Bölüm 11

14 3 0
                                    


Eve gelmiş yemek yemiş kafamdaki düşünceleri durdurmak için aklıma ne geldiyse yapmış ama Alparslan'ı o halini yanlış anlamasını kafamdan atamamıştım. Telefon ekranımdaki fotoğraf, sonra konuşmamız hepsini yanlış anlamıştı ve ben bunu nasıl düzeltebilirdim nasıl yapacaktım bilmiyorum. Arasam çok saçma olurdu yanına gitsem daha da saçma olurdu ve bu yanlış anlamadan sonra o bir daha bana yaklaşmazdı. Zaten daha ne olduğumuz bile belli değilken şimdi böyle bir durum hiç iyi olmamıştı.

Mihri'yi arıyorum aramızda ne mantıklı düşünen oydu telefonu açmasını beklerken cam kenarında sokağı izliyorum. Emre'ler gelmişlerdi arabadan iniyorlardı Emre annesinin elini tutmuş zıplayarak konuşuyor babası pusetteki kızına bakıyorlardı çok güzel bir aile olmuşlardı.

"Zühre"

"Mihri"

"İYİ misin seslendim duymadın"

"İyiyim sadece dalmışım sen müsait misin?"

"Müsaittim tabi ne biçim soru o"

Mihri'ye olanları kısaca anlatıyorum sessizce dinliyor arada Hüseyin'e hakaret ediyor ama Alparslan'ı dinlerken sadece hmm diyor,

"Öylece yanımdan geçip gittiler Mihri ben açıklayamadım kendimi"

"Adama iki kıskançlık fazla gelmiş güzelim ondan"

"Nasıl yani"

"Önce Hüseyin'i kıskanmış onu içinde halledemeden Aslan'ı kıskanmış ki Hüseyin'i anladı senin gönlün yok ama Aslan'ın hayatında olduğundan çok emin olmuş sanırım fotoğraf konuşma sanırım saçlarına da laf söyleyince"

"Ama dinlemedi ki açıklayacaktım"

"Neden"

"Ne neden Mihri"

"Neden açıklama yapacaksın ki ona"

"Yanlış anladı çünkü?"

"Ee"

"Anlamıyorum Mihri"

"Bu yanlış anlamayı Hüseyin çirozu yapsaydı açıklama yapar mıydın?"

"Asla işime gelirdi?"

"Ama Alparslan olunca yerinde duramıyorsun öyle mi?"

"Evet"

"Ateş bacayı sarmış desene"

Mihri aklımdaki sorunun cevabını vermişti ben Alparslan benden uzaklaşsın istemiyordum ben Alparslan'dan hoşlanıyordum hem de onu kaybetmekten korkacak kadar

"Ne yapacağım Mihri?"

"Tadını çıkar âşık olmak dünyanın en güzel şeyi çünkü dünyanın perdesi aşk, dünyanın üzerine çekilmiş ince toz bir perde kıskanıp köpürdüğüne göre aşkın karşılıksız da değil Zühre başkan"

"Ama gerçekten kıskandı mı?"

"Yani anlattıklarına bakılırsa kıskançlığa gelene kadar yaptığı bir çok şey hoşlandığını gösterir."

"Bu durumu nasıl çözeceğim peki gidip açıklama yapsam çok belli ederim yapmasam iyice uzaklaşacak benden"

"Bence bu adam senden uzaklaşamaz sen ne evet ne hayır demişsin onun sorusuna bence cevabını almak için tekrar gelecek"

"Gelir mi?"

" Gelir"

O günden sonra Mihri'nin dediği gibi olmadı Alparslan sorusunun cevabını almaya gelmemişti ve sürekli denk gelişlerimizde bıçak kesiği gibi kesilmişti. Sanırım ateş böceği gibi olan aramızdaki durum yavaşça sönmüştü. Yarın ramazan başlıyordu ve ben çok heyecanlıydım Bursa'da ramazan bambaşka oluyordu iftardan sonra Hacivat ve Karagöz oyun alanları dışarısı cıvıl cıvıl olurdu. Komşularım Esin ve Hira ile teravihten sonra uzun uzun yürüyüş yapardık şimdi tekrar bunların olması içimi kıpır kıpır ediyor. Annemlerle uzun uzun görüntülü konuşup abimin bu iki bayram arası da senin düğün yok gördün mü Zühre demesi üzerine yengem bacağına vuruyor bir tane, iki bayram arası düğün lafına hep şaşırırdım ama hep iki bayram ki kimse evlenemez derdim abim de dalga geçerdi hala geçiyordu.

GECE LAMBASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin