4.~Acı~

181 69 112
                                    

Yeni bölüm ile sizinleyim
İyi okumalar♥︎

....

İşte şimdi sıçmıştık...

Adamlar kolumuza asılarak bizi arabaya otutturdu. Yanıma baktığımda sahte abim oğulcan vardı "lan hepsi senin işinmiydi ne istiyon benden"

Sırıtarak yüzüme baktı sahtekar herif... "Bilgi başka bişey değil merak etme bişey yapmam sana. Ama arkadaşların için bu kural geçerli gibi durmuyor sanki."

"Arkadaşlarıma bisey yaparsan seni mahvederim anladın mı? Hem istediğin bilgilerine nah veririm sana" son kelimem de el hareketi çekmiştim. Yine havamızı attık...

El hareketime şok olmuş gibi hâlâ elime bakıyordu. "Ne?!" Beni hâlâ duymadan elime bakıyordu bende baktığı elimle bi kere daha nah çektim.
Çok şükür yüzüme baktı.

Sinirlenmiş olucakki elime vurdu. "Ne vuruyon sende bakma sap sap alla alla ya"

"Uğraşma benimle. İstedigim bilgileri paşa gibi verirsin" son söylediğine kahkahamı bastırdım.

"Öyle mi olacakmış" dedim dalga geçerek.

"Evet, öyle olucak" dedi ve ònüne döndü

Bende oflayarak döndüm önüme....

......

Araba durduğunda bakışlarımı ayırdım pencereden. Arabadan indiğimizde etrafa göz gezdirdim ormana gelmiştik Allah bilir bu adam ormanda bize napcak... "Bağlayın şunları sandalyeye" korumaları patronunun sözünü dinleyerek bize doğru yürüdüler bana doğru gelen kişiye baktım Yine mi bu... kel adam bana doğru geldi ve beni sandalyeye bağladı. Kızlara göz gezdirdim Ada ıslık çalıyordu. Mihri ayağıyla yere ritim tutmuştu. Naz ise etrafa bakıyordu benim gibi.

Oflayarak döndüm önüme. "Ee söyle bakalım" ne dediğinden anlamayarak baktım yüzüne " Neyi söylememi bekliyorsun?" Söylediğim cümleye sinirlenmiş olmalıydı. Arkasındaki silahı çıkartıp bana tuttu.

" Konuş dedim sana" ne konuşacağımı bilseydim konuşurdum ne istediği belirsiz  bu adamın "Diyorum ki gerezek adam, ne konuşuyum diyorum ne istiyorsun diyorum neden buraya geldik diyorum sen geldin konuş diyorsun NE KONUSUYUM BEN KONU NE?!"

Oğulcan'ın tokat atmasıyla  sağ tarafıma düştü başım. "Konuş dedim!" Kahkaha atarak kaldırdım başımı. Ne konuşacağımdan ufak bir bilgim yoktu. "Tamam, konuşuyum ben Lal  Öksüz kitap okumalara bayılırım... Ben bişey sorcam sorim mi?" Oğulcan  başını sallayarak cevabıma yanıt verdi.

" Benim kedim vardı sarı renkte nerde o en son kucağımdaydı şu kel adam aldı" dedim kel adamı başımla işaret ederek. Oğulcan, kel adama dönerek baktı sonra oflayarak indirdiği silahı tekrar bana doğru tuttu.

"Lal, saçma saçma konuşma bilgiyi ver artık" oflayarak gülümsedim bu adam ne beyinsiz ya anlamıyor galiba.

"Senin beyninde sıkıntı mı var? Neyin bilgisi ya?!" Bundan nefret ediyordum biri gelip 'sevgilim bana bişey dedi biliyor musun?'bu soruyu soranlar ile bu adamın benden bilgi istemesi aynı biz o arkadaşa soruyoruz hayır nededi diye. Ama bu ogulcana soru sorulmuyor ki...

Oğulcan gülümsememe bakarak karnıma tekme attı. Acımamıştı hayır, çok acıdı... yüzümü buruşturarak baktım Oğulcan'a. "Konuş dedim" ifademi bozmadan bakmaya devam ettim. "Canının yanmasını önemsemiyorsun anlaşılan" diyerek Naz'a doğru yürüdü.

Oğulcan silahını Naz'ın kafasına tuttu. Benim yüzümden ona birşey olmamalıydı... " Oğulcan,yapma!" Dediklerimi umursamadı silahla Naz'ın kafasına vurdu...

LÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin