Fenrir'in üç lordu Part 1: Hwang Rex Minho

111 21 12
                                    

SELAMLARR<3
Psyche yazmayı o kadar özlemişim ki anlatamam bayram ve üstüne de sınavlar gelince yazamadım bir süredir. Sonunda geri döndük. Umarım sizde hikayeyi özlemiş ve okumaktan keyif alıyorsunuzdur. Hikayedeki karakterler hızlı şekilde şekilleniyor sonunda. Henüz son atağımıza geçmeden önce belki biraz felsefik biraz da lirik olarak bakalım bu şeytanın bizimle derdi neymiş? Psyhce ile de, ve aslında bunu yaparken büyük bir sır perdesini de aralayalım.

Oy vermeyi unutmayın <3 sınır koymak istemiyorum lütfen beni pişman etmeyin size güveniyorum<3

İyi okumalarrr

⚜⚜⚜

Sakin gökyüzü hiddetini saklamıştı bulutlarda. Yıldızlar ay ile buluştu ansızın. Fenrir'in öfkesini kusmak için bekliyordu, ve de anlamak. Ancak şeytan farkındaydı. Alemlerin onlar için seçtiği yoldan saptıkları için cezalandırılacaklardı. Bunu da en iyi kendi bölgesinde yapabilirdi büyük kurt. Çünkü kendisi savaşa kalkışmayacak kadar kibirliydi. Kendi aleminde dolaşan alelade bir yaratığı kendine rakip görmüyor, umursamıyordu. Ama şeytan kararlıydı. Büyük kurdu boğazlayacaktı, hemde kendi evinde. Alemlerin çizgisini bozdu bozalı özgürdü artık. Yaşayan ölülere fısıldamak yaptığı en iyi işti. En büyük tutkusuydu. Çünkü biliyordu, özgürlük yaşayanlara vereceğiniz en büyük hediyedir ve de en ölümcül. İlahi güçlere bağlı olmayan canlı özgür olur. Özgür olursa seçimlerinin üzerindeki hür iradeyi irdeler. Bu başkaldırı büyük kurda değildir ilk başta, sadece anlamak ve anlamlandırmak ile gelen mutluluğun eseridir. Ama büyük kurt kıskanır. Kendine yakışmayacak şekilde kıskanır. Şeytanın, onlara verdiklerini ve kendinden sakındığı sadakati kıskanır. Halbuki farkında değildir şeytan, tek istediği seçimlerinin farkında olan bir aleme öncülük etmek iken büyük kurdun öfkesini üzerine çektiğinin. Büyük kurt şeytana bir ders vermek ister. Beraberinde gelecek sonsuz acı ve nizamı önemsemez. Ne de olsa kendine tapacakların yerine yenileri konabilir. Bunu anlamaz, anlayamaz. Çünkü sahip değil. Duyguları yok, yaşantıları yok, zamanı ise herkesten az ama hiç kimseden fazla. Çünkü o bilmiyor, yarattığından uzak kalmış bir yaratıcı, asla onları anlayacak kapasiteye ulaşamaz. Çünkü sınırları bellidir, sonsuzluğu kendine pay biçmiş yaratıcı nasıl olur da o anlamsız sonsuzluğun içindeki anlamlı noktaları görmek isteyebilir?

Bu yüzden intikam ister, herkesten alacak ama hiç kimseye yetmeyecek bir intikam. Şeytandan kopan 3 adet tüyü bırakır o çok sevdiği yeryüzüne. Kopan her bir tüy şeytanın duygularını köreltmiştir. Artık, o eski benliği yoktur. Özgürlük isteyen cesur ruhu hıçkırıklara boğulmuştur. Gitgide karanlığa gömülürken geriye kalan tek şey ise özgürlüğe olan açlığını bastıracak yeni bir açlıktır, bir dürtü. Kaosun tohumunu şeytana ektiğinden habersiz olan büyük kurt ise mutludur. Öyle sanmıştır. Şeytandan çaldıkları ile bütün kıtada can verecek bir kehaneti müjdeler. Dalga dalga nesiller boyu tüm kıtada toprağa karışacak bu kehanet şeytanın özgürlüğüne vurulan duygusuzluk ile başlar. Bu büyük kurdun şeytana cezasıdır, özgürlüğüne kavuştuğunu sanan şeytan duygularını kaybedince kendine çizdiği yoldan da sapar. O artık dünyadaki saf kötülüğü temsil etmektedir. Çünkü artık duyguları yoktur, duygular olmadan özgürlük ne canlıya ne de ölüye hayır getirir. Büyük kurt artık rahata kavuştuğunu sanmıştır. Bilmiyordur ki yaptığı bu hareket o bitmek bilmeyen sonsuzluğunda en sevdiği köşesini, dünyayı ölümün uçurumuna sürükleyecektir.

Psyche Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin