Chapter 24 : Kırık Kalpler
Tiffany's POV
Duyduklarım beynimde büyük bir şok dalgasına sebep olurken kendi derdimi unutmuş , Taeyeon'un odasına yürüyordum. Ağırdı attığım adımlar , hiç Taeyeon'un yanına ulaşmak istemiyor gibiydim. Ulaştığımda ne diyecektim? Sevgilin seni aldatıyor , paran için senin yanında duruyor mu? Böyle desem inanır mıydı ki?
Anlamıyordum , Hyuna'nın böyle bir şeyi nasıl yapabildiğini... Hatırlıyordum da bir keresinde Taeyeon'u benden kıskanmıştı. Sanki gerçekten onu seviyor gibi... Taeyeon'u kaybetmekten değil parasını kaybetmekten korkmuştu demek ki...
Bu düşünceler beynimi çürütmeye devam ederken Taeyeon'un odasına ulaşmış , kapının önünde duruyordum. Çalmak için kapıya doğru uzattığım elim havada kalmıştı , Taeyeon'un sinirli sesini duyunca.
"Ne?! O ihaleyi nasıl kaybederiz?! O ihale bizim için ne kadar önemliydi haberin var mı senin?! Beceriksiz!"
Telefonda konuşuyordu anladığım kadarıyla. Sesler kesildiğinde korkarak kapıyı çaldım.
"Gir!"
Bir gram sinir eksilmemiş sesini duyduğumda yutkunarak içeri girdim.
Yüzüme bakmak yerine önündeki dosyayı inceliyordu ve her bir sayfayı yırtarcasına çeviriyordu. Ya bahsettiği ihale cidden önemliydi , ya da onu bu hâle getiren başka şeyler de vardı. Bilemiyordum.
"Taeyeon... İyi misin?"
"Evet!" Bana bakmayarak cevapladı. Bunu bile olumlu bir şey söylediği hâlde terslermiş gibi söylemişti.
Ona bakmaya devam ediyordum. Belki farkındaydım , belki de ciddiyken ayrı bir güzel görünen yüzünde tüm farkındalığımı yitirmiştim.
Tabii bir yandan da beynimi kemiren Hyuna mevzusu vardı. Eğer ona şimdi söylemezsem bir daha ne zaman söyleyecektim?! Hyuna tüm parasını aldığında , Taeyeon'u kullanılmış bir mendil gibi çöpe attığında mı?!
Taeyeon'un tüm bu sinirini unutmaya çalışarak dudaklarımı araladım.
"Taeyeon..."
"Hmm...?" Sesi o kadar da sinirli gelmiyordu.
"Hyuna..." Derin bir nefes aldım. "Seni aldatıyor."
O ana dek hiç bana bakmamış olan Taeyeon , elindeki dosyayı hışımla masaya bırakıp bana baktı.
"Öyle olduğunu nereden biliyorsun?!"
Tekrar eski , sinirli hâline dönmüştü.
"H-Hyunseung d-diye biriyle konuşurken d-duydum..."
"Yanlış duymuşsundur. Ya da Hyunseung kardeşi falandır."
Tekrar dosyasını eline aldığında ben de sinirlenmeye başlıyordum. Nasıl bu kadar rahat olabilirdi?!"Ama Tae-"
"Lütfen , Tiffany. Seninle uğraşamam."
Seninle uğraşamam da ne demek oluyor?! Beni katlanılamaz , değersiz birisi gibi mi görüyor?!
Peki... Öyle olsun... Ben kırık kalbimi alıp giderim ve Taeyeon da dolandırıcı sevgilisi Hyuna ile mutluca yaşamaya devam eder!Hışımla kapıya yöneldim , adeta burnumdan solurken. Tam kapının önüne geldiğimde durup Taeyeon'a baktım. Yine tüm dikkati dosyadaydı ama ben bir zavallı gibi bana gitme demesini beklemiştim...
Kapıyı açtığımda Hyuna ile karşı karşıya geldim. Bilerek omzuma çarpıp içeri girdi. O ve Taeyeon'un aşk dolu davranışlarını görmek istemediğimden hızlıca odayı terk ettim.
Teşekkür ederim Taeyeon... Bana Dostoyevski'nin sözünü kanıtladın ; Ne garip... Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru , sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.
**************
No one's POV
Yoona kapıyı açtığında mutluca gülen Siwon ve Jessica'yı görmeyi beklemiyordu.
"İçeri girebilir miyiz?"
Jessica'nın sorusuyla çiftin -çünkü ikisi sevgili gibi görünüyordu- içeri girebilmesi için biraz geri çekildi.
Siwon ve Jessica girer girmez de kapıyı kapattı. Geliş sebeplerini gerçekten merak ediyordu.
İkili koltuklardan birine , yan yana oturduğunda Yoona da karşılarına oturdu. Siwon'un Jessica'nın belinde duran eli gözünden kaçmamıştı.
"Buraya sana teşekkür etmeye geldik." diyen Jessica kollarını Siwon'un boynuna sardığında Yoona'nın devreleri yanmak üzereydi. "Tiffany'nin söylediğine göre Siwon'u sen bulmuşsun. Sana gerçekten çok minnettarım , onu bulduğun için." Siwon'un yanağını öptü. "Baksana! Ne kadar da uyumlu bir çiftiz!"
Bu arada Yoona da farkında olmadan yumruğunu sıkıyordu.
Jessica ve Siwon birbirlerine aşk sözcükleri söylemeye başladığında Yoona artık sinirlenmişti."Yeter!" diye bağırdığında önündeki iğrenç çiftten garip bakışlar kazanmıştı. "Gidin , başka yerde romantiklik yapın!"
Jessica , Siwon'a sırıtıp gitmesini işaret etti. O gittiğinde Yoona ve Jessica yalnız kalmıştı.
"Beni kıskandın değil mi?" Yoona'ya yaklaştı. Uzun boylu kızdan bir cevap beklemeden boynunu kavrayıp kendine çekti ve Yoona'yı öpmeye başladı. Yoona'nın hiçbir tepki vermeyişi sinirini bozuyordu , geri çekildi.
"Sen de beni seviyorsun , Yoona. İtiraf et!"
Umutla baktı önündeki kıza. Kendisine bakmak yerine zemine bakıyordu.
"Üzgünüm Jessica... Ben seni sevmiyorum..."
Yoona cevabını verdiğinde her şey bitmiş , zaman durmuş gibiydi Jessica için.
Bölüm Sonu
Yıllardır (?) bölüm yazmayan yazardan okurlara selamlar! ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Love This Time
Romanceİlk denemeler genellikle başarısız olmaz mı zaten? Edison bile ampulü binlerce kez denedikten sonra buldu. Peki ya Taeyeon ve Tiffany aşkı ne zaman bulacaktı?