Psyche

Tanıdık bir yüz, denizleri aşıp gelen

Selamm ben geldim, yine.😈
Sanırım artık gönül rahatlığı ile son 10 bölüm uyarısı yapabilirim bölümlerin uzunluğuna ve benim senaryoya ekleyeceklerime göre elbette değişebilir ama siz aşağı yukarı 10 bölüm sonra final yapacağımı düşünebilirsiniz. Heyecanlandımm. E artık yavaştan senaryoyu toplayıp boşlukları tamamlayalım. Ha bu arada bu bölümden sonra Fenrir'in üç lordu part 2 bölümü gelecek ve size yine mükemmel şeyler okutacağım. Mütevazilikte benim gibi olun eheh. Şaka bir yana "Fenrir'in üç lordu Part 1: Hwang Rex Minho" bölümündeki yazılanları iyi anımsayın lütfen. Oldukça önemli ipuçları saklı👀

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn

İyi okumalar<3

⚜⚜⚜

Minho

"Şimdi eğer çadırların en sonunda bulunan alana giderseniz sizin ile kraliyet şifacılarımızdan birisi ilgilenebilir. Bacağınızdaki yanık inanın çözülmeyecek gibi değil ayrıca size bir yargıç atayıp hakkınızı aldığınızdan emin olacağım."

Karşımda duran yaşlı adam göz yaşlarına boğularak ayaklarıma kapanmaya çalıştı.

"Fenrir sağolsun sizin gibi bir kralı başımıza getirdi. Tıpkı babanız gibisiniz çok sağolun kralım."

"Lütfen ayağa kalkın. Bu benim görevim, halktan, halkımdan uzak kalmak yaptığım en büyük hataydı. Sizden, hepinizden özür dilerim. Ama şimdi hepinizle ilgilenilmesini sağlayacağım size söz veriyorum ama lütfen bunun için bana karşılık vermeye çalışmayın. Lyonesse hanedanlığı burada olduğu sürece size bakacağız. Söz veriyorum."

"Çok teşekkür ederim kralım, çok yaşayın!"

"İyi dileklerinize talibim dedeciğim haydi lütfen kalkın ayağa askerler size gitmeniz gereken çadırları gösterecek."

Söylediğimi duyan askerlerden biri yere kapanan yaşlı amcanın kalkmasına yardım ederek ona sağlık çadırına kadar eşlik etti.

Yaklaşık 1 haftadır bütün kraliyet çalışanlarını da alarak şehirdeki büyük meydanlara çadırlar kurduruyor, gençler için şenlikler yaptırıyor ve sabahları da sorun yaşayan kişiler ile ilgilenerek sorunlarına çözümler arıyor ve yardımcı olmaya çalışıyordum. Bütün ülkede çıkan o kaostan sonra sarayı ve şehri toplamam yaklaşık 3 ayıma mal olmuştu ama sonunda istediklerimi yapabilir hale gelmiş ve yeniden tebaamın gözüne girmeyi başarmış gibiydim. En azından aldığım tepkilerden böyle olduğunu düşünüyordum ki artık Hyunjin'in tüyoları ve hazırlık yapmamı sağlayan rüyaları da olmadığından açıkçası oldukça fazla zorlanıyordum. Önce babamı kaybetmiş üstüne kardeşimi de elimde olmadan da olsa adeta Lyonesse'den kaçmaya zorlamıştım. Ona defalarca kez yazsam da her seferinde bütün mektuplarımı yırtıp çöpe atmıştım. Çünkü bilmiyorum bana halen daha ne kadar sinirli olup olmadığını ya da beni görmeyi isteyip istemediğini. Bu yüzden de her ne kadar Jisung sürekli ona ulaşmam için beni desteklese de bir türlü o cesareti kendimde bulamıyordum. Öte yandan birleşmemizden bu yana kurdum da zaman içinde sağlığını tamamen yeniden kazanmıştı ve artık büyü gücümü fazla zorlamadan da olsa kullanarak yeniden antreman yapmaya başlamıştım.