7. Bölüm Gelgitler..

68 4 0
                                    

- Hayırdır, evimi değiştirdin ? diye sordu bana

- Yok, bir arkadaşa bakacaktım

Diyerek ayrıldım evin önünden.

- Sen nereye böyle ? diye sordum.

- İşten çıktım arkadaşlarla kafa dağıtacaktık öylesine takılıyorum işte, işin yoksa sen de gel istersen ?

- İyi olur, annemi arayayım, boşuna beklemesin beni yemeğe o zaman..dedim

- Önden gidiyorum, beni takip edersin..

Diyerek ayrıldı yanımdan. Annemi arayıp olanları anlatıp beni beklememesini istedim. Sesi durağandı, neyse eve gidince konuşurum. Arda çoktan basmıştı bile gaza. Zar zor yetiştim nihayet.

Sahilde bir restoranın önünde durdu. Arda' ya sıkılırsam kaçacağımı söyledim. İyi sen bilirsin dedi, o da. Restoran oldukça kalabalıktı ilk kez gelmiştim. Beş kişilik bir grup bekliyordu bizi. Karşıdan anlamıştım bile hangi masa olduğunu. İçlerinde tanıdığım birkaç arkadaşım daha vardı ortamlarında. Tanışma muhabbetinden sonra sohbet işe geldi. Ne alıyorsun, ne satıyorsun, pazar payın ne gibi sıkıcı sorular. Amaç kafa dağıtmak değildi sanki, ne diye yine gece gece iş konuşurlardı ki anlamadım. Tam o sırada karşımda ki masaya dün gece dışarıda kalan bayan oturdu. Karşısında bir erkek vardı arkasından görebiliyordum. Kadın tam karşımdaydı. Dün geceden ne kadar da farklıydı, saçı başı düzgün oldukça şık giyimliydi. Karşısında ki adamla hararetli bir konuşma yapıyordu. Eşi öldüğüne göre kimdi karşısında ki adam acaba? Yoksa kadını kayınvalidesinin kapıya koymasının başka nedenleri mi vardı ? Masada ki sohbete kendimi veremiyordum, aklım karşımda oturan kadındaydı. Mutlaka onunla bu gece konuşmalıydım, olanları öğrenmek istiyordum. Arda bir ara' sorun mu var ? 'diye sordu. Olmadığını söyleyerek, başımın ağrıdığını bahane ettim. Kadına doğru bakmaktan kendimi alamıyordum, bu hissettiğim vicdan duygusundan mı yoksa başka bir merak mıydı anlam veremiyordum. İçmeden sarhoş gibi olmuştum, masada şişelerin biri gidiyor biri geliyordu. Ben daha bir yudum bile almamıştım. Karşı masamda derin bir sessizlik vardı, konuşmuyorlardı. Kadın yemeğini iştahla yiyordu. Demek ki mutluydu kadın. Bir ara bizim masada coşkulu bir sohbet oldu, o sırada kadın sesten olsa gerek bizim masaya doğru baktı. Beni görüp görmediğini anlayamadım bile, başımı hemen aşağıya doğru eğdim baktığı sırada. Utanmıştım belki de bu masa da olmaktan o an da. Böyle hoş olmayan bir toplulukta görünmek beni serseri gibi gösterecekti belki de gözünde. Neden bu kadar önemliydi ki, benim hakkımdaki düşünceleri, ne düşünürse düşünsün kadın işte ! Masada ki sohbete katılmaya karar vermiştim, bu kadından uzaklaşmam gerekliydi. Masada ki sohbette açıkçası sıkmıştı beni, yok onun arabası daha güzelmiş, yok diğerinin yatı yeniymiş. Boş sohbetlerdi benim için bu konuşmalar.

Kadınla adam birlikte çıkmışlardı restorandan. Kapıya kadar izledim onları, adamın şoförü açmıştı arabanın kapılarını ikisine de. Demek ki kadın bu adamla gidecekti, nereye gidecekse artık. Sinir olmuştum ..Demek ki, büyüklerin tepkilerinin bir nedeni vardı. Acımıştım şimdi kadının ölen eşine. Kim bilir kemikleri nasıl da sızlıyordur şimdi, diye düşündüm. Arda peşimden soluğu kapıda almıştı, ne oldu ? 'hiç ! Bir arkadaşıma benzettiğimi sandım da birini, o değilmiş ' dedim. Gerçekten de o gece acıdığım o masum kadının, bu kadınla uzaktan yakından hiçbir alakası yokmuş. Evet şu an gördüğüm kişi, dün gece ki kadın değildi..

Bütün geceyi kadını düşünerek geçirdim, ne aklım anlıyordu nede mantığıma sığdırabiliyordum. Kaç yüzü vardı ki kadının ? Gördüğüne aldanmayacaksın işte, öyle kolay kolay acımayacaksın insanlara. Bırak ne halleri varsa görsünler değil mi ? Kendime kızgınlığım geçmiyordu bir türlü, kadını görsem iki kaşık suda boğabilirdim. Nasıl aldanabilirdim ki bu kadına, masummuş, peh..Gel de bana anlat..

Aşka; Geldim...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin