Dosyalarla uğraşmak zordu. Hepsinin teker teker dosyasına baktım. Burak Korkmaz 28 yaşında, polis memuru, bekar. Gelme amacını söylemişti zaten. Arda Korkmaz 30 yaşında, savcı, bekar. Gelme amacı ise Burak'ınkiyle aynı. Kara Bulvari 26 yaşında avukat, bekar. ( konuştuğu bir kız var) Gelme sebebi Arda çağırmış ve birisinden intikam almak için katılmış. Ben bunlara hiç güvenmedim. Gelme sebebleri çok saçma. Ateş Kahmar 29 yaşında, polislerin baş amiri ayrıca ajan ve bi dakika... Ne?!? Yok artık! Bekar! Böyle birisi nasıl bekar olur? İnanamıyorum. Ah, neyse yeni gelen kadın üyelerine baktım ve çok sevindim. En iyi arkadaşlarım! Esila, Beren, Yonca ve Taşkın. Onlarında dosyasına baktım. Bakmama gerek yoktu da neyse. Çok yorulmuştum. Bir kahve molası iyi gider dedim ve kahve bölümüne gittim mis gibi bir kahve yapıp terasa çıktım. Bu terası kendim yaptırmıştım. Çok güzeldi, bütün şehir gözüküyordu dahası siz görüyorsunuz ama dışardakiler sizi göremiyor. Terasa yaslanıp kahvemi yudumlarken çok güzel bir koku geldi. Mükemmel bir kokuydu. Yoğun toprak kokusu içinde kahve kokusunda vardı. Arkamda bir kişi olduğundan emindim. Çünkü ayak seslerini duyabiliyorum. Neden bu kadar sessizsiniz dicektim ki " gelebilir miyim Açelya Hanım? " Ateş Kahmar! Ta kendisi! Cevabımı geciktirmeden " tabiki Ateş Bey" dedim. Yanıma geldi. Yaslandığım demire o da yaslandı. Elindeki kahvesini yudumlarken aklımdaki milyonlarca sorudan bir tanesini sordum.
" ne kadar da kibarsınız. " dedim
O ise " sadece değer verdiklerime kibarımdır. " dedi.
Doğrumu duydum ne yani bana da kibar. Of ben neler diyorum. Yoksa... Hayır ,hayır, hayır ve yine hayır! Hayır Açelya böyle bir duyguya sahip olmazsın. Daha yeni tanıştınız. Ben böyle kendi içimde kavga ederken " sizi daha yakından tanımak isterim Açelya Hanım. Kime hizmet edeceğim benim için önemli. " dedi. " Ateş Bey bu örgütü ben kurdum, 24 yaşımdayken. Babamı böyle bir örgüt yüzünden kaybettim. masumca! Hiçbir suçu yoktu. Annem babamın acısına dayanamayıp intihar etti. Ablam, kardeşimi ve beni terk edip Norveç'e gitti. Kardeşim ise Almanya'da. Onu oraya gönderen bendim çünkü benim bu halimi görsün istemiyordum. Ben bunları yaşadığımda 20 yaşımdaydım. Gençliğimin baharında. " konuşmak çok zordu gerçekten çok zordu ama devam etmem gerekiyordu. " örgütümün büyümüyeceğini düşünmüştüm ama şuan çok büyüdük. Neredeyse dünyanın bir çok yerinde örgütüm var. Sizce çok iyi bir şey değil mi? " dedim. " çok iyi bir şey Açelya Hanım sizi tebrik ediyorum " dedi. 1.76 boyum olmasına rağmen benden uzundu sanırım o 1.90 . " 4 senedir örgütümü bırakmadım ve her geçen gün büyüyoruz. " dedim. Diyebildim doğrusu.
" Bekar mısınız? " dedi.
" evet bekarım Ateş Bey. Evlenme isteği duymadım. Daha doğrusu diyorlar ya hani hayatımı paylaşacağım kişiyi bulamadım. " dedim.
Sanki sevinmiş gibi gülümsedi. Gözleri gülüyordu. Gözleri.... Çok güzeldi.
" Ben de bekarım sizin dediğiniz gibi o şanslı kişiyi bulamadım. " dedi.
" bende sizi tanımak istiyorum Ateş Bey. İş vereceğim adamı tanımak isterim. " dedim minik bir gülümsemeyle. Sanki bir zafer kazanmış gibiydi gözleri. Şuan ikimizde birbirimize bakıyorduk. Ben kızardığımı hissedince hemen yüzümü çevirdim. Sonra başladı konuşmaya
" normalde polis memuruydum sonra polislerin başı oldum. Daha sonra ise Ajan. " o karşıya bakıyordu ben ise ona. Sonra aniden bana baktı ve " kolyeniz çok hoş" dedi. " sizin gibi zarif..." bu banamı yürüyor yoksa benim yanlış anlıyorum. Kaşlarımı çattım. Hemen bir kahkaha patlattı.
" Ah siz kadınlar! Sizi biliyorum Açelya Hanım hemde her özelliğinizi" dedi. Yüzüm hala ona dönüktü ve bunu bana yaklaşarak söyledi ve sonra gitti. Ne yani bu ne şimdi! Manyakmı bu adam! Tövbesteğfuruallah ya! Tam o sırada İshak bana seslendi. Elimde kahvemle yanına gittim.Bana dedikleri karşısında şok oldum.
İshak'tan öğrendiklerim hiç iyi olmadı.