Bölüm 4

720 38 10
                                    


Acun Abi acil durum konseyine çağırdı. Adadan ayrılmadan önce bizimkilerle konuştuk. Hakan kesin takımların karışacağını düşünüyor. Hiçbirimiz kabul etmesek de bugünün geleceğinin farkındaydık. Hangi Survivor'da görülmüş bu kadar mutlu, sürekli kazanan takım? Yasin ve Furkan daha geçen gün "Bilerek mi kaybetsek abi" diye gülüşüyorlardı ama kaybedersek de istatistiğimize yansıyacaktı. Kimse önce takım bozulmasın diye hareket etmeyecekti tabii ki.

Konsey öncesi kızlarla denize karşı oturduk. Rakip olma ihtimalimize karşı takımca kız kıza bir araya gelmek istedik. Normalde Seda ablalar kendi aralarında, ben Begüm'le fazla vakit geçiriyorum ama gitmeden Seda abla kız kıza bir iki lafın belini kıralım dedi. Suyu kaynattı ve "Çaylar hazııır. Hadi dökülün kızlar." diye muhabbeti başlattı.

Tabii bir şok olduk başta. Çok yakın değiliz. Nereden başlayıp ne anlatacağız. Sessiz bir dakikanın ardından eşiyle nasıl tanıştığını, aşklarının nasıl başladığını anlattı. Sonra hepimizin dili açılmaya başladı tabii. "Ay kızlar beni bir görün dibim düştü. Ben bugüne kadar jest mi görmüşüm tabii hemen etkilendim" Hepimiz gülerek onu dinledik.

Onun hikayesinin ardından Sahra cimri erkek görünce arkamıza bakmadan kaçmamız gerektiğine dair on beş dakikalık bir konuşma yaptı. Begüm, her şeyi bildiğini sanan kendini filozof ilan eden erkeklerden yakınırken Damla ise komik erkeklerin iki seviye üstü yakışıklı erkeklerden her zaman daha önde olduğunun altını çizdi. Tam ben de Damla'ya ekleme yapmak isterken düşündüm 'Bir erkek ve iyi bir özellik...' Çok zor bir kesişim kümesi. Ben de diğer kızlar gibi negatif yönlerinden bahsetmenin daha kolay olduğundan erkeklerin triplerinin ne kadar sıktığından bahsettim. Tam Damla cevap verecekken Yunus Emre'nin "Hadi kızlar gidiyoruz" demesiyle ateşi söndürdük ve konseyin yolunu tuttuk.

Yerimize oturduk ve Acun Abinin yine on beş saatte açıklayacağı değişimi duymayı bekliyoruz. 'Nolur ben, Yasin, Poyraz, Begüm ya da Ogeday olmasın. Noluuuur'

"Mavi takımdan kırmızı takıma geçen o isim..." 'ARTIK SÖYLE BE ADAM'

"Yunus Emre. Evet, Yunus Emre düşüncelerini alalım."

Yunus Emre konuşurken gitmesine sevinmesem de en yakınlarımdan birinin gitmemesinin mutluluğu içerisindeydim açıkçası. Ya Begüm gitseydi kiminle dertleşecektim, birlikte uyuyacaktım. Ya Ogelerden biri gitseydi kim didişecekti, gülüşecekti benimle.

"Şimdi kırmızı takımdan mavi takıma geçecek o ismi söylüyorum"

'NASIL YANİ' bir bu eksikti. Sayılara bakacak olursak kadınlardan biri gelecek. Zaten oyun aldıkları yok Nagihan Abla ya da Merve gelmez. Pınar olabilir onu da sevemedim bir türlü. Ayy Aleyna gelmesin bir de? Gerçi onu Poyraz'la aynı takıma koymazlar. Berna? Of hayır istemiyorum onu da. Anlamlandıramadığım bir gerginlik yaratıyor bünyemde. Zaten orayı da karıştırmış. Hem Aleyna Hanımla video çekecek kadar yakınlar. Ay resmen Kardeniz gelsin diyecek kıvamdayım.

"Berna"

Bir süre ne tepki verecek diye izledim. Üzülmüş gibi yapıyor bir de. Begüm'e döndürdüm başımı, büyük bir gülümsemeyle Berna'ya bakıyordu. Hayır, nesini seviyorsun şu kızın delireceğim. Takımıyla vedalaşıp bizim tarafa gelmişti artık. İstemeden kalabalığın arasında "hoş geldin" dedim. Onun bana yaşatacaklarından habersiz.

Don't Blame me / NefBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin