"Bir tane öpeyim o zaman buradan."
Keyfi kaçık Aybars dalgın dalgın elindeki başarısız olduğu quiz kağıdına bakarken, Gökdeniz'in dünya o kadar sikinde değildi ki sarışını kendisine yapıştırmış, her bir yanından içli içli öperek anın tadını çıkarmakla meşguldü. Böyle ufak şeylerin bir önemi olmadığını düşünüyor, düzeltilebilecek hataların üzerinde bu kadar durup can sıkıntısı yaşanmasını saçma buluyordu. Ya hayatı enlerinde yaşayan, aranan bir dolandırıcı olduğundandı bu, ya da şimdiye dek yaşadığı olaylardan çıkardığı derslerin sonucundandı. Bir ömrün vardı sadece, düzeltebileceğin ve hayatını o kadar da etkilemeyecek aptal bir quizden kalmanın seni bu kadar üzmemesi gerekiyordu. Özellikle sevgilinle bayadır görüşmüyorken ve şu an o senin sevgine ve ilgine deli gibi açken.
"Bir tane daha öpeyim, şurayı da kapayım, orayı da yiyeyim, yutayım ben Aybars'ımı. En iyisi bitireyim ben seni."
"Ya Gökdeniz." Nihayet buluştuklarından beri sarışının suratında sıkı sıkı öpülmenin getirdiği huylanmanın sonucundan da olsa tatlı bir gülümseme oluştuğunda mavi gözlü genç aşkla bebeğini izlemiş, biraz daha çocuğu gülümsetebilmek için gıdısını ağzının içine alarak seslice içine çekmişti. Çıkan aptalca ses ve huylanmayla Aybars bu sefer kahkaha atarken Gökdeniz de aşk sarhoşluğunun getirisiyle kendi mallığına kıkır kıkır gülmüştü. En son alnını gencin öpmekten ve ısırmaktan tükürük kokuttuğu yanağına yasladı ve mırıldandı.
"Sikmişim okulunu. Bırak ben sana bakarım."
"Bu teklifin şu an deli gibi cazip gelse de yapamam." Sarışın içindeki sıkıntının derinliğinde bir iç çekti ve başını yana kaydırarak güzel alnın dudaklarına düşmesine izin verdi. Gecenin başından beri sevilmek için türlü şaklabanlık yapan Gökdeniz nihayet amacına kavuşuyordu. Pembe ve kıvrımlı dudaklar alnından sıkıca öptü ve güçlü kollar vücuduna sarıldı.
"Çok çalışmadım, kalmam normal."
"E o zaman?"
"Yine de üzülüyorum başarısız olduğumda." Aybars homurdandı ve dudaklarını çocuğun kalın kaşlarına sürükledi. Kalın kaşlardan da aşkla öpüp hafifçe geriye çekilmiş, Dominik'in acımasız güneşinde bronzlaşan sevgilisine içten bir şekilde dalgadan uzak bir gülüş sergilemişti.
"Ulan üzüntüden fark edememişim, Tarık Mengüç'e dönmüşsün aynı."
Gökdeniz'in suratında yalan olduğu belli bir sinir ifadesi oluştu ve uzanıp sivri dişlerini çocuğun yavaştan sarı sakallarının çıkmaya başladığı çenesine geçirdi. "Kopartırım. Tuttuğumu koparan birisiyimdir."
"Acıdı-" Gerçekten acıyla tıslasa da kızmamıştı Gökdeniz'e. Gökdeniz şu an ona okkalı bir yumruk atsa bile Aybars'a muhtemelen inanılmaz olağan gelirdi her şey. Gökdeniz'den gelen her şeye çok açıktı.
"Yakışmış ama biliyor musun esmerlik sana. Çok yakışıklı olmuşsun. Gözlerini daha da belirginleştirmiş, boncuk boncuk parlıyor resmen."
"O senin aşkından. Tenimle bir alakası yok." Göz kırpıp çapkın ve yakışıklı olduğunu düşündüğü bir sırıtış fırlattığında Gökdeniz Aybars'a, sarışın o kadar keyiflenmişti ki kalbine çöken sıkıntıyı bir ara unutuverir gibi olmuştu. Başını yana yatırıp bebeğinin bu haline kıkır kıkır güldü ve uzanıp tekrardan alnından öptü. "Ulan bir de tipine bakmadan çapkın çapkın konuşmaz mı ya."
"Bu gece ben üstteyim."
"Çok sevişesim yok." Aybars gerçekten ciddi bir şekilde mırıldandığında Gökdeniz yalandan kaşlarını çatmıştı ve hafifçe geriye çekilmişti. Tabii ki Aybars istemezse olmazdı, zorlayacak değildi sadece çocuğu biraz daha güldürebilmek için rol kesme çabasındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
organize sanayi [gay]
ChickLitsaatçi gökdeniz: meslek etiği asker dolandırmıyorum kardeşim (Ağırlıklı texting.)