"Daha sert vur Kiraz! Daha da güçlü!"
Koçum Levent abinin uyarısıyla önümdeki kum torbasına daha da şiddetli vurdum. Yaklaşık üç saattir aralıksız bir şekilde antrenman yapıyordum ve gerçekten çok yorulmuştum. Gücümün azaldığını yavaşlamamdan fark eden Levent abi durmam için işaret yaptı.
"Tamam dur, yarın sabah devam edelim."
"Olmaz. Maç yarın öğleden sonra, şimdi bırakamam."
"Ama kendini zorlamaya devam edersen maçta yorgun düşeceksin. Saatlerdir antrenman yapıyorsun zaten, hiç ara vermedin üstelik. Hadi üstünü değiştir ve toparlan artık."
"İçim hiç rahat değil Levent abi."
"Biliyorum canım ama endişeye düşmene hiç gerek yok. Elinden geleni yaptın sen. Şimdi eve git ve güzelce dinlen, uykunu iyi al."
"Sence evde bu mümkün mü?" dedim gülümseyerek. Levent abi ev ortamımı bildiğinden bir şey söylemedi.
On iki yaşımdan beri devam ettiğim bu sporda bir kere olsun beni desteklememiş, bu da yetmezmiş gibi bir de üstümde baskı kurmaya çalışan ebeveynlere sahiptim. Onlara göre bir kız olarak yapmam gereken spor bale ya da voleybol gibi sporlar olmalıydı, kızlar boks yapamazdı. O yüzden zamanımı gereksiz yere harcamamam gerektiğini söylüyorlardı. Onları dinlemeyip bu spora devam etmem de aramızdaki mesafeyi iyice açmıştı. Sığınabildiğim tek kişi dedemdi. Onun desteği sayesinde eğitim alıp buralara gelebilmiştim zaten.
"Bugün bizde kalmaya ne dersin? Eve gitmek sana hiç iyi gelmeyecek çünkü."
"Hayır, size zahmet vermek istemiyorum."
"Saçmalama Kiraz. Hem Sarp da seni sorup duruyordu, onu da görmüş olursun." Sarp, Levent abinin biricik oğluydu. Onunla oyun oynamak tahmin edemeyeceğiniz kadar eğlenceliydi ve açıkçası onu görme fikrine hayır demek istemiyordum.
"Tamam o zaman, Sarp ile oynamak için geleceğim."
"Harika!" dedi Levent abi gülerek. " O zaman Ayşe'yi arayıp haber veriyorum."
Onu başımda onayladım. "Söyle de bir şeyler hazırlamaya kalkışmasın sadece Sarp için geliyorum."
Levent abi bana cevap vermeden eşini aradı ve telefonunu kulağına götürüp uzaklaştı. Ben de soyunma odalarına gidip üstümdeki spor kıyafetlerini daha rahat ve temiz kıyafetler ile değiştirdim. Zaten salonda kimse olmadığı için rahattım. Salon saat dokuzda kapanıyordu, şu an ise saat 22.43'tü.
"Tamamdır biz de geliriz bir on dakikaya." Odadan çıktığım gibi Levent abinin uzaktan gelen sesini duydum. Yanına doğru ilerlememle salonun kapısını açıp geçmemi bekledi.
"Teşekkür ederim," dememle hemen elini sallayarak beni geçiştirdi. Benim dışarı çıkmamla salonun kapısını kilitlemeye koyuldu. Salonu kendisi işletiyor olduğu için çıkış saatimize dair kısıtlamamız olmuyordu. İstediğim saatte gidebiliyor, istediğim saatte de çıkabiliyordum.
Levent abi salonu kendi işletiyor olmasına rağmen boks maçlarına katılamıyordu. Bunu her ne kadar istese de birkaç yıl önce bir maçta yaşadığı sakatlık sonucu eşini çok korkutmuş, ondan sonra da bir daha maça katılmamaya karar vermişti. Maçlara katıldığı dönemde sadece bana ders verirken artık daha fazla öğrencisi vardı.
Arabasına binmemizle Levent abinin evinin önüne gelmemiz tam da dediği gibi on dakika kadar sürmüştü. Arabadan indiğim gibi Sarp koşarak bacağıma yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Ringi
Teen FictionBen Kiraz Özyurt. Türkiye'de yaşayan sayılı kadın boksörden biriyim. Yaklaşık on iki yıldır hız kesmeden devam eden bu boks maceramda sayısız şey yaşadım. Fakat hiçbiri uzun zaman boyu hazırlandığım uluslararası bir maçtan önce yaşadığım olaylardan...