"belki bir şiir olup seni tekrar yaşatamam kül kelebek ama seninle birlikte yanabilirim"
"sen yanamazsın ki sevgili yağmur"
"senin için öyle bir yanarım ki yangınlar bizim için ağlar"
***
"Küllerin savruldu bir rüzgarda sanki zaman seni bana yeniden getirdi kül kelebek"
"zaman benim kanatlarımdan geçerek içime sapladığı bir bıçaktı"
"neden o zaman buna izin verdin?"
"küçük bir oğlan çocuğu ne kadar direnebilir ki sevgili yağmur "
Viraneye dönmüş kalbimin üstünde yatan enkazlar benim babamdan kalan acılarımdı.
bazen içip içip beni döverdi saatlerce ağladım gözyaşlarım kururdu. o küçük yaştaki küçük bedene sığdırdığım acılar şimdi omuzlarıma yük oluyordu.
ben artık omuzlarımdaki bu yükleri taşımak istemiyordum. acıyı artık her zerem de hissediyordum.
babam içime sapladığı o bıçak yarasıydı. ben iste ona engel olmayan ölümü bekleyen mazoşistim.
başımı dizlerine koymuş adamın yatağında yatarken saatlerce konuşmuyorduk. susuyorduk. bu güzel bir şeydi. kimsenin sizi sorgulamadan yanınızda durması çok güzeldi.
"sanki göğüsümde koca bir boşluk var "diye sessizce konuştuğumda kendimi çok halsiz ve yorgun hissediyordum. halbuki benim şuan içimi dökene kadar acılarımdan arına dek ağlamam gerekiyordu değil mi?
"ne olduğunu sormayacağım istediğin zaman anlatabilirsin "dediğinde dudaklarım yorgun bir gülümseme ile kıvrıldı.
"belki de artık diz çökmenin vakti gelmiştir ne dersin "dediğimde başımı yavaşça ona doğru çevirdiğimde gözlerime bakıyordu.
"dik durmak istemiyorum güçlü olmak istemiyorum artık "dediğimde gözlerime boş bir ifade ile bakıyordu.
"bu kadar çok mu ağır geliyor "dediğinde gözlerimi kapatarak "sandığından daha ağır "dediğimde sustu. sustum.
suskunluğum ruhumda çığlıklar attı. ben ve visal bir odanın içinde suskunluğumu dinledik. belki de hayattaki tek şanslı hissettiğim tek insan o olabilirdi.
insanlar kendi çıkarları için yanımda olmak istediklerinde olduğundan dolayı hep yalnız takılmak benim için daha iyiydi. bazen berk ile takılırdım arkadaşımdı fakat o kadar samimi bir arkadaş olarak onu görmüyordum.
derin bir nefes aldığımda gözlerimi açarak ona baktım. "babam bana tokat attı "dediğimde gözlerime bakıyordu. dudaklarım iki yana kıvrıldı.
"sorun tokat atması değildi sorun küçük asrına tokat atmasıydı "dediğimde gözlerime bakmaya devam ediyordu küçük asrının kim olduğunu sormadı. sanki beni benden daha iyi tanıyormuş gibi anlıyormuş gibi bakıyordu.
sahi visal sen beni anlıyor musun ? yoksa sadece anlıyormuş gibi mi yapıyorsun?
elini yanağıma koyarak orayı okşadı. "acıyor mu "dediğinde dokunuşu yumuşaktı.
gülümsedim. "acıyor"dediğimde gözlerimin dolduğunu hissettim. içimdeki kırgınlığı saklamak istemiyordum artık. çok fazla yaram varken tek başıma sarmaya çalışıyordum ki.
belki de yalnız olduğum için. sahi ben neden yalnızdım. bir yalancı olduğum için mi yoksa bir yabancı olarak davrandığım için.
ben aslında insanların gözünde ne görmek isterlerse onlara onu gösteriyordum.
etrafımda bir sürü insan var ama ben koca dünya da tek başınaymışım gibi hissediyordum.
gözlerimden firar eden gözyaşı yanaklarıma doğru aktığında visal beni kendisine çektiğinde başımı onun göğüsüne koyarak dudaklarımı ısırarak ağlama başladım.
içimdeki hapsettiğim hıçkırıklar kalbime yük oluyordu.
o gece ben ağladım visal beni göğüsünde sakladı. oradan hiç çıkmak istemedim. belki de aradığım huzuru onunla bulmuştum. huzur benim için bu kadar basit bir şeydi şaşalı hayatımın aksine.
gözlerimi sabah açtığımda odada tek başımaydım. yavaşça yataktan kalkarak odadan çıktığımda üst kataydım. koridorun sonuna geldiğimde beyaz bir kapının aralık olduğunu gördüm.
içerde arkası dönük visali gördüğümde adımlarımı oraya doğru yönlendirdim. kapıyı yavaşça açarak içeri girdiğimde onu gördüm. ona doğru yaklaştığımda "visal "diye seslendiğimde arkası dönük olan adam bana dönerken gözlerim duvardaki gördüğüm manzara ile irileşirken bana bakan adamın gözlerine değil karşımdaki duvara bakıyordum.
kalbimin hüzünlendiğini hissediyordum. belki de canımın yanacağını hissetmiştim.
***********************************************************************************
FİNALE ÇOOK YAKINIZ. AZ KALDI. BÖLÜMÜ NASLI BULDUNUZ. BU KURGUNUN BU KADAR DEĞER GÖRMEMESİ BENİ ÇOK ÜZÜYOR. BOL YORUM YAPIN.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL KELEBEK -BXB
Genç Kurgu1. KİTAP TAMAMLANDI. 2. KİTAP TAMAMLANDI. "İçimde yalanlar ile dolu bir dünya kurdum. bir gün bir yabancı geldi o dünyayı başıma yıktı. harabe kalbimin altında yatan enkazı kimse görmedi. acıdım çok acıdım " yangın pervane uğruna aşık olduğu güneş s...