Bölüm 17

961 60 96
                                    

Berna, elindeki şişeyle yerde yatan Furkan ve Damla'nın yanına uzandı. Damla, Berna'ya sarılarak "Furki bak kimler gelmiş. HUUUUUUUUU. Seni çok özledim ya AŞKIM BENİMM." Berna, duyduklarının karşısında şaşkın şaşkın bana bakıp gülmeye başladı.

"Ama en çok kimi özledim biliyor musun?" bir an için duraksayıp ağır ağır gözünü açıp kapadı. "Sevgilimi tabii ki. ÇOK ÖZLEDİM ONU ÇOK ÇOK." Geçmiş olsun Berna, Damla maalesef içince ya sevgilisinden ya da eski sevgililerinden bahseden biriymiş. Fena kilitler, saatlerce dinlemek zorunda kalırsın.

Onu kurtarmalı mıydım? Evet. Bunu şimdi mi yapacaktım? Hayır. Bana sessiz yardım çığlıkları atan Berna'ya karşı sırıtarak bakıp Seda Ablaya doğru ilerledim. 

Herkesi anlarım ama Seda Abla burada ne yapıyor kardeşim? Bu kadını bu işe nasıl sürüklediniz?

"Ben, gerçekten kötü biri değilim." burnunu çekip gözyaşlarını siliyordu. "Kimse beni anlamıyor. Ne var biraz sert bir insansam, koloni kurmuşsam? Ne olmuş ha" 

"HAKLISIN ABLAAAAA." Çalılıkların arasından pat diye çıkan Ogeday'dan gelmişti ses. "Hoppalaaa minik kız kardeşimiz Nefise de partimize teşrif etmiş sonunda." yanağımdan bir makas alarak ayakta bir o yana bir bu yana giden Poyraz ve Aysu'ya katıldı.

Müzik yok, sarhoş değilim. Onları izlemenin belgesel izlemekten hiçbir farkı yoktu. Sikerler hepimizi diskalifiye edecek halleri yok ya. Yere çökmüş ağlayan Yasin'in elindeki kırmızı şarabı alıp ben de içmeye başlamıştım artık. 

"Kimse beni sevmiyor biliyor musun? Ezik görüyorlar. Biliyorum beeen ama YANILIYORLAR!" konuştuğu ağaca yumruk atan Yaman elini acıyla tutarak yere oturmuştu.

"Süzme salaksın lan sen. İçerken bile niye mağdura yatıyorsun ya? Bıktım senden!" Yasin, ağlamasına bir son verip sinirli ruh haline bürünmeye başlamıştı. 

Hakan, yerde kıkır kıkır gülerken Furkan da ona eşlik edip yerden baktıkları ağaçların yapraklarını gösteriyor, üstüne yorumlar yapıyordu.

Gözlerimi tekrar Berna'ya çevirdiğimde Damla'nın ona sarılır şekilde yüksek sesle konuştuğunu gördüm. "ÇOK SEVİYORUM ANLIYOR MUSUN BENİ? ÇOOOOK" 

Berna'nın surat ifadesinin fotoğrafını çekebilmek için her şeyi yapardım. "Evet" diyerek bezmiş bir şekilde Damla'nın sırtına ufak ufak dokunuyordu. 

"ÇOK SEVİYORUM HEM DE ÇOK" Poyraz bir anda Tarkan gibi dans etmeye başlamıştı. Ogeday, alkış tutarken Aysu Poyraz'a ok fırlatır gibi yapıyordu.  "Tam kalbime geldi ok." Aysu, onu görünmez okuyla vurmuş olacak ki dizlerinin üstüne çöken Poyraz, kalbini tutuyordu.

Yerde kıkırdayan Hakan bir anda konuşmaya dahil olmuştu. "Lan bu benim hareketim bu HAHAHAHAHAHH" 

Tahminen ne zaman içmeye başladınız? Bu çilingir sofrasını kim, nasıl kurdu? Survivorda nasıl bir durumun içindeyim tam olarak?

Ortaya gerçek anlamda kurulmuş olan masaya doğru gittim. Vay anasını pet bardağımız bile var. Hanginiz bunu yaptıysanız ayvayı yediniz oğlum. 

İki pet şişe ve tonikle birlikte yarısı yenmiş olan baharatlı cips paketini alıp Berna'ların tarafına doğru ilerledim.

"Hayatım haklısın tabii özlemekte" Berna, çıldırdı çıldırmak üzereydi. Bana ölümcül bakışlar atıyordu. Bense yüzümde kocaman bir gülümseme ona doğru gidiyordum.

Berna, oturuyor, Damla ise kafasını Berna'nın boynuna gömmüştü. Hala aynı şeyleri tekrarlıyordu. Damla'nın başını yaslamadığı taraftan Berna'nın arkasından kulağına doğru eğildim.

Don't Blame me / NefBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin