar merdivene ilerledi.

"İyi temizle üzerinde hiçbir şey kalmasın." Adam kafasını hafif eğerek alt kata indiğinde yine bakışları beni buldu.

"Cinsiyetini mi bilmek istiyorsun?" Göz devirip derin nefes aldı. "Tabiki bilmek istiyorsun, sonuçta eşinizin durumunu veya çocuğun sağlığını değil bebeğin cinsiyetini önemsiyorsunuz. Kız dersem napacaksın? Benden onu öldürmemi mi isteyeceksin, istesende yapmayacağımı şimdiden söylemeliyi-"

"Geldim!"
Nefes nefese merdivenleri çıkmış yüzü pembeleşmiş adama baktık. Her adımda derin derin nefes alarak bize ilerledi. "Elise..." yanımızda durarak konuştu. "O benim eşim, içeride mi?"

"Evet..." diyerek kenara çekildiğinde yanımıza gelen beden izin bekler gibi kapının yanında bekliyordu.

"İçeri gir." dediğinde kapı kolunu tutarak bakışlarını ondan kaçırdı. "Cinsiyeti ne?"

"Erkek..."
Cevabını duyar duymaz yüzüne yayılan bir gülümseme ile odanın kapısını araladı.

Kız olsaydı tepkisi ne olacaktı?
Adam odanın içerisine girip kapıyı kapattığında yanımdaki adamın mırıldanışını duydum.
"Sizin gibilerle aynı cins olduğum için kendimden tiksiniyorum."

Bakışları tekrar beni buldu. "Beni takip et." diyerek yan taraftaki aralık kapıya yöneldi. Ben gidip gitmemek arasında kalmışken konuştu. "Merak etme seni öldürmem, yalnız konuşmamız daha iyi olur."

Onun peşinden gittim, "Kapıyı kapat." dediğinde pek güvende hissetmesemde yavaşça kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde önlüğünü omuz kısımlarınlarından tutarak iç kısmı dışına gelecek şekilde eldivenlerle beraber çıkarıp yan tarafındaki siyah kutuya attı. "Özel bi rahatsızlığın mı var?" dedi ve önündeki musluktan ellerini yıkamaya başladı.

"Seungmin'i arıyorum." dediğimde ellerinden başladığı sabunu dirseklerine kadar sürmüştü.  "Neden?"
"Onun yardımına ihtiyacım var, sana anlatamam."

Kollarını duruladıktan sonra havluyu eline aldığında odanın dışarısından gelen sesi duyduk. "Felix!"

Bakışlarını bana çevirdi. "Felix sen misin?"

"Evet..." kapıyı açarak seslendi. "Lee Know, Felix burada."

Lee Know koşar adımlarla zaten küçük olan odaya girdi ve bir bana bir de karşımdaki adama baktı. "Seungmin ile tanıştın mı?"

"Seungmin mi?" Kısık sesle söylerken lafa girdi. "Biz de tam tanışıyorduk, kardeşinin geleceğini bilmiyordum."

"Konuşmamız gerekenler var, işin var mı bugün?”

"İşim olsa bile reddetme şansım olmazdı değil mi?"

Lee Know gülümseyerek başını hızlı bir hareketle aşağı yukarı hareket ettirdi.

...
Tekrar eve geri dönüyorduk, hava kararmıştı. Abim, Hyunjin ile önden gidiyor ben Seungmin'in yanında sessizce yürüyordum.

"Seungmin?"
"Efendim?"
"O testere ile ne yapıyordun?" Sorum ile bir süre bana baktıktan sonra gülmeye başladı. "Sen o yüzden mi benden korkuyorsun?"

Ne cevap vereceğimi bilmeden öylece ona bakarken sözüne devam etti. "Doğumlar için kullanıyorum."
"Neden?"

Derin bir nefes aldı. "Pelvis açıklığı bazı insanlarda doğumu imkansızlaştıracak kadar dar oluyor, bu durumda normal doğum olamayacağı için karnını keserek-"

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin