13 Bölüm: "YALAN SIRLAR"
deli kan, melike şahin
lan, zeynep bastık
oy verip yorum yapmayı unutmayın<3
Hayat kırıldığın, paramparça olduğun yerden tekrar başlar mıydı? Yoksa bu da kitaplarda okuduğumuz birkaç yalandan biri miydi?
Şimdi karşımda, ruhu emareler dolu olan bu adam elinden alınan hayata kaldığı yerden devam edebilecek miydi?
Devam edebileceği bir hayatı kalmışsa.
Titreyen bedeni ile kapının önünde dikilen Emir, bir adım atıp evin içine giremezken karşısında güçlü durmaya çalışmak öyle zordu ki dayanamayarak biraz geri çekildim ve vücudumu duvarın ardına gizledim.
"İçeriye girmeni ne engelliyor?" diye sordu Eray temkinli bir sesle, o da tam kapının önünde ama evin içindeydi.
"Bilmiyorum." dedi Emir, ses tonu beni yaralarken ne yapacağımı bilemeden önümdeki askılığa tutundum. "Benim hiç evim olmadı, evim diye girdiğim her yer benim mezarım oldu. Şimdi burası neresi bilmiyorum ve içerisi yeni tabutum mu diye düşünmekten bir adım atıp yanınıza gelemiyorum."
Evim diye girdiğim her yer benim mezarım oldu.
Bir kez daha etimle, kemiğimle nefret ettim hepsinden. Emir'i bir ev sıcaklığından mahrum eden, onu diri diri onlarca kez mezara sokan herkesten öyle çok nefret ettiğimi hissettim ki kalbimin tam ortasında, hayatımda ilk kez nefret duygusuyla kavruldu yüreğim.
"Şu kapıdan içeri girdiğin an burası senin evin olacak." dedi Eray güven dolu sesiyle. "Sana dünyanın en huzurlu evi burası olacak diye söz veremem Emir çünkü biz seninle bir maç için kavga edebiliriz ya da yemeği kim yapacak diye, bu deli Nil gelirse onunla bağrışarak konuşur, gülüşür bazense bağıra çağıra kavga eder başını şişiririz. Ama şunu bil ki bu evi hiçbir zaman sana mezar yapmam, yapmalarına izin vermem. İçeriye adımını attığın an seni canımdan bilirim, canını bana emanet sayarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMA
Roman pour AdolescentsMezun olması için staj yapmak zorunda kalan Nil ve çalıştığı hastanedeki mahkum psikiyatri servisinde yatan Emir.