#5#

12 4 0
                                    


Sesli bir nefes verirken
- Alini sen alırsın. 
Dedim ve hizla arabaya ilerledim. Şoför koltuguna oturup gazı köklerken bir yandanda Gorkem Aray'ı ariyordum ama acmadı. Gulumsemem kahkaya donerken son hız hastanenin yolunu tuttum. Hastanenin onune gelip inmem bir olmustu. Iceri girip yerini ogrendim, toplantidaymis bey efendi. Basacak kadar da mal degildim bu yuzden öfkemi kontrol etmeye çalışarak kapinin onunde bekledim. Cok surmeden cikmisti zaten. Beni görünce siritarak odasini gosterdi eliyle. Onden gidip odasina girdigimde kapıyı arkamızdan kapatmisti.
- Sonunda ait oldugun yerdesin oğlum.
Son kelimeyi bastirdiginda sesli bir kahkaha koyvermistim.
- Bana oglum deme!
Dedim dislerimin arasindan. Yuzune bagirarak soylemek isterdim ama once almam gereken cevaplar vardi.
- Oglumsun.
Dediginde beklemeden yalanladim bunu - Değilim.
- Oylesin ve bunu değiştiremezsin.
Diyerek siritmasini genişletti. Kulaklarimi kapatip ardindan yuzumu sivazladim.
- Neden yapmaya calistigim her seye engel oluyorsun?
- Ne yapmışım ki?
Of deli ediyordu bu adam beni.
- Ne istiyorsun benden? Neden rahat birakmiyorsun beni?
- Oglumun hastanemin basina gecmesini istiyorum.
- Hayal kurmayı bırak artık çünkü sen oğlunu kendi ellerinle öldürdün.
Göz devirdi.
- Ne yaptım lan ben sana?
Dedi dalgaya alarak.
- Evi terk edip bana baba diyemeyecegin kadar ne yaptım?
Güldüm, sakin kalma sınırımı fazlasıyla zorlamıştım bugun daha da sakin kalamayacaktim.
- Ne yaptın öyle mi? 8-9 yasinda ki bir cocugun kahramanini canavara cevirdin sen. Sirf seninle salincak kurmak icin gunlerce bekleyen cocugu reddettiginde bile bekleyen o cocugun annesini-
Durdum ve derin bir nefes alip devam ettim uzerine yürürken
- o cocugun annesini o salincak ipiyle intihara surukledin. Senin yuzunden kucuk yasta ben intiharin ne oldugunu ogrendim yetmedi annemin sayisiz intiharini gorup onu kurtarmak icin çırpındım.
Susmustu ama ben durmadim devam ettim.
- Bir sey yokmus gibi hayatina devam ettin mutlu bir aile gibi gösterdin bizi sonra o hayalini kurdugum salincagi baska bir cocuga kurup onu salladin orda. Mida'yı sevdigimi o yasimda bile ilk sana soylemistim ben, ama sen o gun onu o hale kiskancligimdan getirdigime inandin. Onu salladin diye onu bicakladigima inandin.
Sesimi kisarak devam ettim.
- sevdigim kizi oldurdugume inandirdin beni, yillarca.O kalin halatla bir kez olsun sesimi duymadan anlatacagimi dinlemeden dövdün beni. Bayılana, kan kusana kadar dövdün.
- Atlas
Dediginde elimi kaldirip durmasini isaret ettim.
- Bitmedi!
Dedim uyarir tonda ve sürdürdüm
- annem öldü yillar sonra, senin yuzunden demedin mi.Doktor olup onu kurtarsaydin demedin mi. Midanin olmedigini o gun soyleyip bir gun ona bir sey olursa annem gibi olmasin diye doktor olmalisin demedin mi?! Sesim benden bagimsiz yukselmisti ama bu durumdan sikayetci degildim.
- sirf siz beni dinlemediniz diye beni psikologlara gonderip pesime adamlar taktın. Doktorlugu biraktigim icin onume surekli tas koyup duruyorsun. Rahat birak beni rahat!
- Tek suclu ben miyim. O kadinin hic mi sucu yoktu?
Guldum.
- Olmaz olur mu vardı tabi, senin gibi bi kocası olmasi suctu bana kalırsa
Diyip kahkaha attigimda tokat atmak icin el kaldirmusti ancak ben o kucuk atlas degildim artik. Elini havada tutup durdurdum.
- sen beni oldurene kadar doverken beni terk edip gitmesi oncesinde defalarca kez beni yalniz birakip intihar etmesi ve senin hakkinda her gece bana masallar anlatip seni iyi biri sanmama sebep olması. O da suçlu ama senin kadar değil, senin yuzunden suçlu. Durdum ve elini birakip gecip koltuklardan birine oturdum.
- Istedigin oldu Gorkem Aray, o cok sevdigin kucuk kiz buyumus ve oglun ona dokunmayi birak yaklasamiyor bile.
Ona baktigimda dumduz bakiyordu bana, ayaklanip kapiya giderken
- Karsima çıkıp durma artık.
Diyip kapıyı actim.
- Annen yaşıyor.
Dediğinde cikamamistim odadan. Kapiyi actigim gibi kapatmistim. Oyun mu oynuyordu?
Hisimla dondum ona
- Bana oyun oynama gorkem Aray
Dedim isaret parmagimla gogsunu ittirirken. Ellerini havaya kaldirirken gulmeye basladi ve kaldirdigi ellerini beyaz onlugunun ceplerine yerlestirdi.
- Oyun yok. Ölmedi, yaşıyor ama sana bir sorum var
Yuzune baktim parmagimi indirirken
- ona anne diyebilecek misin?
En son ona anne dedigim gun geldi gozumun onune. Yerde kanlar icinde ben yapmadim diye kendimi savunmaya çalışırken sirtimda patlayan kalin salincak ipinin biraktigi agriyi hissettim tekrardan. Agzimdaki o metalik tadı, yanagima yedigim tokatla yere dusmemi ve karnima yedigim tekmeyle kucuk bedenimin nefes alamayisini. En son o gun demistim ona o kelimeyi.
Merdivenden inen anneme sigindim son gucumle.
- Korkuyorum annecigim
Cevap vermedi
- Aciyor yardim et.
Korkunç bir sessizlik karşıladı, hayır böyle olmamalıydı.
- Anne
Dedim cikan son nefesimle. Yanagima dokunsa gozumden akan tek damla yaşı silse tekrar nefes alacaktım sanki ama bunun yerine dilinden dokulen birkac kelime orada son nefesimi vermeme sebep oldu.
- Görkem, Atlas'a ben bakmayacağım artık. Gidiyorum.Kapinin sertce kapanma sesi esliginde sinirle atilan son tekme gozumun onune simsiyah bir perde cekti.
Gozlerimi sıkıca kapatip burun kemigimi sıktım iki parmağımla. Goruntuleri defederken alayci bir kahkaha firar etti dudaklarimdan. Ellerimi cebime koyarken karsisinda dimdik durdum.
- Bunun cevabı seni ilgilendirmiyor.
Dedikten sonra yere bakip güldüm. Yanindan gectigim sirada
- Hastaneye dön Atlas
Dediginde durmadım. Yaninda dahada durmam icin hicbir sebep kalmamıştı. Kapiyi carpip ciktigimda uzerimden buyuk bir yuk kalkmis gibi hissediyordum. Koridorda hızlı hızlı yururken aklima Eva gelince telefoma yoneldim. Onunla konusmam gerekiyordu, hem de bir an once. Telefondan basimi kaldirdigim gibi birine carpmam bir olmustu. Onumdeki ayakli serum sisesini tuttugum gibi yere baktim. Kucuk bir oglandi bu. Egilip onu yerden kaldirirken bir seyi var mi diye kontrol ettim.
- Ozur dilerim, iyiyim, musadenizle
Diyip serumuyla beraber benim geldigim yone dogru ilerleyecekken durdurdum onu
- Nereye böyle kucuk adam?
Dedigimde yuzume bakti ve gulumsedi
- Acelem var, görüşürüz 
Diyerek el salladi ve kosmaya başladı.
- Gorusuruz
diyip el sallamistim ardindan siritarak. Uzerimden buyuk bir yuk kalkmis gibiydi, o kadini gormem sart degildi yasadigini ve iyi oldugunu bilmem kâfiydi. Bunu kullanarak beni hastanenin basina getirebilecegini saniyordu ama yaniliyordu. Arabaya binip gulumseme esliginde bir sarki acip eslik ederek yola koyuldum. Eve gider gitmez ilik bir duş alıp hazırlandım. Evet zengin bir aileye dogmustum ama zengin olan gorkem Aray'di, ben degildim. Bu yuzden calismam lazımdı. Kucuklugumde herkese küsüp yalnizligimi muzikle doldurmus, bunun disinda tek kelime etmemistim. Sonrasinda deniz yurt disindan gelmis onunla tutunmustum hayata.
Simdi ise artik doktor degildim. Baska secenegim yoktu belki ya da belki baska hayallerim vardi ama seviyordum meslegimi. Birinin hayatini kurtarmak kutsal bir seydi ama ben- ben bu hayat denilen koca oyunu kazanamamıştım. Kapinin calmasiyla beyaz gomlegimin son dugmesini de ilikledim
- Gel
Dedigimde kapinin acilmasiyla aynadan gelen kisiye baktim.
- Ooo kardesim, cok yakisikli bir ordek olmuşsun.
Dislerimi sıkarak 
- Deniz!
Dedigimde teslim olur gibi ellerini kaldirip yatagima oturdu.
- Cafe mi?
Dediginde gomlegin mansetlerini iliklemeye calisiyordum ve basimla onaylamakla yetindim. Deniz yanima gelip
- Bana birak
Dediginde siritarak dedigini yaptim. O dugmeleri kapatirken
- Garsonluk yormuyor mu oglum, ne bu heyecan?
Dedigine gulerek
- Güneş Aray
Dedigimde eli bir an durup bana baksada devam ettim
- Yaşıyormuş.
Gulumseyerek düğmeleri ilikledi ve bir adim geri cekildi.
- Bu mutluluk ondan demek ki?
Bir sey demeyip aynaya döndüm.
- Geri dön Atlas.
Dediginde sesi ciddi cikmisti. Kaslarimi catarak ona dondum.
- Boyle bir sey olmayacak.
- Senin derdin ne Atlas? Bak neden biraktigini biliyorum doktorlugu ama
- Aması yok Deniz, yok.
Sesimi cok yukseltmemeye gayret gosteriyordum ama o durmuyordu.
- Senin suçun yok
Her bir kelimenin uzerine basa basa soylemisti. Çenem kasilmisti istemsizce
Goz yasinin akmamasi cok aci vericiydi. Sanki milyonlarca kucuk igneyi gozlerime batirip cikariyorlardi ve ben hic bir sey yapamiyordum. Gozlerim kizariyordu sadece ve icime akiyordu her bir yaşım.
- Elimden kayıp gitti, tutamadım.
Dedim gozlerim yanarken. Sustu gozlerime bakarken, bende devam ettim.
- Benim icin ne kadar degerli oldugunu biliyordun Deniz.
Dedigimde sesim cumlenin sonuna dogru bir hayli kısılmıştı.
- Neyse, gec kaliyorum. Bu konuyuda burda kapatalım.
Diyerek sesimi toparladım. Gitmek icin kapiya yonelirken beni durduran yine denizin sesi ve dedikleri olmustu.
- Mida'ya dokunamayarak ona bir sey olursa onu nasil koruyacaksin?
Sert bakislarim gozlerini bulmustu ancak dilim lal olmustu. Ne diyecektim? Haklıydı. Bunu hic dusunmemistim.
- Hic oyle bakma bana, neden doktor olmayi kabul ettin sen? Baban istedi diye mi yoksa annen ve sevdigin kizi korumak icin mi?
- Eskiden sevdigim kız, şimdi ise sadece bir tanıdık
Diye duzelttim. Dalgaya alir gibi guldu yuzume.
- Gercekten bos konular ve ben gec kalıyorum.
Dedigimde bu defa seslenmesine kulak asmadan odadan ciktim. Kapinin kolunu kavradigimda
- Nasil beni unutursun Atlascigim?
Bu tiz cigligin sahibini taniyordum. Ne kadar sinirli olsamda beni sakinlestiren sayili insanlardan biriydi. Yuzume bir gulumseme yerlestirerek arkama donup yanina ilerledim ve diz coktum yaninda. - Seni unuttugumu da nereden çıkarttın? Diyerek onu o mavi gozlerinden teker teker opup kucagima aldim.
- Beni gormeden gitmenden olabilir mi?
Minik kollarini hesap sorar gibi kavusturmustu gogsunde. Gulerek
- Unutmadim guzelim sadece gec kaliyordum ise, oyuzden acele ediyordum.
Dedigimde kaşlarını catarak yuzumu süzdü.
- Agladin mi sen Atlascigim?
Basimi iki yana salladiginda parmaklariyla ilk once kendi gozlerini sonra sonra benim gozlerimi gosterip kaslarini catti
- Dus alirken sampuan kacti gozlerime guzelim.
Dedigimde elleri boynuma dolandı.
- Abiler aglamaz mi Atlascigim?
Dediginde ona baktım. Beni hiç aglarken gormedigi icin mi sormustu bunu?
- Nerden cikti bu guzelim? Ağlarlar tabi.Omuzlarini asagi yukari hareket ettirirken
- Ama sen hic aglamiyorsun?
Dedi ve kizaran gozlerime üfledi.
- Gecti mi simdi, aciyor mu Atlascigim?
Dediginde gulumseyerek
- Gecti güzelim gecti, sen üflersinde gecmez mi hic
Dedigimde siritisi butun yuzune yayilmisti. Sonra aklina bir sey gelmis gibi gozlerime bakti yuzu duserken
- Abim ağlamıştı, ben duydum sizi
Dediginde kaslarim havalanmisti. Evet denizin dagildigi zamanlar olmustu ama Alin'in duydugunu hic fark etmemistik.
- Siz hic ağlamayın, ben üzülüyorum.
Dediginde onu once alnindan öpüp sonra sıkıca sardım.
- Üzülürsen ağlarız prenses.
Dedigimde geriye cekildi ve gozlerime bakarak
- Üzülmeyeceğim
diyerek avucunu basinin yaninda kaldirdi ve sikica yumruk yapti.
- Söz
Dedi. Kucuklugunden beri boyle anlasiyorduk ucumuz.
Sessiz sözümüzdü bu hareket.
- Simdi benim gitmem lazım
Dedigimde ayaklanip ondan ayrildim ardimdan el sallarken kapiyi acip ona el salladim ve onun duyacagi yukseklikte
- Sozunu tut ufaklik
Diyip goz kırptım. O da basiyla onaylayip tek gozunu kirpmaya calisti ama iki gozunu birden kapatıp acti. Gulerek ona el sallayip arabaya bindim. Kontagi cevirirken aliskanlik olarak eve baktim. Deniz pencerenin kenarina yaslanmis bana bakiyordu yukardan. Basini hafifce egerek bas selami verdiginde ona karsilik verdim ve evden ayrıldım.

13 ADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin