Ellie Lestrange [Regulus Black]

19.Düğün 2

Annemlerin yanına geri döndüğümde yanlarında Voldemort vardı.
'Ellie, gel' diye annem çağırdı beni.
'Bu kızım Ellie,  5.sınıf, Slytherin binasında.'
'Merhaba Ellie.'  Sadece kafamı salladım.
'Lordum, yazın başında oğlum Regulus ve Ellie'yi nişanlandıracağız, son senede evlenecekler.' Dedi Orion Black.
'Regulus, onunla daha önce tanışmıştık.' Dedi Voldemort. Üstünde iğrenç bir insanın içini ürperten hava vardı ve bu beni çok sıkmıştı.

'Anne ben Rabastan'ın yanına gidiyorum.'
Annem kolumu sıktı ve,
'Dur durduğun yerde, onun karşısında saygısızlık yaparsan çok kötü olur.' Dedi fısıldayarak.
'Ne yapar Crucio falan mı yapar, ben alışkınım zaten sizin yüzünüzden merak etme, çok etkilenmem merak etmezsin gerçi.'
'Sen onu tanımıyorsun Ellie. Bir Lestrange karanlık lord tarafından cezalandırıldı mı desinler?'
'Annabel, bir sorun mu var?' Diye sordu lordcuk.
'Yok, bir sorun yok lordum.'
'Ellie, sıkıldın sanırım.'  Voldemort'un bana bakışlarından hiç hoşlanmamıştım sanki ondan nefret ettiğimi, ondan tiksindiğimi anlamış gibiydi.
'Sayın davetlilerimiz, düğünümüz başlıyor.' Diye bir anons duyuldu ve bende hemen Rabastan'ın bulunduğu masaya koştum,

'Bir şey mi oldu?' Diye sordu Rabastan.
'Yok, olmadı. Neyse Rodolphus ile Bellatrix geliyor.'
Herkes kafasını onların geldiği yöne çevirdi, ikisi de mükemmel görünüyordu.
Bir masaya geçtiler, sonra da nikahları kıyıldı. Herkes alkışlamaya başladı, Rodolphus evlenmişti ister istemez duygulanmıştım, biraz gözlerim dolmuştu canım abim.
Rabastan, duygulandığımı fark edip bir kolunu bana sardı ve
'Duygulandın mı sen?' Dedi muzip bir ses tonuyla.
'Evet, abimiz evleniyor ya Rabastan!'
'Bende Regulus evleniyor zannediyordum.' Dedi.
Yanımızda duran Regulus adını duymasıyla bize doğru döndü,
'Ne oldu Rabastan?'
'Ellie, duygulanmış da onunla uğraşıyordum.'
Regulus da bana bakıp önüne döndü. Tepki vermeden. Of, anlayamıyorum şu çocuğu.

Herkes dans etmeye başlamıştı.
Annem ilerideki masadan ikide bir bana kaş göz yapıp duruyordu. Sanırım Regulus ile dans etmemi istiyordu, sabahki mükemmel sohbetimizden sonra o biraz zordu sanki.
Ama Walburga Black etkenini unutmuşum.
'Çocuklar, siz de Lucius ve Narcissa'nın yanına gidip dans etsenize.'
Regulus, annesine hayır der gibi bakınca Walburga Black bizi piste doğru ittirdi.
Regulus da bir elini belime koydu, bende bir elimi onun omzuna sonra da ellerimizi birleştirdik ve dans etmeye başladık.

'Annem ısrar etmese düşünmüyordum.'
'Ben çok meraklıydım sanki.'
'Bir şey dicem, bizim neden birden aramız açıldı?'
Bir süre yüzüne boş boş baktım.
'İlk önce sen benimle iletişim kurmamaya başladın sonra yanıma da gelmemeye başladın, olduğum ortamlardan kaçar gibi bir halin vardı. Yani bunlar benim yorumlarım.'
'Senden kaçmadım.'
'Dediğim gibi benim yorumlamam.'
'Yanlış yorumlamışsın, senden kaçmadım ama şu gerçek ki senin olduğun ortamlara gelmiyordum.'
Bunu dedikten sonra gözlerine büyük bir hayal kırıklığıyla baktım. O da sanki bir şeyler hissettiğimi anlamış gibi bakıyordu.
'Çünkü.'

'Evet, sayın davetlilerimiz bugün bizi kırmayıp davetimize geldiği için Karanlık lordumuza çok teşekkür ediyoruz.' Dedi babam yüksek sesle.
O sırada herkes alkışlamaya başladı, ben hariç.
Tam Voldemort'a kafamı çevirdiğimde bana baktı göz göze geldik ve benim alkışlamadığımı hatta ona iğrenerek baktığımı fark etti.
Regulus da bunu fark etmiş olacak ki,
'Lord sana biraz kötü baktı sanki, alkışla bence tehlikede olmanı istemem.'
'Sen bir şey söylüyordun söyle hadi dinliyorum.'
'Şu an olmaz.'
'Niye?'
'Müsait bir zamanda söylerim.'
'Peki.'

...

Düğün sona ermişti.
Davetliler gitmişti, bir kişi hariç Lord Voldemort.
Gözlerini Black, Malfoy ve bizimkiler yani Lestrangeler üzerinde gezdirip duruyordu.
En sonunda Lucius'un babası konuştu
'Lord'um bir ordu kuracakmışız sanırım, ondan bahsedecek misiniz?'
'Evet, buna değinmen güzel oldu, Abrixas.'
'Ordumun adı -Ölüm yiyenler- olacak.'
Herkes biraz şaşkın ve heyecanlı bakıyordu. İsminden anladığım kadarıyla insanları yani Muggleları öldüreceklerdi.
Yanımda duran Regulus'a baktım meraklı meraklı Lordu dinliyordu.
Ona baktığımı anlayınca kafasını bana doğru çevirdi, bir süre birbirimizin gözlerine daldık sonra ben kafamı çevirdim ne yapıyorsun sen Ellie onun sevgilisi var.

...

Eve geldiğimizde Bellatrix ve Rodolphus yanımızda yoktu 5 günlüğüne tatile gittiler.. Bende odama gidiyordum ki
'Ellie!' Diye bağırdı babam.  Yine ne yaptım acaba?
'Karanlık Lordun karşısında yaptığın saygısızlıklar neydi öyle?'
'Ne yaptım yine?'
'Şuursuz gibi soruyor bir de?!' Diye çıkıştı annem.
'O geldiğinde ağzına bir şeyler tıkmaların, seni onunla tanıştırırkenki umursamazlığın, herkes alkışlarken seni alkışlamaman! Daha sayayım mı Ellie?' Diye bağırmaya başladı annem de.
'Sevmiyorum çünkü onu, saygı da duymuyorum boş yere insanların canına kıyan birini sayacak sevecek değilim!'
'Yürü!' Diye kolumdan tutup çekiştirmeye başladı babam.
'Baba? Ne yapıyorsun?' Diye bağırdı kenarda duran Rabastan.
'Çekil Rabastan!'
'Baba yapma!'
Babam beni tutup küçük merdivenin başından zindana attı. Yere çok sert düşmüştüm ve sırtım çok acıyordu. Pislik Lestrange kapıyı kapattı ve yanıma gelip bana lanetler savurmaya başladı.
'Senden nefret ediyoruz! Sen nasıl bizim çocuğumuz olursun ya nasıl!'
'Öz- özür diler-im. Ahh sırtım.'
'Cezanı çekeceksin Hogwarts'a gidene kadar burada kalda, o iğrenç küçücük aklın belki yerine gelir!'
'BABA YAPMA!' En son duyduklarım Rabastan'ın bağırış ve kapıya yumruk atma sesleriydi.

Gözlerimi açtığımda etraf zifiri karanlıktı hiç bir şey göremiyordum, karanlıktan nefret ediyorum!
Ağlamaya başladım, tam yerden kalkmaya çalışacakken sırtımın ağrısını hissettim.
'Ahh'
'Hayır ya offf'
'Merlin! Çok acıyor!'
Duvara omzumu dayadım ve oturdum kaldım ne yapacaktım yine burada?
Voldemort'tan nefret ediyorum!

Bölüm nasıldı?
Yine uzun zamandır bölüm gelmiyordu, umarım beğenmişsinizdir.