Chapter 12 : Mahalle Karısı Style Ağız Dalaşı
-----------------"Kim gelmiş karıcığım?" diye soran Taeyeon da , daha fazla dayanamayarak birbirlerine ters bakışlar atmakta olan iki kızın yanına ulaşmıştı. Ancak karşılaştığı manzaradan sonra , ulaşmış olmak yerine Ajdar ile Mahmut Tuncer eşliğinde halay çekmeyi yeğlerdi...
Kızgın bir Hyuna... Lanet olası bir siniri var. Hadi gidelim Minion-ssi... Ama gidemeyiz ki... Bayan Hyuna bizi nah bırakır...
"Omo... S-sevgilim..."
Hyuna sinir bozucu bakışlarını Taeyeon'a diktiğinde kısa boylu kız altına işeme süresini hesaplıyordu , neredeyse ıslanacak- daha doğrusu ıslatacaktı.
"Karınızla gayet iyiydiniz Bayan Kim! Bir sevgiliniz olduğu yeni mi aklınıza geliyor?!"
Birkaç adımda içeri girdi ve tokatı cüce kızın suratına yapıştırdı. Taeyeon ise , Fenerbahçe'nin 7-0 yendiği Zob Ahan takımı gibi yıkılmış hissediyordu. O nasıl tokattır?! Yanağımı çökertti resmen... Aha! Birkaç dişim de intihar etti galiba... Ruh hali biraz karışıktı.
"Açıklama-" ma izin ver diyemedi ya la... Hyuna sağolsun...
"Ne açıklayacaksın Taeyeon?! Arkadaşım senin eski karınla aynı evde yaşadığını söylediğinde inanmamıştım. Ama şimdi bunu kendi gözlerimle gördüm... Üstelik ona 'karıcığım' diye seslendin... Bunun neresini açıklamayı planlıyorsun?!"
Taeyeon , Hyuna'yı iki omzundan kavrayıp kendisine yaklaştırdı.
"Bebeğim ben seni seviyorum... Evet , Tiffany-ssi ile aynı evde yaşıyorum ancak istediğim için değil. Bir anlaşmamız vardı. Dilersen detaylarını sonra anlatayım. Ve evet , ona karıcığım dedim ama sadece dalga geçmek içindi. Yani Tiffany-ssi'ye karşı herhangi bir şey hissetmiyorum."
Taeyeon masum bakışlar takınmaya çalışarak açıkladı durumu. Hyuna'dan bir cevap beklerken , Tiffany gözlerini devirdi.
Tiffany-ssi? Ssi? Şi? ??? Ulan , "aşkım beni bununla mı aldatıyorsun?" desem mal gibi kalırsın. Şu Hyuna mıdır nedir , her ne haltsa işte seni terk eder. Çok güzel intikam olur be... Yapsam mı ki?
Bir an düşüncelerinden sıyrılıp Hyuna'yı süzdü.
Şimdi...kıza...şöyle bir bakınca...bu beni çiğ çiğ yer. O yüzden hiç denemeyeyim.
"Sen öyle diyorsan öyledir aşkım." diyen Hyuna , Taeyeon'a sıkıca sarılırken Tiffany şok geçiriyordu. Nasıl bu kadar kolay inanabilirdi? Tamam , Taeyeon doğru söylüyordu ama Hyuna'nın da bu kadar çabuk onaylaması garipti.
"Bana inanmana sevindim sevgilim. Ben sadece seni seviyorum."
Aşkım... Sevgilim... Seni seviyorum? Öğğ... Ne iğrenç bir çift...
Tiffany içten içe kusuyordu.
"Sana sevineceğin bir şey daha söyleyeceğim... Artık bu evde yaşıyacağım! Oda sayısını dert etme. Sonuçta seninle aynı odada kalmam sorun olmaz değil mi? Aynı oda... Aynı yatak..."
Hyuna sırıtıp dışarıdaki valizlerini alırken Taeyeon'un gözleri bir başkasını aradı... Hyuna'nın son sözlerinden sonra daha fazla orada kalma gereği duymamış Fany'yi...
****
Tiffany saatlerce odasından çıkmamıştı. Saatlerdir odasından çıkmadığı gibi bir şey de yememişti ve doğal olarak midesi iyice kafayı bulmuştu.
Aşağı kata , sessizce mutfağa indi. Tüm ışıkların kapalı olmasından herkesin uyuyor olduğunu tahmin ediyordu. Mutfağın ışığını açtığında , yiyememiş olduğu sandviçin hâlâ tezgahın üzerinde durduğunu fark etti. Sandviçi mideye indirip bir bardak da su içtikten sonra arkasını döndü ve o korkunç manzara ile karşılaştı... Kendisini sırıtarak izleyen bir Hyuna...
"Yüce İsa! Ne yapıyorsun?!"
Hyuna'nın suratı ciddi bir hâl aldı.
"Sadece... Taeyeon'u benden alamayacağını bil istedim... Sonuçta Taeyeon senin gibi birine bakmaz..."
Küçümser bakışlarla süzdü Amerikanı.
"Birincisi , Taeyeon adlı salak cüceyi senden almak gibi bir niyetim yok. Ve ikinci olarak da ne demek istiyorsun?! Neyim varmış benim?!"
"İlkokul çocuğu gibi bir vücuda sahipsin... Biliyorsun Taeyeon dolgun vücutları sever , benimki gibi... Göğüslerimi görüyorsun. Taeyeon asla hayır diyemez."
Tiffany sinirden güldü. Her şeyin vücuttan ibaret olduğunu mu sanıyordu bu salak?
"Görmemek elde değil... Vücudunun 3/4'ü göğüs... Dünya'nın da 3/4'ü su ancak insanlar karada yaşıyor."
Gülme sırası Hyuna'daydı.
"Ama insanlar su olmadan da yaşıyamıyor. Ki Taeyeon da su ihtiyacını benden karşılamayı sever. Hani bilirsin göğüsler ve biraz aşağıdan da orgazm..."
Piç smile takınmıştı. Ancak bu sırıtış fazla uzun sürmedi. Tiffany onun saçlarını çekince acı çeken bir ifade oluşmuştu yüzünde
"Seni *************!!!!!"
Bu sırada mutfağa dalan Taeyeon , hâlâ işin gırgırındaydı.
"Benim için kavga etmenize gerek yok kızlar ehehehehe-ahh!"
Hâlâ kavga etmekte olan iki kız bir an kendilerinden geçmiş ve Hyuna sevgilisinin sağ , Tiffany de sol yanağına tokat atmıştı. Taeyeon bu darbelerden sonra ayakta durmakta zorlanarak yeri boylamıştı. Ama ne yazık ki bu kısa boylu zavallı cüce kimsenin umrunda değildi. Tiffany tamamen çirkefleşip Hyuna'nın saçlarını kökünden kopartacak kadar sert bir şekilde çekmeye başladı. Eğer Hyuna saçlarını iki dakika daha Tiffany'nin narin (!) ellerine bırakmış olsa kel kalacaktı. Ama neyseki kurtulmuş ve roller değişildiği için şimdi Hyuna , Tiffany'nin saçını çekiyordu.
İki kız kavga ediyor ve bir cüce de zeminle yiyişiyor iken , bir başka ev sakini kış uykusundan uyanabilmişti. Jessica bir eliyle ağzının kenarını , diğer eliyle poposunu kaşıyarak mutfağa girdiğinde korkunç manzarayla karşılaştı. Bu görüntü karşısında ne yapabilirdi ki?
Tanrım inanamıyorum! Şu hırsız Taeyeon'u öldürmüş , şimdi de Tiffany'ye saldırıyor!
"Yetiştim Tiff! Al sana pis hırsız!"
Tiffany'yi itip , cebinden çıkardığı biber gazını Hyuna'nın suratına sıktı. Ki , burada takılınması gereken nokta Jessica'nın cebinde biber gazı taşıyor olması değil , Hyuna'nın acı içinde kıvranarak zemine merhaba demesiydi.
"Ama o hırsız değil ki... Benim kız arkadaşım..."
Taeyeon bir an kafasını kaldırıp bu cümleyi dile getirdiğinde , Jessica ona hayalet görmüş gibi bakıyordu.
"Tae... Sen ölmemiş miydin?"
Bölüm Sonu
Treacherous'a da bakın lütfen ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Love This Time
Romanceİlk denemeler genellikle başarısız olmaz mı zaten? Edison bile ampulü binlerce kez denedikten sonra buldu. Peki ya Taeyeon ve Tiffany aşkı ne zaman bulacaktı?