Chapter 1 : Her şey nasıl başladı?
--------------------
Geniş nikah salonunu dolduran kalabalık fazlasıyla heyecanlı bir şekilde , yeni bir çiftin dünya evine girmesini bekliyordu.
Nikah memuru , boynunda yıldız dövmesi olan genç ve gözlüklü bir adamdı. Ayrıca sempatik bir görüntüsü de vardı. Konuşmaya başladığında bazı insanlar onun garip aksanlı Korecesine odaklanmıştı. Evet o bir Koreli değildi , bir İtalyan'dı. Adı da...
"Abijim ben şimdi...nikah memuru Danilo Zanna... Siz ikiniz bir süre önce kurumumuza başvurup evlenmek istediğinizi belirtmişsin falan filan geç burayı. Şimdi işte ben de sizi evlendireceğim. Öncelikle Taeyeon-ssi , bu karıyı alıyor musun? Kesin emin misin?"
Taeyeon bir an yanında oturan kıza bakıp düşündü. Evlenmek istiyor muydu? Hayır... Sahi her şey nasıl bu noktaya gelmişti?
İki Ay Önce
"Hayır anne! Bunu yapamam!"
Az önce okuduğunuz cümleler belki de , onuncu kez duyuluyordu. Fakat , Bayan Kim'in umrunda değildi. O , sadece kızına uygun bir kısmet bulmuş olmanın mutluluğunu yaşıyordu.
"Bak , Tiffany çok iyi bir kızmış. Sosyetenin ileri gelenlerinden Bayan Jung'un manevi kızı. Ayrıca bir de benim tarafımdan bak! 24 yaşına geldin hâlâ evlenmedin! Böyle giderse cidden evde kalacaksın... Senin evlendiğini göremeden ölmemi mi istiyorsun?"
Taeyeon annesinin gözlerindeki o içten yalvarışı gördüğünde yumuşadı. Annesi için evlenebilirdi...
"Anne... Yirmi dört yaşında olmam evlilik yaşımı geçtiğim anlamına gelmiyor ama yapabilirim... Senin için yapacağım."
Aynı Anda , Farklı Bir Mekânda
"Hayır efendim! Bunu yapamam..."
Tiffany de bunu onuncu kez söylüyordu belki de. Bayan Jung'un planına bir anlam verememişti. Bir insan neden sevmediği biriyle evlenirdi ki? Para için... Gözü paradan başka bir şey görmeyen Bayan Jung , Jessica'nın annesi , bu yüzden Tiffany'yi Taeyeon ile evlendirmek istiyordu. Kendi öz kızının mutluluğu önemliydi ama manevi kızının ki aynı önemi arz etmiyordu.
"Anne-baban öldüğünde sana ben baktım! Sana verdiğim emekleri karşılamak zorundasın. Hem zengin biriyle evleniyorsun. Mutlu olmalısın."
Sıkıntıyla derin bir nefes verip arkadaşı Jessica'ya baktı. Karamel saçları beline kadar uzanan Amerikan koltukta gergince oturuyordu. Son yıllarda kendi öz annesini bile tanıyamaz olmuştu. En kötüsüyse annesine sesini çıkaramazdı , çıkarsa bile pek etki etmezdi. Tiffany bakışlarını tekrar Bayan Jung'a odakladı.
"Pekala yapacağım. Ama fazla uzun bir evlilik olmayacak. En fazla 2-3 yıl."
Bayan Jung memnuniyetle ellerini ovuşturdu. Epey para kazanıp tekrar şirketi o eski gücüne kavuşturabilirdi.
"Tamam tamam. Sonuç olarak evleniyorsun."
Flashback Son
Bayan Kim , İtalyan nikah memuruna garip bakışlar atıp seslendi.
"Evladım şu nikahı düzgünce kıyamaz mısın?"
Şüphesiz ki , o ana dek gördüğü en absürd nikâh ve en cıvık nikâh memuruydu.
"Ama teyze ben bir karıncayı bile incitemem. Nasıl nikâha kıyayım?! Hahaha! Abijimler anladınız mı espiriyi?"
Danilo önündeki insanlardan garip bakışlar kazandığında sahte bir öksürük sesi çıkartıp Tiffany'ye döndü.
"Siz Tiffany Hwang , Kim Taeyeon'u hastalıkta sağlıkta , ıslak banyo terliğine çorapla bastığında , Dünya Kupası'nda Güney Kore gol yediğinde , Ramazan'da pide kuyruğu beklerken ve bir ömür boyunca kocalığa kabul ediyor musun abijim?"
Danilo tamamen doğaçlama yaparak sordu. Amacı , Ömür Varol'dan 'yeni en iyi nikah memuru' ödülünü alarak Chaby Han'a hava atmaktı.
"Evet." Tiffany sakince cevapladı. İtalyan nikah memurunun bu değişik yorumu bile onu güldürememişti. Gerçi , kocası olacak şahıs da ondan pek farklı değildi.
"Siz Kim Taeyeon , Tiffany Hwang'ı ; hastalıkta , sağlıkta , eşinizin en sevdiği mağazaya %50 indirim geldiğinde , Bülent Ersoy tekrar erkek olduğunda , birbirlerinizin ayak tırnaklarına çılgınlar gibi oje sürüp Jessica'yı çekiştirirken ve bir ömür boyunca karılığa kabul ediyor musunuz?"
Taeyeon yine de biraz ekşın katmak istiyordu. Bir süre durup düşünüyormuş gibi yaptı.
"Ha- Eveet!" Kendi kendine güldüğünde Tiffany'yi bir gram olsun yumuşatamamıştı. Tiffany'nin dikkati başka bir yerdeydi çünkü. Boks maçında oyuncuya taktik veren antrenör gibi hareketler yaparak , Taeyeon'un ayağına basmasını anlatmaya çalışan Jessica'ya bakıyordu. Ama Taeyeon onun baktığı yere baktığında , durumu ondan önce kavramıştı. Hayır , tabii ki de Tiffany'nin ayağına basmasına izin veremezdi. Gelininden önce davranıp Tiffany'nin ayağına bastı.
"Çüş , ayı!" Tiffany'nin ağzından ister istemez bu argo kelimeler dökülmüştü. Nikah memuru gergince gülüp asıl cümlelerini söylemeye karar verdi.
"Abijim yenge de çok şakacıymış. Ayı mı? Senin gibi tıfıldan olsa olsa tavşan olur! Hahaha!"
Bu kez Tiffany de dahil tüm salon gülmeye başlamıştı.
"Yah!"
Diğerleri gülerken Taeyeon sinirliydi. Hayatta en nefret ettiği şeylerden biri boyuyla dalga geçilmesiydi.
"Tamam ciddi olalım lütfen... Ben de Seul belediyesi değil , Changyeb Han tarafından bana verilmiş olan yetkiye yaslanarak , bakınız dayanmıyorum yaslanıyorum ve sizleri koca-karı ilan ediyorum! Gelinle çak-beşlik yapabilirsiniz!"
"Gelini öpmesi gerekmiyor muydu?" Bu kez kalabalığın arasından Taeyeon'un yakın arkadaşı Yoona'nın sesi duyuldu.
"Hayır bu yeni moda. Artık çiftler high-five yapıyor." Danilo ciddi bir şekilde açıklamış olsa da kimse tarafından ciddiye alınmamıştı.
"Ya kardeşim bir git ya!" Taeyeon aile cüzdanını alıp Tiffany'nin elinden tuttuktan sonra salonun çıkışına yöneldi.
"Bekle Taeyeon. Çiçeğimi atacağım."
Tiffany elindeki çiçeği Jessica'nın tutabileceği şekilde ayarlayıp fırlattıktan sonra Taeyeon'la beraber oradan ayrıldı. Öte yandan çiçek adeta horon teperek Jessica'ya yaklaşırken , Amerikan da tutabilmek için elini uzatmıştı ama o tutamadan başka birisi havada kaptı , Im Yoona.
"Yah! O çiçeği ben alacaktım!!" Mızmız çocuk edasıyla söyledi.
"Ama ben aldım." Yoona ona dil çıkarıp elindeki çiçeğe gururla baktı. Doktor Im Yoona'nın düğünlerde çiçek toplama hobisi vardı.
"Yaa demek öyle. Sen bir benimle çıkışa gelsene."
Beş Dakika Sonra
Yoona'nın üstü başı dağılmıştı ve suratı yara bere içindeydi. Jessica'nın tırmalamasıyla ortaya çıkmış çizikler çok rahat fark ediliyordu.
Jessica ise hiçbir şey olmamış gibi , Mahi Devran Sultan'ı saraydan gönderen Hürrem tipiyle sırıtarak elindeki şaftı kaymış çiçeğe bakıyordu.
Bölüm Sonu
Nasıl bir bölümdü? İlk bölümler geçiş bölümü niteliğinde olacak :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Love This Time
Romanceİlk denemeler genellikle başarısız olmaz mı zaten? Edison bile ampulü binlerce kez denedikten sonra buldu. Peki ya Taeyeon ve Tiffany aşkı ne zaman bulacaktı?