Bölüm 5

697 45 17
                                    


Dünkü oyunun yorgunluğu ve okyanusun dalga sesleriyle gözlerimi açtım. Begüm'ün de uyanıp uyanmadığını anlamak adına kafamı soluma çevirmemle, derin bir uykuda olan Berna'yla burun buruna gelmem bir oldu. Sağ elini başının altına koymuş, diğerini de muhtemelen Begüm'ün olan beline sarılmış eli tutuyordu. Bulundukları pozisyonun beni içten içe neden rahatsız ettiği düşünmeyi reddederek gözlerimi biraz daha aşağı indirdim. Şortunun renginin değiştiğini fark ettim. 'Yapım, dünkü konseyden sonra yeni kıyafet vermiş olmalı diye iç geçirdim.' Yazık olmuş, kırmızı şort ona daha çok yakışıyordu oysaki. Bakışlarımı bacaklarındaki dövmelerde gezdirirken gelen sesle irkildim.

"Günaydın" ses, fazla uyumaktan şişmiş meraklı gözlerle bana bakan Berna'dan başkasına ait değildi. 

'Belki ona baktığımı anlamamıştır, uyku sersemi her yere bomboş bakıyor olabilirim ki. Yani gözüm dalmış olabilir. Ne diyeceğim şimdi?'

"Pek sabah insanı değilsin sanırım" diye fısıldadı gülümseyerek. Begüm'ün belindeki elini hafifçe okşayıp onu uyandırmayacak şekilde yere koydu ve hafifçe doğruldu. Birkaç saniyeden fazla gözlerimin içine bakmasıyla artık ona bir cevap vermem gerektiğini hissettim.

Sesimi çok yükseltmeden "Kusura bakma ya, günaydın. Hala uyanamadım" dedim yarım ağız. Niyeyse konuşurken gözlerine bakamadım. Tekrar bakışlarımı ona doğrulttuğumda daha da büyük bir gülümsemeyle bana baktığını gördüm. Neden gülüyordu şimdi bana? Hafif gözlerimi kısarak neden dercesine ona baktım.

Gülmeye devam edip ayağı kalktı. 'Ne yani hiçbir şey söylemeden gidecek mi?' diye düşünmemle çantasından matarasını alıp yanıma oturdu.

"Takılıyorum sana Nefise" eğilerek koluma dokundu. Kolunu çekmeden "Stretching yapmaya gidiyorum bana katılmak ister misin, yoksa biraz daha BOŞLUĞA bakmaya devam mı etmek istersin?" diyerek göz kırptı.

Vücudumda GEREKSİZCE artan kan akışıyla suratımın kızarmaya başladığını hissedebiliyordum. TABİİ Kİ FARK ETMİŞ. Sapık gibi kızı dikizlersen fark eder. Geçen saniyelerle kendime iyice sinir oluyordum 'Biraz daha cevap verme Nefise. Biraz daha rezil ol istersen kızım'. İçimden söylenmeme minik bir ara verip cevap verdim.

"Bakılacak daha bir sürü boş yer var" gülümseyerek şakaya vurdum. Yapacak başka bir şey yok. Ya kendimle dalga geçecektim ya da koşarak uzaklaşıp Berna'yı tüm Survivor boyunca görmezden gelecektim.

Kıkırdadığını duyunca devam ettim. "Teklifin için teşekkürler ama biraz daha kestireceğim".

"Tamam o zaman. İyi kestirmeler" diyerek hala kolumun üzerinde olan elini çekti ve deniz kenarına doğru ilerledi.

Kalp hızımın normal bir seyre gelmesini beklerken yüzümdeki şapşal gülümsemeyi başka birine yakalanmadan silmem gerektiği düşüncesiyle gözlerimi kapattım. 

Don't Blame me / NefBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin