10 dakika icerisinde usb yi acip gorduklerimizin şokunu atlatamamistik ancak kapida bunu beklemeyecek bir prenses duruyordu.
- hadi ama bitmedi mi abi?
Israrla kapiyi çalıp duruyordu.
- Girebilir miyim, girebilir miyim?
Ben hala bilgisayarin ekranina bakarken deniz bogazini temizleyip seslendi
- az kaldi abicim, biraz
Bu sirada hizla usb yi bilgisayardan ayırıp elime tutusturdu. Ayaklanip hediyeyi eline alirken aklina bir sey gelmiş gibi hizla geri donup tek eliyle kutuyu tutarken komodinin ilk gozunden bir komfeti cikarip bana firlatti. Son anda yakalayıp ayaga kalktigimda kendime gelebilmistim. Agzini kıpırdatıp dolap dediginde kas goz yapmaya baslamisti. Ne dedigini anlamak icin dolaba yoneldigimde o da az once basinda oldugumuz bilgisayardan muzik acmisti. Dolabın kapagini actigim gibi 5 10 tane ucan bolan dolustu odaya. Saskinlikla Denize baktigimda siritti. Bu cocuk bu isi biliyordu. Siritmama engel olmadan kapinin arkasina gectim. Havlama sesleri arttığında denizde kapiya dogru seslendi
- Gelebilirsinizz
Kapi aninda acilirken komfetiyi patlattigimda amorda alin de kisa sureli bir sok gecirmislerdi. O kadar tatlilardi ki ...
Kapinin arkasindan ciktigimda hala gulumsuyordum.
Amor kosarak uzerime zipladiginda alinde ayni hizla denizin uzerine kosmustu. Bu mutlulugu gormek icin degerdi.
Hediyesini heyecanla acip gozleri dolu dolu bana baktiginda gelip parmak uclarimin onunde durdu ve basini kadirip bana bakti.
- Rica etsem beni kucagina alabilir misin abi?
Genelde bana atlascigim dedigi icin afallamistim. Tisortumu cekistirdiginde kendime gelip istedigini yaptim. Kokusunu icime çekerken boynumu sarmalamasi butun derdimi tasami unuturmuştu.
Kulagima dogru
- Teşekkür ederim
Diye fisildadiginda gulumseyerek alnına bir buse kondurdum. Deniz yanimiza geldiginde yine mizmizlanmaya baslamisti.
- Beni hep unut zaten kucuk hanım
Derken egilip amoru kucagina alip dogruldu. Amor neye ugradigini şaşırırken deniz onu öpmüştü.
Ben de alin de agzimiz acik deniz ve amora bakiyorduk. Alin transtan cikip
- Abi!
Diye ince sesiyle bağırdığında bosta olan elimle bir kulagimi kapatıp yuzumu burusturdum.
- Ne
Diye karşılık veren deniz siritiyordu ama uzun surmemisti.
- lutfen arkadasimi opmeyi keser misin?
Deniz sok olup amorun elinden atlamasina izin verdi.
- Beni kiskanman gereken yerde amoru mu kiskandin sen az once?
Dediğinde ben kahkahalara bogulmustum. Alini yere indirdiginde gidip denizin onunde durdugunda deniz sinirle diz cokmustu ben ise gulmemi bastirmak icin elimle agzimi kapatmis onlari izliyordum.
- Ne demek abiyi unutmak?
- Ben seni unutmadım ki
Derken denizin yanaklarina birer opucuk kondurup kulağına bir sey fısıldadı. Ne dediğini bilmiyordum ama kesinlikle denizi tatmin etmisti. Ardindan denizden uzaklasip kapidan kaybolmadan bize seslendi
- Annem pasta yapti babam gelmek uzere
Sesi uzaklaşırken devam etti
- gecikirseniz hepsini ben yerimm
Ayak sesi bir sure durdugunda havlama sesiyle beraber son kez alinin sesini duyduk
- Tabi birde amor
Gulerek kapiya baktiktan sonra denize döndüm siritiyordu ama gozleri her zamankinin aksine gulmuyordu. Odanin kapisini kapatip yanina guttigimde sıkıca sarildim ona
- Yalniz degilsin kardesim, ben yanindayim.
- Burda oldugun icin tesekkur ederim Derken sesi kisik çıkmisti.
- Umarim aglamiyorsundur
Dediğimde sesi cikmayinca geri cekilip yuzune baktim gulerek gozyaslarini sildi.
- Bana karisma oglum ben iki kisilik agliyorum
Dediginde alnima isaret parmagiyla vurdu.
Zil sesi kulaklarimiza doldugunda onu ensesinden tutup kendime bastırdım. Kulagina dogru
- Bir adim arkandayım, her zaman.
Dedigimde birbirimizden ayrildik.
- Inme zamani
dedigimde son goz yasini da silip gulumsedi yuzume.
- Gidelim o halde.
Canının ne kadar yandigini biliyordum hatta bugun projenin temelini atilacagini bilmesine ragmen gidemeyisi de bundandi, anlıyordum. Babasını cok severdi deniz hatta kucukken ben hep imrenirdim onlarin iliskilerine. Ama annesiyle..
Bir cocugun annesini arkasinda hissetmesi her zaman en buyuk dayanağıdır ama bir kez kaybedince o dayanagi surekli arkasina bakar o cocuk. Denizde o cocuk gibiydi aynı. Annesinin bir kez gidisini gordukten sonra sirtini yaslayamadi ona ve sanirim aralarindaki tek somut bag alindi artık.
Asagi indigimizde Deniz arkamda duruyordu. Yalcin uyar yillara meydan okur gibi dimdik karsimizda duruyordu ancak sirti dönüktü. Eşine sarilip kizini kucagina alip bir yillik hasretini dindirmek ister gibi sarıldı. Yumruk yaptigim elimi agzima gotururken denize baktim omzumun uzerinden. Gozleri patlamıştı babasini gorunce ama yerinden kipirdamamis gozleri kisa bir an annesini bulmustu. Yillardir ikisini yan yana gormemisti. Ayri ayri ikisinide sorumlu tutup ikisindende kopamiyordu.
Yalandan bogazimi tenizledigimde denizin gozleri hala babasindaydi. Yalcin amca sesin geldigi yere ,yani bana, baktiginda hemen arkamdaki Denizi görünce gafil avlanmıştı. Anlasilan pinar teyze haber vermemisti.
- Deniz!
Derken şaşkınlığını gizleyemediginin farkindaydim ve bir adim ilerleyip yalcin amcanin kucağından alini aldim. Kenara gectiginde hepimizin tek odak noktasi deniz ve yalcin amca olmustu.
- Burdasın
Dediginde deniz hala agzini acmamis ufakta olsa gulumseyip kasla goz arasinda annesine bakmisti. Yalcin amca denizi beklemeden gidip ona sıkıca sarılmıştı. Aline sarilmak su an bana cok iyi gelecekti biliyordum ama benden daha cok ihtiyacı olan biri vardi ona, annesi. Egilip alini yere indirdigimde kas goz yapip dudaklarimi kipirdattigimda basiyla onaylayip ikiletmeden annesine kosup sarildi. Yanimda aglamakli ciliz sesler cikaran amora baktim o da benim gibi hissediyordu anlasilan. Yere oturup boylarimizi esitledikten sonra sarildim ona. Bir sure sonra ayrilip yuzumu yaladiginda icerdeki ciddi hava dagilmisti ve uzun zaman sonra kendimi tam bir aile icinde hissetmistim. Gunun geri kalanında deniz birkac kez sendelesede toparlamisti. Yalcin amca aline masal anlatmak icin soz verdiginde amorda peslerinden kuyrugunu sallayarak gitmişti.
- Oglum konusabilir miyiz?
Denize baktigimda o da bana donmustu. Destek vermek ister gibi sirtina yavasca bi iki kere vurdum ve gozlerimi biraz kapali tutarak onayladim bakislarini
- Olur
Dediginde bende onlari yanliz birakmak amaciyla son kez denizin kulagina yanastim
- Benim biraz dışarda isim var, gecikmem.
- kendi ifademi bitiriyim gelince seninkini de alacam
Dediginde gulup omzunu yavasca sıktım.
Bana bakip gulumsedikten sonra gozleriyle onaylayip annesinin ardindan bahceye cikti.
Simdi ifadesi alinmasi gereken baska biri vardı, eva gibi. Disari ciktigimda arabama biner binmez evayı aramayı düşünmüştüm ama sanirim oraya gidince arasam daha iyi olacaktı. 15 dakikalik yolun sonunda cocuk esirgemenin önündeydim. Kapiyi kapatip buyuk demir kapıya ilerledim. Genelde bu saatte giris cikis yasakti ancak gonullu doktor oldugum icin guvenlik beni taniyor ve guveniyordu. Tabii ki arada bir burda guvenlik gorevi yapmaminda artisi büyüktü, ekmek parası diyelim. Bir bas selami esliginde kapı gececegim kadar acildiginda minnetle gulumseyip bahceye girdim. Evayi aramana gerek kalmamisti cardagin yakinindaki bir bankta oturmus yildizlari izliyordu. Korkmamasi adina ses cikartarak gitmistim yanina. Tamamen sogukkanli bir sekilde goz ucuyla bakip varla yok arasinda siritirken kenara kaydi. Yanina oturdugumda konusmayip onun yaptigi gibi gokyuzune bakip yildizlari izledim. 5 6 dakikanin ardindan sessizligi bozan o olmustu.
