İyi olduğu söylenmeyen adam....
𝐆𝐞𝐜̧𝐦𝐢𝐬̧𝐭𝐞n
Gözlerini büyük zorluklarla açtı Ateş. Beyni, düşünceleri allak bullaktı. Hiçbirşey hatırlamıyordu. Görüş alanına giren annesinin ağlamaklı yüzüydü. Babası yoktu.
Gerçi şaşırmamıştı. Zaten hiç var olmayan birisi yine var olmamıştı. Bu onun için normal şeylerden birisiydi. Babası neden onu sevmemişti? Kafasındaki cevabı olmayan sorulardandı bu. Hatta 1.sıradaki soruydu.İstemediği bir şey mi yapmıştı?
Bütün bu soruları beyninde rafa kaldırarak gözlerini tekrar açtı. Gerçi ne zaman kapatmıştı? Annesinin ağlamaklı sesini sevinç kapladı. "Ateş,Yavrum."
Sarıldı annesi. Yine sarılmıştı. Hız ve Acının birleşiminde yine sarıldı. Cevap vermedi Ateş.
Cevap vermedi çünkü cevap verilecek bir soru yoktu.Buz gibiydi. Hastane odasındaydı. Yatağının karşısında ama köşede kalan aynadan kendisine baktı.Yaşıyor ama ölü bir hali vardı. Saçları dağılmış,teni bembeyaz olmuştu. Yakışıklılığından eser yoktu. Şuan bir harabeden farksızdı.
Kimdi bu harabe?
Kapattı gözlerini, yumdu gözünü, açmadı. Sonra koridorda yükselen acı dolu çığlıkları duydu. Susmayı tercih etti ama dayanamadığını anladığında gözlerini açtı annesine döndü.
"Gidelim buradan anne" istemiyordu. Hiçbir şey istemiyordu. Uyanmayı bile. Annesi ilk önce yüzüne baktı. Şaşırmıştı. 3 aydır komada yatıyordu ve ilk dediği buydu: gidelim buradan anne.
Annesi hemen kafasını sallayıp odadan çıktı ve hemen yanında bir hemşire birde doktorla geri döndü. Doktor kontrol etti. Hemşireye kafasını salladı. Hiçbirşey anlamamıştı oysaki. Daha sonra çıkış yaptılar, toparlandılar. Hastaneden çıkmak için koridorda ilerlerken bir kız gördü. Odasının solundan 3. odadaydı.
Kimdi bu kız?
Başı sargılı, kıvrımlı ve uzun kirpikleri olan,minik dudaklara sahip, gözleri kapalı, gözlerinin altında köyü halkalar olan,
Sedyesinin yanında uyumakta olan orta yaşlı bir adam....Donakalmıştı. Sanki bağlı hissetmişti kendisini ona karşı..
Odayı dikkatle inceledi Ateş. Siyah güllerle kaplıydı oda. Duvarlar ise beyazdı. Güller ve duvarlar arasında hoş bir tezatlık vardı.
O kıza bakınca koridorda ki bütün sesler durdu. Hayat durdu. Dünya dönmeyi bıraktı. Sanki bir boşluktaymışta ona bakınca o boşluktan çıkmıştı.
Oysa gözleri kapalıydı.
Annesini ona seslenmesiyle tekrar o boşluğa düştü ve o soğuk hastane koridorlarından hızlıca çıktı.
Hava güneşli olmasına rağmen buz tutmuş gibi hissediyordu.
O kimdi?
Hızlıca annesinin arkasından arabaya bindi.
Annesi sakince evlerinin yolunu tutmuşken Ateş bir boşluktan ibaretti.O kız ise Ateş hastaneden ayrıldıktan sonra gözlerini açmış Açelya'ydı.
Onun içinde hayat, artık bir boşluktan ibaretti.