#6

12.7K 471 226
                                    

Duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. "Seni yatağına davet ediyor" Ne demekti be? Hayır Mete yanlış anlamış olmalıydı.

"Mete bence sen yanlış anladın"

Üzgün bir ifadeyle gözlerime bakmaya devam etti.

"Üzgünüm gece. Kaplan bey ne isterse o olur. İstersen şimdi kaçıp gidebilirsin ancak tavsiye etmem. Seni yer yarılıp içine girsen bile bulur. Hadi şimdi kendi isteğinle hazırlanmaya git mecbursun buna. Yoksa daha kötüsü olur!"

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Bu adam kimdi de cesur gördüğüm Meteyi bile korkudan titretmisti. Ne sanıyordu kendisini? Ben diğerleri gibi olmayacağım. Kendimi öldürürüm yine koynuna girmem o adamın.

"Öyle bir şey olmayacak Mete. İstediği zararı versin bana umurumda değil."

Dedim ve arkamı dönüp işime devam ettim. Belli etmiyordum, sinirli görünüyordum ama içten içe korkudan titriyordum. Ya zorla dokunursa bana? Hayır gece. Aklına kötü şeyleri getirme. Olmayacak öyle Bir şey.

O olaydan sonra yaklaşık bir saat daha işime devam ettim. Hiçbir sorun olmamıştı. Sanırım umduğum gibi vazgeçmişti. Yağmuru bulduğum da lavabonun yerini sordum. Derin bir nefes verirken lavaboya doğru ilerledim. Kapkaranlık bir koridordu ve en üst kattaydı. Son kapı demişti yağmur.

Elimle en sonunda kapıyı bulup açtığım da içeri girdim direkt. Ancak gördüğüm manzara kesinlikle lavaboya benzemiyordu. Kırmızı ışıklı çok geniş bir yatak odasıydı ve oldukça lükstü. Sanırım yanlış odaya gelmiştim.

Arkamı dönüp geri çıkacakken kapı açıldı ve odaya o adam girdi. Kaplan baykan. Yavaşça Üstüme doğru gelmeye başladı. Korkum gittikçe artıyordu.

"Hazırlanmamışsın daha?"

"Defol git!"

En sonunda sırtım Boydan camlı olan duvara çarptı. Tam dibimde durdu en sonunda, yüzü yüzüme çok yakındı.

"Daha çok yeni olduğun için kuralları bilmemene bir şey demiyorum. Şimdi ya kendi isteğinle benimle olursun ya da zorla yaparım hastanelik olursun."

Gözümden bir damla yaş aktı. Gözleriyle aşağı kayan gözyaşıma baktı.

"Lütfen, ben daha lise öğrencisiyim."

"Bir lise öğrencisinin böyle bir mekan da ne işi var o halde?"

"Paraya ihtiyacım var"

Bir süre yaşlı gözlerime baktı.

"O halde sana bir teklifim var. Kimseye yapmam teklif. Şimdi benimle birlikte olursan sana bir ev, bir araba ve tonlarca para veririm"

Bu adam beni ne sanıyordu? Aniden korku yerine gelen sinirle bağırmaya başladım.

"SEN BENI NE SANIYORSUN YA?"

yüzüme atılan tokatla kafam sol tarafıma düşmüştü. Ağlıyordum ama saçlarım yüzümü kapatıyordu. Ben ne günah işledim ki bu kadar ağır şeyler yaşıyordum.

"Benimle konuşurken o ses tonuna dikkat edeceksin! Yoksa tokat değil bağıracak bir sesin olmaz!"

Daha fazla uğradığım bu duruma katlanamayıp camdan duvardan sırtımı kaydırdım ve oturdum. Ellerimle yüzümü kapatıp hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Ben hiç bir şey yapmadım ki bunları hakedicek. Hiç bir şey"

Bir süre ağlamaya devam ettim. Çok dolmuştum artık. Herşeye birikmiştim.

KURT'UN ESİRİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin