ANILARI YAK

51 6 19
                                    


"beni affetme ama  kimseyi de sevme kül kelebek"

"acı veriyor değil mi deliriyorsun "

"sensiz ben zaten deliyim bana ne yaptın görmüyor musun?"

"görüyorum ve daha beter ol"

"canımı yak, kır dök, döv ama beni sensiz bırakma "

"seni öyle bir bırakacağım ki yandığın yerde bin defa yanacaksın bu da yangın pervanenin sözü olsun "

"kül kelebek!"


Ruhuma ızdırap veren anılar kalbime bir is gibi yayılıyordu. anılar kötüydü. anılar acı vericiydi.

zihnimden çıkartmaya çalıştığım gerçekler gözlerimin önünden gitmiyordu. göğüs boşluğumda bir volkan patlıyor alevlerini ruhuma sızdırıyordu.

"senden vazgeçmem "dediğinde onu ittim. köhne sokakta kimse yoktu. bardan gelen müziğin sesini duyabiliyordum ama kalbimin sesinden daha baskın değildi.

"sen ne anlatıyorsun ne, vazgeçeceksin istemiyorum neyin peşindesin yetmedi mi visal yetmedi "dediğimde gözlerime bakıyordu.

bir adım atarak bana yaklaştı. "telafi etmek istiyorum anlamıyor musun sensiz yaşamıyorum "diye bağırdığında boynundaki damarı belirginleşmişti.

"Allah kahretsin ki sana yaptıklarımdan sonra yüzüm yok karşına çıkmaya ama sensiz olmuyor asıl sen bunu anlamıyorsun "dediğinde dudaklarımda bir tebessüm oluştu.

"sen içindeki o vicdanı susturmak için yapıyorsun "dediğimde gözlerime acı dolu bir şekilde bakarak yüzünü buruşturdu.

"vicdan yaptığım yok "dedi. aramızdaki mesafeyi kapattı. "ben sana hastayım oğlum niye anlamıyorsun ben sana deli divane aşığım "dediğinde başımı iki yana salladım.

"sana inanmıyorum "dedim arkamı döndüğümde kolumu tutarak beni kendisine çektiğinde belime saran kolları ile bedenlerimizi birleştirdi.

yüzlerimiz arasındaki mesafeyi yüzüme eğilerek kapattı.

"bana inanmana ihtiyacım var sana ihtiyacım var asrın sensiz yaşayamam "dediğinde gözlerine bakıyordum. ona inanmalı mıydım? 

6 SAAT ÖNCE...

dersten yorgun bir şekilde çıktığımda kampüse buğra ve muratın yanına gittiğimde çardaklardan birinde oturuyorlardı.

"ben bittim "diyerek buğranın yanına oturduğumda kolunu oturduğum çardağın arkasına atarak bana baktı.

"sadece sen mi şuana baksan "dediğinde gözlerimi murata çevirdim. kulakları ağzında bir şekilde telefonla konuşuyordu.

"tamam bebeğim akşam geliyorum "dedi telefonu kapatarak bize baktı. "beyler akşam eğlenmeye gidiyoruz "dediğinde başımı iki yana salladım.

KÜL KELEBEK -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin