Duyguları karışık bir şekilde geçirdiği gecenin ardından yine aynı sessiz eve uyanmıştı Seungcheol. Jeonghan her sabah kendisinden önce çıkıyor ve aynı evin içinde olmalarına rağmen yüzüne bile bakmıyordu. Bu durum karşısında oturup ağlamak istiyordu resmen. Sadece sevdiği adama sarılmak ve saatlerce kokusu eşliğinde uzanmak istiyordu. İstedikleri ve gerçek hayatı birbiriyle çakışırken nefesini dışarı verdi. Bugün şirkete gitmek istemiyordu ama dedesinden azar yemeye de niyeti yoktu.
Zorlu hazırlanma sürecinin ardından bir şey yemeden evden çıktı Seungcheol. Hava güzel sayılırdı ama düşünceleri yüzünden buna odaklanamıyordu bile. Arabasına binip direkt olarak şirkete doğru sürmeye başladı. Şu an Seokmin ile konuşup teselli edilmek istiyordu. Arkadaşının iyileştirici bir yanı olduğunu biliyordu. Bir şeyler içerken dert yakınmayı ikisi de seviyordu bu yüzden akşam için bir şeyler düşünmeye başladı.
Arabasını park edip şirkete girmiş ve kendi departmanına gitmek adına asansöre binmişti Seungcheol. Asansöre binen bedenlerin fısıldayarak konuşmaları dikkat çektiğinde bakışları onlara döndü. Ne hakkında konuştuklarını bilmiyordu ama oldukça mutlu ve heyecanlı görünüşleri bir şeyler döndüğünü gösteriyordu.
Asansörden indiğinde çalışma arkadaşlarıyla birlikte adımladı siyah saçlı olan. Bakışları etrafta dolanıp sarı saçlı olanı bulduğunda "Jeonghan odama gelir misin?" diyerek odasına adımladı ve içeri girdi. Sandalyesine yerleşirken açık bıraktığı kapıdan içeri giren Jeonghan kapıyı kapatıp patronuna baktı. "Şirketteyken birbirimize saygı ifadeleri kullanacağımızı sanıyordum" bir şey demedi önündeki kağıtlarla ilgilendi çünkü biliyordu ki bakarsa susup kalacak ve tek kelime edemeyecekti.
"Bugün toplantı var mı?" diye sordu. Ona böyle davranmak gibi bir niyeti yoktu. Ne yaptığını kendisi de bilmiyordu. "Bir saat sonra tasarımcılar gelecek. Akşam da şirket yemeği var. Bay Lee sizin için tüm şirketi yemeğe götürüyor. Bayan Park da dahil" Seungcheol kaşlarını hafifçe çattığında bakışları karşısındaki bedene döndü. "Jihyo neden geliyor?"
"Bay Lee bizzat davet etti" Seungcheol sıkıntıyla nefesini dışarı verdi. Dedesinin amacını biliyordu. Jeonghan oradayken Jihyo ile samimiymiş gibi davranmak iki katı zor olacaktı. Nereye yönelse çıkmazı buluşu yüzünden arkasına yaslandı ve sarı saçlı olana baktı. Gözleri şişmişti. Ya uyumamış ya da ağlamış gibiydi. İçi parçalandı. Neden bu azabı çekiyorlardı ki? Herkes gibi ilişkilerini yaşamalarının nesi yanlıştı? Sırf başkalarını mutlu etmek için neden kendileri mutsuz oluyordu?
"Başka bir isteğiniz var mı?" Jeonghan'ın sesi ile düşüncelerinden sıyrılıp kendisine geldiğinde dudaklarını birbirine bastırıp kafasını iki yana salladı. "Hayır, çıkabilirsin" söylediği şeyden sonra ikilinin bakışları açılan kapıya dönmüştü. Bay Lee yüzünde koca gülümseyle odaya dalmış ve "bak kimleri getirdim" diyerek içeri giren Jihyo'yu göstermişti. Seungcheol, dedesinin peşinden giren beden ile bakışlarını hızlıca sarı saçlı olana çevirdiğinde yüzündeki hayal kırıklığını görmüştü.
Jeonghan bir şey demeden sessizce odadan çıkıp kapıyı kapattığında Seungcheol, oflarcasına nefesini dışarı verdi ve odadan çıkmış bedeni izledi odasının camından. "Jihyo bugün bizimle şirket yemeğine gelecek. Erkenden çağırdım hem bizim şirketi görmüş olur hem de vakit geçirirsiniz" yaşlı adam söylediği şeyleri dinlememişti bile. Bakışları masasına yerleşmiş bedendeydi. Yüzündeki o ağlamaklı ifadesi siyah saçlı olanın kalbini paramparça ediyordu resmen. En az onun kadar üzülüyordu fakat bu kadar uzak davranmasını da istemiyordu.
"Seungcheol" ismini seslenen beden ile gözlerini zorla da olsa sevdiği adamdan alıp karşısındaki bedenlere döndü. Bir şey demedi. Dudaklarını birbirine bastırıp dedesine ardından da Jihyo'ya baktı. "Hoş geldin" diye geçiştirdi ve önündeki kağıtları düzenlemeye başladı. "Evleneceğin kadın gelmiş sen hala iş peşindesin. Bırak onları da Jihyo ile ilgilen" dedesinin bu denli hayatına müdahele edişine karşılık durdu. Yaşlı adama alttan bir bakış attıktan sonra işine kaldığı yerden devam etti. "Bir saat sonra toplantı var ne yapmamı bekliyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
estues -jeongcheol
Fanfictionyou ease my mind, you make everything feel fine. Yoon Jeonghan x Choi Seungcheol |18.03.24 ©chxsewonu