22. Bölüm : Siwon

358 43 6
                                    

Chapter  22   :  Siwon

"Bay Choi Siwon ile tanış."  Yoona'nın söylediği bu cümleden sonra Siwon yüzüne çekici bir gülümseme yerleştirip elini uzattı. Tiffany vakit kaybetmeden onun elini aynı içtenlikle gülümseyerek sıktı.

"Merhaba Bay Choi. Ben Tiffany Hwang. Jessica benim öz kardeşim gibidir. Ne yapacağınızı biliyorsunuz değil mi?"

Siwon başıyla onayladı. "Elbette biliyorum. Ah , bu arada Siwon deyin lütfen. Resmi olmanıza gerek yok."

"Pekala Siwon. Sen de bana Tiffany diyebilirsin."   Adama meşhur  eye-smilelarından birini verirken söyledi. Hemen  sonra Yoona'ya baktı.  "Amacım kararını değiştirmek değil ama Siwon'u seçme nedenlerini öğrenebilir miyim?"

Yoona başıyla onaylayıp Siwon'un mükemmel dış görünüşü , kibarlığı ve yararlı hobileri gibi pek çok olumlu özellikten bahsetti.

Ama noktayı Sooyoung koyacaktı.  "Bir kere o bir Choi. Her Choi harikadır. Ben de bir Choi'yim mesela."   Gururla söyledi.

"Her Choi için aynı şeyi mi düşünüyorsun Sooyoung?"

Tiffany tek kaşını kaldırarak sorduğunda uzun boylu kız hemen onayladı.

"Hmm... Peki ya... Şu büyük şeyli... Yani  Choiza da mı öyle?"   Gülmemek için kendisini zor tutuyordu.

Sooyoung'un tepkisi gecikmedi.  "Yah!"

******

Tiffany eve geldiğinde  koşarak  Jessica'nın odasına çıktı.

"Jessie!"   Neşeyle bağırıp tabletiyle oynamakta olan kızın yatağına zıpladı.

"Ne var , Hwang?"   Tabletinde  Candy Crush oynarken rahatsız edilmekten nefret ederdi.

"Biliyor musun , bugün Taeyeon'la biraz yakınlaştım  hehehe."   Sesinin şiddetini düşürüp gülerek söyledi.

"Harika. Senin adına sevindim."    İç çekti. Fazla yalnız hissediyordu.

"Jess... Sen neden manita yapmıyorsun?"

Tiffany ,  'Senin hayatında neden birisi yok?'  diye sorabilirdi ama zihnini ele geçiren kıro , 'Sen neden manita yapmıyorsun?'   diye sordurmuştu ona.

"Manita mı? Ay kıçım. Git başımdan Tiff , gördüğün gibi ciddi bir oyun oynuyorum."

Tiffany aptal bir oyunu ciddi bulmasa da  Jessica'yı kızdırmak istemediğinden ayağa kalktı. Nasıl olsa Jessica , Siwon'dan etkilenecekti.

Aşağı kata indi. Taeyeon , Hyuna ile Can çizgi filmini izliyordu. O an merak etti Tiffany ,  "Bunlar  Kore'de yayınlanmayan  programları-filmleri nereden buluyorlar lan?"    Onu düşüncelerinden ayıran şey Hyuna'nın sesi olmuştu.

"Çizgifilmin OST'sini söyler misin Tae?"

Taeyeon'un itiraz edeceğini düşündü. Ama düşündüğü gibi olmamış kısa boylu kız söylemeye başlamıştı.

"Ben Can , bu benim sevimli annem~  Babam , babaannem , tatlı Meryem ~~  Bir de çok akıllı ressam abim~~~  İşte karşınızda mutlu ailem~~~"

Taeyeon şarkıyı bitirdiğinde Hyuna onu alkışlamaya başladı. Hadi ama , nasıl bu kadar çocuksu olabilirlerdi?

Taeyeon alkış sesinden dolayı iyice coşmuş olacak ki  ayağa kalkıp bir sanatçı edasıyla eğildi , Hyuna'nın önünde. Kafasını kaldırdığında  bir kâbus gibi Tiffany ile karşılaşmıştı. Amerikan'ın yüzünde garip bir ifade vardı ama olumsuz bir ifade olduğunu anlamak pek de zor değildi. Kim Taeyeon mezdeke vakasından sonra bir kez daha rezil etmişti kendisini... Sahi mezdeke demişken , birgün SooSun'ın evine gidip  göbek atmayı aklının bir köşesine yazdı.

Real Love This TimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin