#4#

13 4 0
                                    


Odamın kapısı çaldığında elimdeki havluyu tek elimle saçıma götürürken diğer elimle kapıyı açmaya yöneldim. Alin karşımda minik kollarını göğsünde birleştirmiş, sinirle bana bakıyordu. Onu öyle görünce istemsizce kaşlarım çatıldı ve elimdeki havluyu omzuma atıp yere çömeldim.
- Ne oldu güzelim, neden asık o güzel yüzün bakalım?
Ağzını açıp bir şey söyleyecek gibi olduktan sonra hızla geri kapatıp odama girdi. Yerden kalkıp bende peşinden ilerledim. Yatağıma çıkmaya çalıştığında gülmemeye çalışarak çıkmasına yardım ettim. Oturduğunda tekrar kollarını göğsünde birleştirip
- Teşekkürler Atlascığım
Dediğinde bende yanına oturdum. Bir, bilemedim iki dakika sessizlik hüküm sürdü odada ancak bu sessizliği bozan yine Alin olmuştu.
- Ben onlara yardım etmek istiyorum ama
Ne diyeceğini toparlamaya çalışıyormuş gibi bekledikten sonra sesini kısarak devam etti
- ama çok konuşuyorlar.
Birden sesini tekrar yükseltip
- Bu kadar çok konuşurlarsa onlara yardım edemem ki.
Gülerek ona baktım
- Atlascığım gülme ama
Diyerek yakındı bana, aşağı inmeye çalıştığını gördüğümde kolundan tutututup durdurdum onu
- Tamam tamam dur.
Dediğimde bana baktı.
- Nasıl yardım etmek istiyorsun söyle bakalım
Omuzlarını bilmiyorum der gibi hareket ettirdikten sonra yatağımın üzerinde ayağa kalkarak arkama geçti.
- Fikirlerimi söyleyerek
Derken omzumdaki havluyu alıp saçımı kurutmaya başladı minik elleriyle. Bir süre saçımı kurutmaya çalışmasını sırıtarak bekledim.
- Kuruduuu
Diyerek havluyu kenara bırakırken kucağıma zıpladığında kahkaha atarak ayağa kalktım.
- Hadi bakalım, yardım bekleyen bir projemiz varrr
Diye onun tonunda uzatarak konuştuğumda elini Süpermen gibi yumruk yapıp öne doğru uzattı.
- Hazır mısın ?
Derken onu havaya kaldırıp omzumun üzerine çıkarttım
Cevabı da geciktirmeden bağırarak onayladı beni. Sonrasında ise saniyeler içerisinde dışarda masanın başındaydık. Bütün gözler bize döndüğünde Amor koşarak yanımıza gelmişti.
- Bu güzelliği dinlemeniz gereken önemli konular var.
Dediğimde gözler Alin'e döndü.
- Konuş güzelim sendeyiz.
Dediğimde Alin tutmuş olduğum ellerinden birini çekerek sesini temizlemek adına öksürdü ve tekrar elimi tuttu.
- Öncelikle teşekkürler Atlascığım
Dediğinde gülerek devamını dinledim
- Ödevinizi kurtarmak için benim fikirlerime ihtiyacınız olabilir diye düşünüyorum.
Amor havladığında gözler kısa bir süre Amora ardından tekrar Alin'e çıkmıştı.
- Mesela?
Eva'nın sorusu uzerine Alin bana dönerek
- Atlascığım beni masaya çıkartabilir misin rica etsem?
Dediğinde
- Hay hay efendim
Diyerek dediğini yaptım.
- Teşekkürler
Dediğinde omzumdan inmiş masada projenin yanında Durmuş düşünür gibi işaret parmağını dudağının yanına koymuş projeye bakıyordu.
- Meselaaaa
Diye uzattıktan sonra Eva ya döndü
- Kıvırcık abla bi gelir misin?
Eva şaşkınlıkla gülerek yanına geldi
- Bunlar ne bana da anlatır mısınız
Dediğinde Eva ve Mida başta yadırgasalarda anlatmaya başladılar. Deniz'in yanına geçtiğimde Amor'da yanıma geldi ve durup kızları izlemeye başladık. Bir süre sonra Ali'nin de parmakları projenin üzerinde gezinmeye başlamıştı. Projeye yanaşıp baktığımda bir yerden tanıdık gelmişti ama tam çıkartamamıştım.
- Buldum, abii gelin sizde
Diyen Alin'e gülümseyerek masaya biraz daha yanaştık.
- Bu bahçe kocamann buraya şemsiye ağacı koyabiliriz veee
Diyerek elini başka bir yere götürdü.
- Şurası güzel değil, bu yukarı çıksın bu da aşağı insin.
Mida ve Eva bakıştıktan sonra Mida Alin'e döndü
- Ama merdiven koyamayız oraya kolon var
Alin benle Deniz'e bakıp
- Kolon ne demek?
Dediğinde Deniz cevapladı.
- Bina yıkılmasın diye yapılan duvar diyebiliriz prensesim.
Anlıyormuş gibi başını salladı ve biraz durup devam etti.
