1. Bölüm: KAHRAMAN

11 1 0
                                    

Hepinize tekrardan merhaba:)

Şu süreç içerisinde sizlerle yeniden görüşmek çok güzel, wattpad'e erişim engeli gelince bildiğiniz ağladım yaşlaşık iki yıldır bu platformda siz ve sizin gibi okur severlere iyisiyle kötüsüyle yanlışlarıyla doğrularıyla kitap yazmkatan çok mutluyum. Sorunlar giderildiğine göre haydi yeni kurguyu okumaya başlayalım. Yorumları merakla bekliyorum...

 18 Yıl Önce

(Balıkesir)


Annesi ve babası yine göreve gitmişti Umay'ın. Bu durumdan dolayı haliyle altı yaşında ki kızlarını babaannesinin yanına bırakmak zorunda kalıyorlardı. Vatan için kendi canlarını feda ettikleri gibi küçük kızlarından da mahrum kalıyorlardı. Zordu tabi ki, gerek onlar için gerek Umay için ama bir şeyin farkındalardı. Onlar kızlarının yanında durmayı tercih ederlerse bu vatan da hayinler artacaktı.

Annesi üsteğmen, babası yüzbaşı olan Umay, büyüyünce doktor olmak istiyordu. Anne ve babası eve geldiğinde şehit olan arkadaşlarından onların çocuklarından bahsederlerdi, Umay bunları duydukça kendi kendine doktor olmaya karara vermişti. Her kız gibi babasına çok düşkün olan Umay, babasının kucağında oturmaktan büyük bir keyif alırdı ve babasının geleceği günü iple çekerdi.

Yine her zaman yaptığı gibi camdan babaannesinin evinin önünde ki çocuk parkını izliyordu. Altı yaşında ki bir çocuk park lafını duyunca mutluluktan hava uçarken Umay kendi isteğiyle parka çıkmazdı. Parkta ki çocuklar hep oraya anne ve babasıyla gelirdi, Umay'ın ise anne ve babası çoğu zaman yanında olmadığı için bu durum imkansız bir şekilde sonuçlanırdı.

Umay camdan dışarı izlerken o ev telefonu sesi kulaklarına geldi büyük bir gülümsemeyle telefonun yanına koştu. "ANNEM" diye bağırdı. babaannesi nesrin koşar adımlarla telefonun yanına geldi. Nasıl bir kızın annesini özlemesi üzücüyken bir annenin de oğlunu özlemesi onun her an acı haberini alma olasılığının olması kadar kötü bir şey yoktu. Umay'ın babaannesi telefonu açar açmaz gözünden bir damla yaş düştü iki hafta olmuştu gelinin ve oğlunun sesinin duymayalı. Küçük Umay heyecanla babaannesinin eteğini çekiştiriyor "Bende konuşmak istiyorum" diye bağırıyordu. Nesrin torununun o hallerine dayanamıyor "Tamam annecim dikkat din kendinize" deyip telefonu güler bir yüzle torununa uzattı.

Umay büyük bir heyecanla babaannesinden telefonu aldı "Annecim" dedi önce ses gelmedi annesi küçük kızının sesini duyar duymaz ağlamaya başlamıştı ama biliyordu kızı onun ağladığını duyara soru yağmuruna tutacağını. Kendine çeki düzen verip. Özlem dolu anne yüreğiyle "Kızım" dedi. Umay annesinin sesini duyunca sanki dünyalar onun oldu.

"Anne, ne zaman geliceksiniz?" dedi merakla ve büyük bir özlemle. Annesi yine durakladı ve "Az kaldı annecim, çok az kaldı." Dedi ve gülümsediğini belli etti hemen sonra meraklı kızına bir soru yöneltti. "Söyle bakalım babaanneyi üzüyor musun?" Umay sanki annesi karşısındaymış gibi başını iki yanına salladı "Sence ben babaannemi üzer miyim annecim" dedi yarı trip yarı büyümüş de küçülmüş gibi bir tavırla. Tam o anda o hayran olduğu ses geldi. Herkesin korktuğu Yüzbaşı rıza kızına "Aferin sana küçük bozkurt" dedi. Umay'ın ağzı neredeyse kulaklarına değecekti. Babası onu hep küçük bozkurt diye severdi.

"Baba!" dedi Umay heyecanla.

"Babacım, nasılsın güzel kızım? İkinci aşkım" dedi babası. Umay kıkırdadı ve bir eliyle ağzını kapattı "İkinci aşkın demek" dedi. Babası her zaman olduğu gibi büyük bir kahkaha attı "Yok öyle yağma küçük bozkurt ilk aşkım sen olmazsın" dedi. Umay yine kıkırdadı en tatlı şekliyle "Biliyorum yüzbaşı rıza boşkuyt" dedi annesinin sesini duydu yine "ah kızım bozkurt o boşkuyt değil" diyip durdu "Bizim şimdi kapatmamız lazım bebeğim" dedi annesi ve Umay o anda fark etti annesinin ağladığını ve tekrar telefonda babasını sesini duydu.

Umay (Karanlığın Meşalesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin