İki gözümün çiçeği Aybars'ım.
Hayatım boyunca bir gün hapse düşeceğimi ve birine mektup yazacağımı içten içe biliyordum. Kendi sonumu az çok biliyordum ama mektubu yazacağım kişinin aşık olduğum, beni gerçekten seven birisi olacağını asla düşünmemiştim.
Sana yaşattıklarım için özür dilerim.
Buradaki 4. ayım. Günler nasıl geçiyor bilmiyorum, alıştım gibiyim ama alışmadım gibi de. Öyle filmlerdeki gibi koğuş ağası falan yok burada. Birbirine eziyet eden, birden bir yerden saz çıkarıp türkü söyleyen ya da ne bileyim öğüt veren dedeler falan yok. Çıksa çıksa siyaset kavgası çıkıyor, kimse kimsenin pek umrunda değil. Herkesin suçu birbirine benzediği için farklı hayat hikayeleri mevcut sadece. Onlar insanın ufkunu açıyorsa açıyor, dalga konumuz oluyor. Şişlenmiyorum ya da eziklenmiyorum öncelikle bunu bil. Çok rahatım. Amcam sağ olsun torpilli sayılırım burada. Mektup yazmama bile izin verdiler. Hatta mektubun okunmayacağı üzerine de garanti verdiler. O yüzden rahat rahat seni ne kadar özlediğimi ve sana ne kadar aşık olduğumu yazabilirim. Kendimi tutamadığım için Aygül diye bir isim uydurdum, koğuştaki herkes sarışın, yarı Sırp Aygül dile bir güzele kalbimi kaptırdığımı zannediyor. Geceleri de bizi kavuşturmayan onun alçak abisi Aybars'ın adını sayıklıyormuşum öyle dediler.
Sen hep rahattın zaten Gökdeniz dediğini duyar gibiyim. Bir bok yiyorsan o bokun sonuçlarına katlanman gerekir ve şu an vicdani olarak çok rahatım biliyor musun? Belki bu dediklerime kızabilirsin ama kızma lütfen. Kendi vicdanım çok rahat, kafam yine rahat değil. Aklım düşüncelerle, kalbim özlemlerle dolu ama vicdanım yemin ederim ki çok rahat.
Amcamla hiç olmadığı kadar bir araya gelme fırsatı yaşadım bu olaydan sonra ve aslında ikimizin de birbirimizi sevdiğimizi fark ettim. Amcamın onu tehdit etmeme gerek kalmadan benim için elinden gelenin en iyisini yaptığını görüyorum. Bazı günler gözleri kan çanağı olmuş şekilde geliyor ve beni rahatlatmak için belki de asla anlamadığım hukuksal şeylerden bahsediyor. Konuşmalarımızın sonu her zaman "kurtulacaksın buradan"a bağlansa da bilmiyorum. Bir nevi cezamı çekiyorum diyorum bana kızıyor.
Her seferinde ailemden çok bana seni örnek veriyor.
O çocuk perişan halde, her gün yanıma geliyor, benimle çıkar yolu arıyor, hayatı alt üst oldu, ailenle ilgileniyor sürekli...
Kayseri'ye bile gitmişsin kaç kez abim ve kardeşlerim için. Abimi yanıma getiren de senmişsin. Amcam böyle şeyleri çok akıl edemez, zaten senin akıl ettiğini biliyordum ama amcamdan dinleyince yine de bir kötü oldum. Abimin içinin rahat olmayacağını en iyi sen bildiğinden alıştıra alıştıra abime söylemiş, ardından da yanıma getirmişsin.
Bana küs şu an abim. Beni bir kardeşimden daha ettin diyor, haklı da ama onu kardeşinden etmeseydim bu hayatı onlara tahsis edemezdim bundan bihaber. Çoğu göz önündeki mal varlığıma el koyulsa da asıl param güvende ve aileme, sana yetecek düzeyde.
Hiçbiri koymadı ama galiba en çok evim gittiği için üzüldüm. Dalga geçsen de evimi çok özenli dekore etmiştim. Orada çok güzel anılarımız vardı. Bazen evimi, evimin içindeki seni düşünüp ağlıyorum.
Yanıma gelmediğin için çok üzülüyorum bazen ama sonra kendimde hak bulamıyorum üzülmek için. Kimse sevgilisinin tutuklanmasını istemez, onu bu halde görmek istemez. Kimse sevgilisi çıksın diye aylardır gecesini gündüzünü katıp bir çıkış yolu da bulmak istemez. Yorulduğunu, seni yorduğumu biliyorum. Ama lütfen bir kerecik de olsa seni göreyim seni çok özledim.
Ben hayatımda ilk defa sevildim, ben hayatımda ilk defa bu kadar sevdim. İlk defa biri benim için gerçekten endişelendi ve önemsendim. Bana o kadar iyi geliyormuşsun, o kadar iyileştiriyormuşsun ki beni Aybars, kendimle baş başa kaldığım bu dönemlerde gerçekten onu fark ediyorum. Buralarda biriktirdiğim pek anı yok ama kucağına uzanmak ve hepsini sana anlatmak istiyorum. Sana, sevgine ve şefkatine o kadar muhtacım ki.
Sonum ne olacak belli değil. Senden isteğim kendini daha fazla hırpalamaman. Amcama güven, amcam işleri yoluna koyar olur mu? Mezun oldun geçenlerde. Töreninde bile olamadım. Sen kepini atarken seni videoya çekemedim. Hayalim vardı seni mezuniyetten sonra tatile götürmek gibi ama nasip olmadı. Yanında bile olamadım o gün. Ilgaz senin yerine bir sürü fotoğraf çektim diyip birkaç tanesini göstermek istedi ama istemedim. Kendi isteğinle bana görün istiyorum çünkü. Artık kendi hayatına bakman, kendi yolunu çizmen lazım. Kendine, seni zorluklarla okutan annene haksızlık etme. Amcamla konuştum, kabul etmeyeceğini biliyorum ama sana birkaç iş teklifi olacak birkaç güne. Belki mektup eline ulaştığında çoktan öğrenmiş olursun. Lütfen onları da gözden geçir ve hemen elinin tersiyle itip geçme.
Ailemle ilgilenmene minnettarım ama biraz da kendinle ve kendi arkadaşlarınla, ailenle ilgilen. Ilgaz halleder geri kalanını. Ben de kızgınım ona seni o kadar kızdırdığı için ama boşver olur mu? O da perişan halde benden iyi biliyorsundur. Birbirinize yardımcı olun.
Buranın en zor yanı da gerçekten özlem. Çok komiğime gidiyor şu an dolu gözlerle, koğuştakilerden gizli gizli mektup yazmaya çalışıyor olmak. Hem filmlerdeki gibi burası hem de değil. Keşke bir vesikalığın olsa da ranzanın demirlerine sıkıştırsam. Herkes uyuduktan sonra da ışıltılı gülümsemene bir 31 patlatsam.
Bak espiri yeteneğimi henüz kaybetmedim. Burda bir kapkaççı çocuk var. Birkaç gün bana canım abim, ben seni abimin yerine koyuyorum falan diye yağ çekti. Sonra baktım bavulumdan birkaç don çalmış. Sence ben yer miyim bunu? Lavuğun değerli kehribar tespihini çaldım ben de. Büyüksün abi dedi elimden öptü gerçekten fedaim şu an. Donları da ona verdim donu yokmuş çok. Bana don getiren çok ona yok ama.
Özür dilerim böyle aptal aptal şeyler yazdığım için. İçini nasıl rahatlatacağımı, seni mutlu edeceğimi ya da kendimi affettireceğimi bilmiyorum. Yanımda olduğunda her şey daha kolaydı. Sarılır iki güzel güzel bakardım anında erirdin bana kıyamazdın. Şimdi fayanslara öyle bakıp zaafın olma yeteneğimi kaybetmemek için antrenman yapıyorum. Olur da şansa bir gün çıkarsam ihtiyacım olur diye.
Seni çok seviyorum Aybars'ım. Seni çok çok çok çok seviyorum sarı papatyam, ömrüm. Kalbim sızlıyor her aklıma geldiğinde. Üstüme bir ağırlık çöküyor çok özlüyorum. Lütfen dediklerimi ciddiye al.
Benim muhabbetlerimi biraz sal. Amcamın tekliflerini gözden geçir. Kendine, kendi özel hayatına yoğunlaş.
Ama lütfen beni sevmeyi bırakma. Çok bencilce ama benim sahip olduğum tek şey sensin seni kaybetmek istemiyorum.
Şimdi biraz ağlayacağım seni çok özlediğim için. Lütfen benden kaçma, görüş günlerine falan gel. Amcam zırt pırt çağırtıyor beni yanına. Görüşebiliyoruz. Sen de gel, bir kez de olsa göreyim ne olacak sonra küsmeye devam edersin. Bir fotoğrafın bile yok elimde.
Böyle hapise düşünce de aşkımıza farklı bir romantiklik eklenmedi mi hem?
Seni çok seviyorum kalbim benim. Kendine çok dikkat et olur mu?
Hüsamettin Gökdeniz K.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
organize sanayi [gay]
ChickLitsaatçi gökdeniz: meslek etiği asker dolandırmıyorum kardeşim (Ağırlıklı texting.)