- O zaman kaydırak yapın sizde merdiveni de solucan gibi yaparsınız.
Mida düşünür gibi baktıktan sonra o da fikir vermeye başladı.
- Trambolin de ister misin, hemde kocamann?
Dediğinde ne düşündüğünü yüzünden anlayamamıştım ama hepsinin yüzünde bir umut belirmişti.
- Evet evet isterimmm
Denizde konuşulanlara karşılık olarak
- Kızlar yapacak kişileri çokta zorlamasak mı ya?
Dediğinde hepimiz gülmeye başladık. Alin
- Ama abiciiiiiimmm
Dediğinde Deniz'e baktım, o da bana bakıp ofladı
- Tamam abim tamam
Dedikten sonra benim duyabileceğim bi tonda fısıldadı
- Zorla anasını satıyım, sıç abinin ağzına Dediğinde gülmeye başladım. Bende onun duyabileceği şekilde yanıtladım
- Kız sizi kurtarıyor, itiraz yok.
Görünmez bir fermuar çekti ağzına ve sustu.
Projeye tekrar göz ucuyla baktığımda çocukluğumuzda hayalini kurup kuma çizdiğimiz krokiyi hatırladım. Evet bu oydu. Mida'ya baktım,
- Mida büyüdüğümüzde bu koca evi yapacağız ama babalarımızdan yardım almayacaz söz mü?
- Ama neden? onlar bize yardım edebilirler.
- Ama onlar yaparsa bizim evimiz olmaz ki
Bir süre dusundukten sonra onayladı
- Haklısın Atlas bu yüzden bizim hemen buyumemiz lazım.
Kucukken beraber hayalini kurdugumuz o koca evi hayata gecirmek icin tek basina çırpınıyordu. Cunku ben sozumu tutamamıştım. Gozlerimiz buluştuğunda anilardan siyrilip kendime gelmistim. Basimi sola cevirdiginde denizin de siritarak bana baktigini gorur gibi oldum ama emin değilim. Ona dondugumde yuzu normal bir hal almıştı. Eva'nın sesi dikkatimi denizden cekmemi sağlamıştı.
- Sanırım projeyi kurtarabiliriz.
Sesinde umut vardı sanki, Alin bilmis bir tavırla
- Siz yaparsanız olmaz.
Dediginde herkesin yuzunde kaslari catilmis ne demeye calistigini anlamaya calisir gibi bir ifade belirmişti. Mida herkesin ic sesi olup dile getirmişti şaşkınlığını
- Neden?
Alinin kahkahasi saskinligimizi ikiye katlamıştı.
- Çocuk evini büyüklerin yaptığı nerde görülmüş.
Dediğinde once bocalasamda ardından kisa bir an Mida ya baktım. O da bana bakıyordu. Denizde gulmeye basladiginda eva kalkip Alinin alnindan optu ve yerine otururken
- Haklı
Diyerek sesli bir nefes verdi. Alin boyle bir seyi beklemiyormus gibi donakalmıştı. Mida'nın ilk geldigi sinirinden eser kalmamıştı aksine yuzunde bir heyecan sesinde de bir umut filizlenmisti sanki.
- Doğru o zaman bu projeyi biz aliyoruz ve cocuklarla isbirligi yapıyoruz.
Dediginde midanin da yuzunde eva ninki gibi bir siritis belirmisti. Elini yumruk yapip alin e uzattiginda alinin gozleri bir sokla daha acilsada ufak bir bekleyisin ardindan mida nin havadaki yumruguna karsilik verip siritmaya başlamıştı. Alinin sessizligi kisa surmustu
- Hangi cocuklar mesela? Kardeşleriniz var mı?
Diye sorgular gibi kizlarin yuzunu inceledi. Bu halleri ben ve deniz icin alisildik bir durumdu cunku alinin insanlara kolay alışamadığı biliyorduk. Hatta bugun yillardir uğraştığımız ağacın ilk meyvesini almış gibi mutluyduk. Ilk defa birilerine karsi bu kadar hızlı alışıyordu. Ortamda derin bir sessizlik oluşmuştu. Eva ya baktım yuzunde kirgin bir tebessum olusmus gozleri parlamisti bir an.
- Var
Derken gozleri gozlerimle bulustu. Destek vermek ister gibi bir gulumseme olustu yüzümde. Gozlerini birkac saniye kapali tutup actiktan sonra dislerini gostererek guldu ve aline donerek devam etti.
- Hemde bir sürü.
Alin saskinlik ve sinir karisimi bir yuzle yukseldi
masanin uzerinde
- Kivircik, maviş o is birligi yapacaginiz cocuklarin basinda ben varim,
Hepimiz alinin cikisina saskinlikla bakakalmistik.
Sessizligimizi firsat bilince devam etti
- Yoksa ogretmen amcayla konusurum derim ki projebenim.
Hepimiz kahkaha attigimizda sinirlenmisti.
- Gulmeyin, soylerim bak.
Deniz olaya gukerek mudahele etmeye çalıştı
- Olur mu abicim, tabii ki ilk sirada sen varsın.
Unuturmuyuz seni hiç
Alinin yuzunde güller açmıştı. Tatmin olmus gibi siritarak mida ya döndü
- Maviş beni indirir misin rica etsem
Dediginde mida siritarak onu kucakladi ve yere indirdi.
Kulagina bir sey soylemis olacsk ki hemen ayrilmadilar. Alin gulerek amorun sirtina bindiginde amor yattigi yerden usulca yukseldi ve alinden aldigi komutla havlayarak iceriye kostu. Bu kız bunu nasil yapiyordu böyle? Amor bizim dediklerimizi cani istemezse yapmazdi ama alin soz konusu olunca istemesede yapiyordu, belkide birlikte buyudukleri icindi. Ilerleyen saatlerde havanin kararmasiyla herkese yorgunluk çökmüştü. Eva sandalyeye ıyice yayilmisken kollarini yukari dogru esneterek sesiz bir sekilde esnedi. Kollarini yukari kaldirmasiyla giydigi yun kazak kollarindan asagi kaydı. Kolundaki morluk gozume çarpınca yuzune baktım. En son gorusmemizin uzerinden uzunca bir zaman gecmisti ama ona aksatmamasini soylemistim.
- Mida kalkalım mı artık geç oldu.
Eva nin sozleri uzerine mida onu bas hareketiyke onaylayarak ayaklandi. Mida ve deniz onden yururken evanin kolundan tuttum ve yavaslamasini sagladim. Kolunu siyirmamla morluk tekrar gosterdi kendini. Diger eliyle kapattiginda ters ters baktim ona. Elini çekmeye çalıştıgında izin vermeyip sert tutmamaya özen göstererek kolunu cevirdim, ust kisimda da morluk vardi. Sinirimi gizlemeye calisarak kazagiyla kolunu örtüp yavasca elimi cektim. Yavaş adımlarla yürümeye devam ederken konuşmayı sürdürdüm
- Gittin mi hastaneye Eva?
Ellerini cebine koyarken gulumsedi sadece. Dişlerimi gostererek gulmus basimi aksi yone çevirip geri donmustum.
- Neden? O kadar zaman oldu
- Atlas, iyiyim. Sorun yok.
Mida ve Deniz arabaya yetistiklerinde hala konusuyorlardi. Arada mesafe birakmaya özen göstererek durdum.
- Eva!
Dedim sadece uyarir bir tonda.
- Atlas, doktorluğu bıraktığını sanıyordum
Dedi o da dalgaya alarak. Kime laf anlatiyordum ki ben.
Onun dilinden konusacaktik anlaşılan.
- Bende seni oyle sanıyordum.
Diyerek sirittigimda bocalasada hemen toparlamisti.
- Biraktim zaten.
Diyip deniz ve midayi isaret etti.
- Ben mimar oluyorum bir iki aya, acmayalim bu konuları
Diyip gulerek denizle midanin yanina gitti.
Eva'yla tıp fakultesinde tanışmıştık ama benden once birakmisti okulu. Onun gerekcesi benden farkliydi ama bende onun yerinde olsam ben de aynisini yapardim. Denizden sonra deger verdigim bir arkadasimdi Eva ama kendisini ihmal etmesi beni sinir ediyordu. Izin verecek bir tipte degildim huyum kurusun.
Pesinden bende agir adimlarla arabanin onunde duran denizin yanina gectim. Mida bir ara gozume bakıp konuşacak gibi olduysada sonrasinda soyleyeceklerini yuttu gibi oldu. Sonrasinda da ufak bir teşekkür ardından ortam dagilmis sadece ben ve deniz kalmıştık. Denize baktigimda sahte yuksek sesli bir esnemeyle agzini kapattı.
- Ağhhh bende cok yoruldum bi gidiyim de uyuyayım, iyi geceler.
Gulerek agzimla iki uc kez çık çıklayıp kazaginin ense kismindan yakalayip onu geri getirdim. Anında savunmaya gecti
- Ya vallahi ben bir sey yapmadım ama ya
Dediginde elimi indirdim.
- Yarın Ada'yı görmeye gidecem diyecektim. Diyip guldugumde gozleri parladı ancak uzun surmemisti.
- Ben de gelmek isterdim ama projeyi kurtarmak icin hocayla konusacaz yarın.
Başımla onayladım.
- Tamam asma hemen yuzunu gun boyu ordayım ben zaten, çocukların sağlık kontrollerini yapacağım. Hatta Alini de alırım belki ama sıkılır mı bilmiyorum.
Gozundeki parilti az oncenin iki katina cikmisti
- O zaman projeyi kaparsak gelir cocuklarin fikrinide alırız hem ben Ada'yı da görürüm.
Heyecanla ayağa kalktı.
- Evvett, tamam artik uyuyabilirim
Diyip dans ederek iceriye gitti. Deli çocuk, iyi ki vardı.
Geceler boyu uyuyamayisimun ardindan bugun uykumu birkac saatte olsa almam bedenim icin harika bir ödül olmuştu. Dogrulup su bardagima uzandigimda alarmın yanindaki notu gordum.

13 ADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin