VURGUN

9.BÖLÜM:KUPA

Yekta Bozgun

✮

Uras: Pek bir şeyi yok bu malın.

Uras: Kendini bir halt sanan herhangi bir aşiretin oğlu Mardin'de.

Uras: Elbette aile geçmişleri üstü kapatılmış cinayetler, kazalarla ünlü.

Uras: Dayısını öldürmüşler çok eskiden. Ailenin tek erkeği bu mal kalmış.

Uras: Dümdüz aşiret kasa orospu çocuğu işte.

Yekta: Dayısı kimmiş bunun? Kim öldürmüş?

Uras: Biliyordum bunları soracağını o yüzden baktım.

Uras: Biraz garip bir bağlantı.

Uras: Ve sanırım o bağlantı sayesinde bu götü araştırtıyorsun sen bana.

Yekta: Boş konuşma Uras. Konuş sadece.

Uras: Sikik.

Uras: Bunun dayısını öldüren adam karısıyla beraber kaçmış. Son yerleşim yeri İstanbul adamın.

Yekta: Adam nerede şu an?

Uras: Cennet diyeceğim de sanmam cinayetten sonra cennete gideceğini.

Yekta: O da mı ölmüş?

Uras: Karısı öldürmüş adamı.

Uras: Karısı da hapiste şu an.

Yekta: Karısı kim?

Uras: Hemşirenin annesi.

Anında büyüdü gözlerim.

Yekta: Ne?

Uras: Hemşirenin annesi öldürmüş kocasını. Yani sanırım hemşirenin babası.

Yekta: Tamam.

Uras: Neler olduğunu anlatacak mısın?

Uras: Nereden çıktı bu Baver malı?

Yekta: Anlatmayacağım.

Yekta: Sağ ol.

Ekranı kapatacağım an Uras bir mesaj daha yolladı.

Uras: Gece işini konuşacak mıyız?

Yekta: O işte konuşulacak bir şey yok. Kız bizimle konuştu, biz onunla konuştuk. Bu kadar.

Mesajı atıp ekranı kapattıktan sonra telefonu koydum masaya. Sonra da derin bir nefes aldım.

Bunu Çağla'ya soramazdım. Çağla'ya bir şeyleri sorabileceğimi de sanmıyordum. Ona mesaj atmamıştım. Ama atmalı mıydım bilmiyordum da.

Masada duran kupaya baktım. Sevdiğim bir kupaydı. Kırmak istemiyordum. Ama Çağla'nın nöbetçi olduğunu biliyordum. Onu görmeyi de gerçekten istiyordum.

Ona mesaj atmamıştım. Bütün geceyi onunla geçirdiğim günden sonra onu bir daha görmemiştim ve o da bana hiçbir şekilde ulaşmamıştı. Bu durumda şerefsiz bir erkek gibi durduğumun farkındaydım. Kızla yatıp onu bir daha hiç aramamıştım ama Çağla'nın aramamı istediğinden emin değildim.

Ayağa kalkıp mutfağa ilerledim. Bardakların olduğu yeri açtıktan sonra birkaç saniye boyunca baktım çay bardaklarına. Sonra da bir bardak kırmak istemedim. Genelde kendime verdiğim zararlar yanlışlıkla olurdu. Çağla'yı görmek için özellikle yapmazdım. Tamamen Asel'i bulmaya çalışırken sinirden, anlamadığım bir şekilde gelirdi başıma bütün bu kesikler.