- Sinirli misin bana?
Basimi asagi yukari sallamis ancak ona bakmamistim.
- gitmeyecektim Atlas, haklıydın. Farkındaydım da
Bu sefer basimi ona cevirmis gozlerimi gozlerine dikmiştim. Sinirliydim evet ama yine de karsimdakinin kim oldugunu biliyordum, sesimi yukseltmemin bir anlami yoktu. Bu sadece onu korkutur ya da incitirdi.
- da? Neden gittin o zaman Eva?
Gozlerini kaçırdı. Derin bir nefes aldiginda sabırla cevap bekliyordum.
- İyileşmek istedigini söyledi, nasıl sırt cevirebilirdim ki?
Onume donup gülerken hafifce öne dogru egilmis dirseklerimi bacaklarima dayamistim. Avuclarimi birbirine kavusturdugumda alayci bir gulumseme esliginde yuzune baktım.
- Doktorlugu bıraktığını sanıyordum?
Saskinligini gizleyememis hatta afallamıştı ancak cok kisa surmustu bu şaşkınlığı, cabucak toparlamıştı. Ayni benim gibi oturup gulerek bana baktı.
- Doktorluğu bıraktığımı söyledim ama hala insanım.
Kaslarimi kaldirip indirirken onume dondugumde gulumsemem yerini siritmaya bırakmıştı.
- Neden Aray hastanesi? Bir sey soyledi mi sana?
Sasirmisti ama bu seferki kisa bir saskinlik değildi
- Ne? Nasıl, sizin hastane mi? Yok artık manyak mı bu?
- Bana mı soruyorsun sesli mi düşünüyorsun?
Dedigimde dudagini ısırmıştı. Yanlis bir sey yaptigini dusundugunde hep boyle yapıyordu.
- Bana bunu söylememişti
Dediginde bunu soylemeseydide anlamistim zaten.
- Atlas, bize yardim edebilir. Biliyorsun.
Dediğinde dogrulup sirtimi geriye yasladim.
- Nasıl o herife bu kadar güveniyorsun?
- Atlas sen denize nasil güveniyorsun?
- Ayni degil Eva
Dedigimde aninda kesti sozumu
- Aynı! Ben onu tanıyorum Atlas.
- O iyi biri değil, sana da zarar verebilir?
Ikimizinde arasinda elle tutulur bir gerginlik oluşmuştu.
- Atlas, o kimseye isteyerek zarar vermiyor.
- Yaniliyorsun eva, o herkese isteyerek zarar veriyor, o isteyerek öldürüyor.
Elleriyle yuzunu kapatip tekrar actiginda gozleri dolu doluydu. Ona cok deger veriyordu farkindaydim ama yine kendinden once baskalarini dusunuyordu. En sinirlendigim nokta da buydu aslında.
- kendi verecegin bir sansin bile yok mu atlas?
Ne demek istediginin farkındaydım. Hayalet hackerdı, istedigi anda istedigi bilgilere ulaşabiliyordu. Ozgurun de yerini bulabilirdi anneminde yasadigindan emin olabilirdi.
Sessizligimin arasinda yine konusan o olmustu, bu sefer kisik cikmisti sesi
- Ben, buldum annemi Atlas.
Saskinlikla gozlerim ardina kadar acilmisken ona baktım. Guluyordu ama gozunden bir damla yas firar etmisti. Gökyüzüne bakti ve sustu. Dogrulup elimi sirtina yerlestirdigim gibi onu kendime bastırdım. Hıçkırıkları kulagima ulaştığında ona aglamamasini soylemedim. Aglayan birine aglama demek kifayetsizdi ve elimden gelen tek sey yalniz olmadigini, yaninda oldugumu hissettirebilmekti. Bir süre , toparlanincaya kadar, o sekilde kaldık. Kendine geldiginde geriye cekilip gozyaslarini sildi. Burnunu çekerken
- neyse
Diyip biraz durdu ardindan devam etti
- Bak atlas o gercekten iyileşmek istiyor. Sende az cok tanıyorsun hayaleti, eger kendisi icin bir sey yapiyorsa yanindakileri yanıltmaz.
Bikmiscasina yuzune bakip
- Dibine kadar savunacaksin degil mi?
Gozlerinin ici gulerek basiyla onayladi.
- Nasıl bu kadar guveniyorsun ona, anlamıyorum.Avuc iclerini iki yanindan banka dayadi ve az once hic aglamamis gibi gulerek omuzlarini yukari asagi hareket ettirerek
- Bana cok benziyor
Demekle yetindi. Bugun zaten yeterince zor bir gundu dahada zorkastirmanin bir anlami yoktu. Basimla onaylayarak onume dondum.
Gitmeden son bir konuya deginmek istiyordum
- Hastaneye gittin mi?
Oflayarak göz devirdiginde kalbini kirmamak adina gitme zamanimin geldigini dusunmus ayaklanmistim.
- Aldim cevabımı ben.
- Nereye ya
Dediginde diklenmisti
- O hastaneye gideceksin
- Gitmeyecem Atlas
- Öyle mi?
- Öyle
Biraz daha konusursam kirici olacaktı ama bir sey demeden gidersem burnunun dikine gitmeye devam edecek dusunmeyecekti bile
- Ben doktorluga geri donuyorum eva
Gozleri heyecanla parlarken ayaga kalkip sarıldı. Mutlulugunu anliyordum cunku birakmamdan kendisini sorumlu tutuyordu. Geri cekilirken mutluluktan şakıyordu ama ben bi o kadar ciddiydim.
- sende geliyorsun.
- Tabi gelir cayini icerim
Dik dik baktigimda pes edip ofladi.
- kendine verecek bir sansin bile yok mu Eva?
Onun bana az once kurdugu cumleyi dillendirip itirazini beklemeden devam ettim
- Yoksa bile umrumda degil verdigin sozleri tut o zaman.
Şakıması durmuş en az benim kadar ciddi bakiyordu artık. Keyifle gulumseyip geri geri adimlarken gokyuzunu isaret ettim ve kisa bir an gokyuzune baktim. O da benim gibi gokyuzune bakarken ben coktan kapiya varmıştım. Arabaya binmeden seslendim son kez.
- Bekliyorum
Guvenlige bas selami verip arabaya bindigimde eva kisa bir an bana bakti ve ardindan kalktigi yere oturup kollarini bedenine sararken yildizlari izlemeye basladi.
- Sen kendini dusunmuyorsan benim seni dusunmeme izin vereceksin kucuk kardeşim.
Insan dogacagi aileyi secemiyordu ama yasayacgi aileyi secebiliyordu. Ben kendime bir aile kudum ve bu ailenin bir parcasida Evaydı.
Yol boyu hayaletin verdigi usb yi ve evanin dediklerini dusunmustum. Evanin dedikleri dogruydu gercekten iyilesmek istiyorsa yardim ederdi is cevirmezdi ama neden bu hastane? Hayalet butun hastaneyi hacklemisti, sebebini tam bilmiyor olsamda usb ye bakarak tahmin etmek kolaylasiyordu. gorkem aray hastanenin sucunu ortbas etmek icin hasta olumlerini gizliyor ve vergi kaciriyormus. Demek bu yuzden bana vermek istiyordu hastaneyi. Arabayi park ettiginde arabadan inmemiş basimi direksiyona koymus gozlerimi kapatmistim. Az once evaya doktorluga donecegimi soylemistim ama spontane soylemistim. Telefonun sesiyle basimi direksiyondan ayirdim. Saat on ikiyi gecmisti bu saatte kim ariyordu ki?
Denizin ismini gorunce saskinlikla once ekrana sonra onunde durdugum eve bakip aramayi yanitladim.
- Efendim?
- Kardeşim nerdesin?
- Evin önündeyim
Dedigimde kulagima siren ve anons sesi geldiginde konusmasina firsat vermeden - Deniz, sen nerdesin?
- he şey, bende bu yuzden aramıştım ya. Ben biraz karakoldayım.
- Ne karakolu oglum ne yapiyorsun orda? Ben seni evde bırakmadım mı ?
- valla dedim bi karakol cayi iceyim cok canim cekti- lan oglum bunu sorgulayacagina gel alsana beni lan
- Bekle geri zekali bekle geliyorum.
- Heh tamam, ooolllldduuu o zamannn
Uzatnasina aldirmadan telefonu kapatip hizla karakolun yolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13 ADIM
Teen FictionÇok güçlü görünen insanların ya umudu vardır ya da kaybedecek bir şeyi yoktur! Herkes için yazılan bir kitap var şu dünyada. Kimisinin kalemi elinde, kimisinin ise ailesinde... Kimse doğduğu aileyi, evi seçemiyor belki ama bazı savaşçı ruhlar her şe...