25

533 53 29
                                    

"Hyunjin! Oğlum birazdan eve gideceğiz, şu çantayı arabaya götürür müsün? Araba aşağıda zaten. İnince hemen karşında görürsün."

Hemen oturduğu sandalyeden ayağa kalktı.

"Tamam anne."

Annesinin elinden çantayı aldı ve bana bakarak konuşmaya başladı.

"Ben hemen geliyorum."

Başımla onu onaylandıktan sonra gidişini izledim.

Bir süre sonra kalkıp ben de çıktım dışarıya. Ona görünmeden evime gitmeye başladım. Ne de olsa artık iyiydi, bana ihtiyacı kalmamıştı.

...

Evin salonunda oturmuş sevdiğim televizyon programlarından birini izlerken telefonum çaldı. Arayan Olivia'ydı. Aramayı cevapladım.

"Efendim?"

"Kapıyı aç."

"Ne?"

"Kapıyı aç işte, nesini anlamadın? Çabuk ol Lix çok yoruldum..."

"Tamam."

"Açarken sessiz ol ama. Annemler bilmesin, duymasınlar."

"Tamam tamam."

Telefonu kapattım ve o anın heyecanı ile oturduğum kanepeye telefonumu fırlatıp kapıya doğru koştum. Geleceğini ben dahil hiç kimseye söylememişti galiba.

Kapıyı yavaşça açtım ve onu gülerek karşıladım. Fısıldayarak konuştu.

"Neredeler?"

Ben de fısıldayarak cevap verdim.

"Kim nerede?"

"Kim olabilir Lix?"

"Haa, annem ve babam mı?"

"Evet."

"Annem balkonda, babam da odasında."

"Tamam, çok iyi. Odana çıkalım hadi."

"Tamam."

Sırtındaki çantasını ben aldım. Kendiyle getirdiği küçük valizi de kendi taşıdı. Beraber odama girdik. Girer girmez kendini yatağın üzerine bıraktı ve biraz oturdu. Ben de yanına oturdum, ardından ona sarıldım.

"Hoşgeldin. Seni çok özledim."

"Ben de seni çok özledim Lix. Ama sanki sende bir gariplik var. Bir sorun var gibi çözemedim."

Evet bende bir gariplik var.

"Sadece eskisi gibi neşeli değilim o kadar. Başka bir şey yok."

Endişeli gözlerle bana baktı.

"Neden?"

"Sıkıldım, sakin biri olmak daha iyi."

"Hiç inanmak istemiyorum biliyor musun?"

Sorgulayan gözlerle bakıyordu bana. Konuyu dağıtmak ve daha fazla konuşmak istemediğimden konudan alakasız bir soru sordum.

"Boşver bunu, annemlerin karşısına ne zaman çıkacaksın? Hep burada kalamazsın ya..."

"İkisini de salona çağır, kanepeye otursunlar. Ben de aniden ortaya çıkarım işte."

"Tamam, gidiyorum."

"Git git."

...

Akşam saat 7'ydi. Olivia, annem ve babam salonda televizyonun karşısında birlikte film izliyorlardı.

Ben ise mutfak masasında oturmuş hem dolaptan çıkardığım kurabiyeleri yiyordum, hem de telefonumla uğraşıyordum.

Yukarıya düşen bildirime baktığımda yazanın Hyunjin olduğunu gördüm.

...

Felix-Hyunjin WhatsApp konuşması

Hyunjin:
Felix
Neden gittin

Felix:
Artık bana ihtiyacın kalmamıştı

Hyunjin:
Benim sana her zaman ihtiyacım var
Ben seni çok sevdiğimi fark ettim

Felix:
Sorun da bu işte Hyunjin
Sen beni istediğin için sevmiyorsun sadece bana ihtiyacın olduğu için seviyorsun

Hyunjin:
Eğer bana ikinci bir şans verirsen her şeyi düzeltebilirim Felix

Felix:
Sana tekrar nasıl güvenebilirim ki?
Yine aynı şeyler olursa ben gerçekten biterim artık
Çünkü çok yordun beni Hyunjin Anlıyor musun?

Hyunjin:
Her şeyi toparlayacağım söz veriyorum sana
Lütfen Felix
Görüldü

...

Aniden Olivia'nın sesini duyunca telaşla telefonu kapattım ve masanın üzerine bıraktım.

"Ben de kurabiye istiyorum!"

Dönüp ona baktım.

"Gel, otur yanıma."

Sandalyeyi çekti ve yanıma oturdu. Yemeye başlamıştı ki bir anda durup bana baktı.

"Bu surat ne böyle?"

"Hiç bir şey."

"Felix uzatma, söyle işte. Geldiğimden beri çok değişiksin zaten. Ne oldu?"

Ellerimle yüzümü ovdum.

Ona o an orada her şeyi anlattım. Hyunjin ile yaşadığımız her şeyi, bana yaptıklarını, birlikte geçirdiğimiz eski günleri...

...

Kurabiye yediğimiz tabağı bulaşık makinesine koydum ve tekrar Olivia'nın yanına dönüp geri oturdum yerime. Ben henüz oturmadan konuşmaya başladı.

"Herkes ikinci bir şansı hak eder Lix. Bence tekrar deneyebilirsin."

"Emin misin?"

"Tabiki."

Ellerini saçlarımın arasında gezdirdi, daha sonra bir öpücük kondurdu.

...

wretched | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin