FERİDE

Görüşeceğiz

   Feride

    Ofiste oturmuş bekleyen davalarıma göz atıyordum. Bugün epey bir yorulmuştum . Bekleyen davalarım olsun , sabah halamların evinde yaşadıklarım , eniştemin bitmek bilmeyen rezillikleri ve kahvaltı için gittiğim restoranda yaşadığım .
Sahi ne yaşamıştım öyle

Yınıma korumaların gelmesi , benimle görüşmek istemeleri beni germişti çünkü daha önce böyle kişiler görmüştüm ama hiç konuşmamıştım üstelik ne demişti restorandan çıkmadan önce akşam geleceğini söylemişti . Birazdan büromu kapatacaktım bu saate kadar gelmesi lazımdı zaten eğer benimle gerçekten çok önemli bir şeyler konuşacaksa.

  Daha fazla düşünemezdim gerçekten başım ağrımaya başlamıştı zaten davalarımı da kontrol etmiştim çıkış saatimde gelmişti . Eşyalarımı toplamaya başladım . Yanıma yarın gireceğim iki davanın dosyalarını aldım . Zaten akşamüzeri Nazan mesaj atmıştı. Beni yemeğe bekliyordu .

  çok özlemiştim hem Nazanı hem de Çınarı . Çınar nazanın oğluydu ve benim biricik yiğenim .

fazla arkadaş çevrem yoktu dışarıya karşı her zaman soğuk bir tavrım vardı. Bu her zaman böyleydi belkide küçük yaşta ailemi kaybettiğim için böyleydi bilmiyorum.

Çantamı koluma taktım büromun kapılarını kapatıp merdivenlerden inmeye başladım tam son basamağı aşacaktım ki birden önümde hızla duran arabayla kala kaldım ne yani şimdi mi gelmeyi akıl etmişti CİHANGİR BEY

Önümde duran arabadan inan adamın ilk önce ayakkabılarını görmüştüm son derece kaliteli duruyordu yavaşça gözlerimi yukarıya doğru kaldırmaya başladım lacivert takım elbisesi de ayakkabıları kadar kaliteli duruyordu , saçları gayet düzgün bi şekilde biçimlenmiş fazla bakımlı duruyordu karşımdaki adam .

Benim onu süzdüğüm gibi o da beni süzmüştü . Sonunda siyah gözlerim onun karanlık bir kuyuyu andıran simsiyah gözleriyle kesişti bir süre birbirimize baktık . en sonunda bu bakışmadan sıkılıp ona ne var dercesine başımı salladım o da boğazını temizleyip sanki çok uzağımdaymış gibi iyice dibime girip gayet tok sesiyle

"Kusura bakmayın , biraz işlerim vardı o yüzden biraz geç kaldım ama sizin beni kapıda beklediğinizi bilseydim daha çabuk gelirdim "

Ne bu adam onu kapıda karşıladığımı falan mı sanıyordu .Gerçekten sinirimi hafiften bozmaya başlıyordu . CİHANGİR BEYE bakıp yanlışlıkta veya sinirden hah diye bir nida çıktı ağzımdan sonra hemen konuştum

"yanlış anladınız galiba beni , bu saat büromu kapatma saatim ve ben evime gidiyorum "

dedim soğuk bir sesle daha fazla burada kalmak istemiyordum hemen Çınarın yanına gidip onu yemek istiyordum .

karşımdaki adam söylediklerimden sonra hafif kaşlarını çattı ve hemen lafa girdi

"seninle konuşmamız gereken şeyler olduğunu söylemiştim "

"evet benimle konuşmanız gereken şeyler olduğunu söylediniz ve ben de iş ile alakalıysa buraya gelmenizi söyledim ama şunu bilmelisiniz ki ben mesai saatlerim dışında iş ile alakalı görüşmeler yapmam ve sizinle iş dışında herhangi bir konu hakkında konuşmam şimdi lütfen çekilin ."

dedim ve hızla yanından geçecektim ki kolumdan tuttu ve ilerlememe izin vermedi . bakışlarımı hemen ona çevirdim ve kaşlarımı çattım

"ne diyorsun avukat , geldik işte bürona kapıdayız konuşmamız gerekli diyorum nesini anlamıyorsun ."

"ben de size mesai saatlerim dışında konuşabileceğimiz hiçbir şey olmadığını söylüyorum nesini anlamıyorsunuz acaba "

Gerçekten sıkılmıştım bu konuşmalarımızdan ve ona ne kadar ciddi olduğumu kanıtlamak ister gibi gözlerimi gözlerine kilitleyip kaşlarımı çatmıştım . Bir süre ikimizde sadece birbirimize bakmıştık sonunda ne kadar ciddi olduğumu anlamış gibi kolumu bıraktı ve daha da dibime girip kulağıma doğru

"peki dediğin gibi olsun ama yarın geldiğimde artık bu konuyu konuşmuş olacağız."

dedi ve restoranda yaptığı gibi beni bırakıp arkasına dönüp gitti .

aman havanı yesinler diye geçirdim içinden ama benimle ne konuşacaktı merakta etmeye başlamıştım artık onu da yarın öğrenirdim.