~Yaşıyoruz çünkü ölüm bizi en doğru ana kadar yanına almayacak kadar kusursuz. ~
Karanlığın içinde kol geziyor gökyüzünün sığ çığlıkları. Çünkü farkında, sadece acının yankılandığı bir çukurdan fazlası değil göklerin bütün öfkesini indirdiği bu mabet. Çok eskiye dayanıyor bulanıklaşmış bütün anıların kökleri. Işığın anlamı yitirildikten sonra parlamaya devam etmesinin bir amacı kalır mı ki? Zati bu yüzdendir geçmez tarihin izleri, yıllar geçtikçe hiddetlenir öfkesi. Sonunda sadece kendini değil herkesi yakacak küçük kuklacının kaybettikleri.
Seungmin
Aydınlık gökyüzü karanlığın şiddetini gizlemek için kendini siper eden bir gölge gibi adeta. Karanlık sonsuzluğu dahi aşarken bütün bu kaosun ardında yatan sırlar ise bu uçurumun gerçek kıyameti. Burası Fulgurit uçurumu, bir neslin yok edildiği, bir halkın ise kıyamete sürüldüğü o sefiller marabası. Onlarca yıl tuttuğu öfke bütün vücudumuzu kuşatıyor. Bizi yavaş yavaş öldürürken sunduğu ilahi manzara ise içten bir gülümseme ile selamlıyor ölümü.
...
"Güzel, sence de öyle değil mi? Kıtanın en ucunda şafağı bile gölgeleyen saklı bir sonsuzluk, insanı ister istemez kendine çekiyor, cezbediyor."
"Aslında efendim, bana sorarsanız daha çok korkutucu. Yani bu göl ve gökyüzü, nasıl desem, oldukça yoğun ve kötü bir enerjisi var."
"Bunu hissedebiliyor olman fazlası ile akla yatkın. Dani, burası, neredeyiz biliyor musun?"
"Hayır efendim bildiğimi sanmıyorum, özür dilerim."
"Ah önemli değil, gerçekten. Aslında bugün buraya gelmek sandığının aksine planlarım arasında yoktu ama gel gör ki kader işte, bir yolunu mutlaka buluyor. Sen her ne kadar çabalasanda."
"Efendim, anlayamadım?"
"Gördüğün her şeyi bu kadar çabuk kabullenme Dani, bu benden sana ilk ve son dersin olsun. Burası sıradan bir yer değil, seninde farkettiğin gibi göl enerji dolu, karanlık tür bir enerji, peki ya bunun nedeni ne biliyor musun?"
"Belki de kara büyüye maruz kalmıştır?"
"Kısmen evet ama aslında burası kurumadan önce, tabii bu bahsettiğim sanırım altı asır öncesine kadar gidiyor, yeni doğanların büyüdüğü ve bakımlarının yapıldığı bir gölmüş. Düşünebiliyor musun, bizim boylarımızda hatta belki de daha büyük, henüz kanatlarını dahi açamayan küçük muazzam yaratıklar, hepsi de birbirinden oyuncu. Şuan ise hiçbiri yok, artık ejderhalar yavrularını buraya getirmiyor. Eminin elf diyarında ejderhalar yoktur ama haklarında birşeyler elbette biliyorsundur."
"Bazı şeyler duymuştum, pek çoğu sonsuza kadar aktığı söylenen bir göl hakkındaydı ancak burası hiçte kalıntılarda tasvir edildiği gibi görünmüyor. Yıldırımlar, bu karanlık göl ve ortamdaki enerji oldukça..."
"Lanetli."
"Ah? Sanırım."
"Bunun sebebini biliyor musun Dani, bir tahminin var gibi sanırsam?"
"Efendim, bu hikayeyi Kraliçe Sesil anlatırdı çocukluğumdan bu yana, hem de istisnasız her doğum günümde."
"Ah, kesinlikle garip bir kadındı."
"Evet öyle, yani böyle konuşmak doğru değil elbette ama bunu reddedemeyeceğim. Ancak neden sanki artık burada değilmiş gibi konuştunuz?"
"Hislerimin vücuduma olan tasviri diyebiliriz, mümkün olduğu kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psyche
FanfictionSonunda buluştuğumuz zaman ne bir sur ne de bir suret durabilecek karşımızda. Çünkü biz geceye hükmeden avcılarız, ay ışığında dans eden. . . . Omegaverse Hyunchan × Minsung