****
Kaplan'ın söylediği söz ile kaçmam bir olmuştu. Ağlayarak kapıyı kilitledim. Bu kadar ezik ve korkak olmayı ben istememiştim hayat beni bu hale getirmişti. Bu yaşımda bunca şeyi kaldırabiliğim için güçlüydüm yine de. Gerçi çok kaldırdığım da söylenemezdi.
Kaplan arkamdan gelmemişti sanırım hiç bir ses duymamıştım. Yavaşça yatağa yattığım sıra da ışık bir kapanıp bir açılmaya başlamıştı. Yavaşça korku ile yatakta doğruldum. Işık tamamen gittiğin de haraketsizce Durup geri yatağa uzanmıştım. Dün yaşadığım olaylar gözümün önüne geldiğin de tekrar nefretim tazelenmişti.
Bu adamdan kurtulmalıydım. Her sevgi verene kanmamalıydım. Tanrı beni bu pislikle sınamamalıydı. Bu benim için çok ağır bir Sınav. Kaldıramayacağım bir Sınav.
Gece
Kafamın içinden duyduğum ses ile etrafıma korku ile baktım. Hayal mi görüyordum?
Hayır hayal görmüyorsun.
Kaplan ın sesiydi bu! Kesinlikle bu adam bana travma yaşatmıştı ve şuan kafayı yemiştim.
Kes sesini artık hemen çıkmalısın oradan.
"Sen kimsin çık kafamın içinden"
Diye bağırdığım sıradan kapıma hızla birisi tekme atmıştı. Bir kaç saniye geçtikten sonra yine tekme. Dahası sanki kafasını vuruyordu birisi kapıya.
Sessiz ol sakın konuşma! Beni iyi dinle! Pencereden atla, atlamak zorundasın söz veriyorum zarar gelmicek sana. Eğer atlamazsan işkence göreceksin gece.
Bu aptal ses kimdi neler oluyordu hiç bir şey anlamamıştım ama korkudan nutkum tutulmuştu şuan. Kapıya vuran kişi kim onu da anlamamıştım Kaplan neredeydi. Kaplan neden yapsın ki böyle saçmalık.
İçimdeki ses kafamın içindeki sesi dinlemem gerektiğini söylüyordu.
Yavaşça camı açıp aşağı bakmıştım, kimse yoktu ve çok yüksekti. Buradan atlarsam yüksek ihtimalle bir yerlerimi kırabilirdim.
Sen kim olduğunu bilmiyor musun? Ne demek kırılabilir?
Kim olduğumu biliyorum. Ezik bir lise öğrencisi!
Bunları uzun uzun konuşucaz söz atla şimdi.
Vücudum benden bağımsız haraket ediyordu. Kalbim korku ile kasılırken hareketlerimi kontrol edemiyordum. Bir Anda kendimi aşağı bıraktığım da tek parça halinde ayaklarımın üzerinde durmuş şekilde gözlerimi açmıştım. Ben hayalperest mi olmuştum bunlar yaşanıyor muydu cidden? Kafayı yemek üzereydim.
Sağıma soluma baktığım da hala kimse yoktu derken tam karşımda ağaçların arasında beyaz saçlı adamı görmüştüm. Gecenin karanlığın da bile bembeyaz parlıyordu saçları.
Bir kaç adım yaklaşıp elini bana uzatmıştı.
Tutup tutmamak arasında kalmıştım. Daha adını bilmediğim bu adam bana elini uzatıp onunla gitmemi istiyordu. Kafamın içindeki ses bu adam mıydı?
"Evet benim ancak bunları uzunca konuşacağız. Şimdi tut elimi tehlikedesin sana yardım edicem"
"Neden? Neden bana yardım edesin? Kaplan ın adamı değil misin sen? Hem bizi bulsa öldürür o adam"
Hafifçe sırıttı, eli hala havadaydı.
"Sen öyle san"
Kolum benden bağımsız havaya kalkarken şaşkınlıkla bakıyordum. Ben yapmıyordum! Ve şuan bu adamla gitmek istemiyordum. Neler oluyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT'UN ESİRİ +18
Ficção CientíficaYanlız yaşayan genç kız bulunduğu bölge de insanlar yavaş yavaş azalırken yerini kurtlar alır. Beklemedigi dostluklar, düşmanlar ve beklemedigi bir aşk yaşayan gece nin hayatını okuyalım beraber Öncelikle bu kitaba psikolojinize güveniyorsanız okuyu...