⚜⚜⚜
Hyunjin
Attığım çığlık sanırım bütün koridor boyunca duyulmuştu. Koridorda bir anda onlarca kişinin ayak sesi yankılanırken abim ve babamın da konuşmalarını eş zamanlı olarak işitmiştim. Odaya birkaç hizmetçi ve asker ile beraber girdiklerinde ne olduğunu anlayamamıştım bile. Babam önce gözlerini yatağa çevirmiş beni göremeyince odada aramaya başlamıştı, bulamayınca ise resmen adımı haykırmıştı. Sonunda abim onu çekiştirerek banyoya çevirdiği zaman gözlerime bakarak rahat bir nefes aldı.
"Oğlum, iyi misin beni çok korkuttun!"
Ben ise o an çıplak olmanın verdiği utanç ile suyun dibine kadar gömülmüş ve başımı aşağı doğru eğmiştim. Utandığımı farkedince babam, abim dışındaki herkesi odadan çıkarttı. Başbaşa kaldığımızda banyonun kapısına yaklaştı.
"Girebilir miyim?"
Sessizce bakışlarım ile onayladım. Abim de babamın peşinden girecekti ki babam onu durdurdu eli ile girişine engel olarak.
"Oğlum bize birkaç dakika izin verir misin, sonra sizi baş başa bırakacağım."
Abim bununla homurdanarak odadan çıktığında babam ise ne olur ne olmaz diyerek banyonun kapısını örtmüştü.
"Baba, orada duran kıyafetler, onları verir misin?"
"Banyo yapmayacak mısın?"
"Hayır, vazgeçtim."
"Hadi, dön sırtını."
Ben daha ağzımı açamadan omzumdan tutup belimi yukarı çekmeden ve beni utandırmamaya dikkat ederek ters tarafıma dönmemi sağladı. Sırtımı keselerken benimle sürekli konuşuyor, meşgul olmaya çalışıyordu. Çok belliydi, resmen konuşmaktan kaçınıyordu, söze nasıl gireceğini bilmiyordu. Bu yüzden de onu bu dertten kurtarmak için ilk adımı ben atmıştım.
"Baba bu iz, tam olarak ne biliyor musun?"
Önce duraksadı sonra keselemeye devam ederken konuştu, sesindeki gizli titreme ise boğazıma adeta bir yumruk indirir gibiydi.
"Kraliyet büyücüleri ve şifacıları seni sürekli olarak kontrol etti. Üzerinde bir büyü olduğunu düşünmüyorlar bu yüzden ne olduğunu ve çözümünü bilmiyoruz, şimdilik."
İnanmış gibi yapacağım, şimdilik.
Birkaç dakika ara verdikten sonra keselemeyi bıraktı ve yüzümü ona doğru dönmemi sağladı. Gözleri göğsümden omzuna uzanan siyah lekede gezindi bir süre ardından yavaşça ve nazik bir şekilde dokundu.
"Ağrıyor mu?"
"Biraz ağrıyor ama merak etme, baş edemeyeceğim kadar değil."
Gerçekten de babam gelince biraz olsun rahatlamıştım ama bu durum ne zamana kadar sürecekti bilmiyordum, bu ise beni ister istemez geriyordu.
Gözlerinin kızardığını görünce hafifçe kalkarak babamın başına bir öpücük kondurdum.
"Baba, ben iyiyim bak gördün mü? Oğlun sapasağlam yerinde!"
Bunu derken elimi yalandan bir şekilde yumruk yapıp göğsüme vurunca gülmeye başladı. Yanaklarıma bir öpücük kondurup ayağa kalktı.
"Seni sürekli kontrol edeceğim oğlum. Şimdilik gitmem gerekiyor, beni bekliyorlar."
O an aklıma geldi. Doğru ya, hala festivaldeydik pek tabii
"Hasat, hasata gittiniz mi?" diye sordum heyecanla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psyche
FanfictionSonunda buluştuğumuz zaman ne bir sur ne de bir suret durabilecek karşımızda. Çünkü biz geceye hükmeden avcılarız, ay ışığında dans eden. . . . Omegaverse Hyunchan × Minsung