Alaz'ın sesinden:
Nedense agresifleşmiştim, belkide kullandığım ilaçlardı. Asi'ye söylediklerim kafamın içinde yankılanıyordu. Acaba ağır şeyler mi söylemiştim ama ona karşı duygularımın olduğunu gizlemek için bu kadar ağır şeyler söylemem yanlıştı. İlk başta ona olan duygularımdan bahsetmem de yanlıştı. Ben Alaz'ım, ben değişmem, ben hiçbir kıza aşık olmam. Ama Asi hiçbir kızlardan değildi. Ona karşı duygular beslemek istemiyordum. Çünkü hayatım değişecekti. Belkide değişmeliydi ama ben buna hazır değilim. Asi acaba nasıl hissetmişti, ağlamış mıydı yoksa umrunda bile olmamış mıydı? Bunları oturduğum bir bar sandalyesinde biramı yudumlarken düşünüyordum ki telefon çaldı.Arayan Çağla'ydı.
"Alaz nerdesin?"
"Ne oldu Çağla ne var?"
"Ne yaptın Asi'ye. Kız perişandı."
Ne yani Asi üzülmüş müydü. Benim için.
"Sanane Çağla. Ne yaptıysam yaptım."
"Ya senden sadece bir şey istedim. Kızın doğum günü için onu oyala, yanında ol demiştim. İlk geceden kıza demediğini bırakmamışsın. Ya kıza yetim hasta fakir demişsin. Biliyor musun Asi bunları istemedi. O da ailesinin olmasını sıcak yuvada olmayı en çokta hasta olmamasını isterdi. Ama onun en çok ağrına giden şey ise ona hasta demendi. Koskoca sokak kızını bir kelimeyle yıktın ya helal olsun sana. Kız zaten gözümüzün önünde ölüyor. Yaralarını saralım derken kızın yaralarına tuz basıyorsun. Siktir git şimdi diğer kızları koynuna almaya. Pislik." yüzüne kapatmıştı. Dediklerinde haklıydı. O konuşurken kalbim daha çok ağrımıştı. En çokta 'kız gözümüzün önünde ölüyor' kelimesi acıtmıştı. İstemsizce gözümden yaş gelmeye başladı.Kıza ağır konuşmuştum ve daha öncesinde bile kalbini çok kırmıştım.
Yazar sesinden:
Alaz bunları düşünürken masadan kalktı ve çıktı gitti. Asi uyku ilacını almış uyuyordu ve dinlenmek ona iyi gelicekti. Çağla doğum gününü erteleme kararı almıştı. Çünkü Asi'nin uyku ilacını alıcağını biliyordu ve Asi gün boyu uyuyacaktı. Zaten bir gün ertelemekten bir şey olmaz dedi. Çağla Alaz'a karşı çok sinirliydi, onların nasıl aynı anneden ve aynı karından çıktıklarını düşünüyordu. Çünkü Çağla yufka yürekliyken Alaz acımasız biriydi.Alaz bardan çıktı ve arabayı hastaneye doğru sürdü. Hastaneye geldi ve Asi'nin odasına doğru yürümeye başladı. Odanın kapısının önüne geldiğinde duraksadı. 'Kapıyı çalsam mı çalmasam mı' düşüncesine kapılıyordu. En sonunda kapıyı çaldı ama içeriden ses gelmedi. Alaz, Asi'nin uyku ilacını aldığını tahmin etti ve içeri girdi. Nasıl olsa Asi duymayacaktı. Alaz içeri girip Asi'nin yatağının kenarına oturdu. Elleriyle oynamaya başladı. Boynu bükük." Ben çok özür dilerim Asi. Dediklerimi bilmiyordum. Kalbim sana 'çok güzel gülüyorsun.' dedi ama beynim çok kötü şeyler söylememe sebep oldu. Ben seni hal etmiyorum Asi. Ben üzerim, ben değişmem. Özür dilerim." dedi ve Asi'nin saçlarını koklayıp öptü.
Asi'nin sesinden:
Alaz'ın dediklerinin hepsini duydum. Ama uyuyormuş numarası yapmıştım. Saçlarımı koklayıp öptükten sonra ellerimi tuttu. Tavrımı belli etmek için ellerimi onun ellerinden sertçe çektim. Alaz şaşırmıştı ve hiçbir tepki vermeden çıktı. Gözlerimi açtığımda, gözümden bir damla yaş geldiğini hissettim. Onu affetmeyecektim ve arama mesafe koyacaktım. Yaptığı bana göre büyük hakaretti hasta yetim ve fakir olmayı ben istemişim gibi suçlu ben mi olmuştum yani. Tekrardan gözümü kapattım ve kendimi uyku ilacının etkisine bıraktım.Uyandığımda ertesi gün olmuştu. Öyle çok uyumuşumki heryerim tutulmuştu. Birden odayı Çağla basmıştı. "Kuzum ben geldim birlikte kahvaltı yaparız diye." dedi enerjik bir şekilde. "Sabah sabah nasıl bu kadar mutlu ve enerjiksin. Bunun sırrı nedir acaba." dedim." Bu sırrın adı Çağla Soysalandır canım." dedi gülerek."Hadi seni hazırlayalım da çıkalım annemden izin aldım. İzin verdi iki üç saatliğine ama serumunu da yanına alacağız. Tekerlekli sandalyeye takarız. Ama önce seni hazırlayalım merak etme bir tane elbise giyiceksin birazda makyaj." dedi ve gözlerim parlamıştı." Nereye gidicez Çağla çatlatma insanı." dedim sabırsızlanarak."Gidince görürsün." dedi. arabaya bindik ve Tolga'nın mekanına gittik."Neden buraya geldik." dedim."İçeriye geçince görürsün diyip bagajdan tekerlekli sandalyemi çıkardı ve beni bindirmek için koluma girdi. yavaşça sandalyeye oturdum ve çağla serumumu, serum tutacağına taktı. İçeri girdiğimizde etraf çok karanlıktı."Çağla mekan kapalı yanlış mı geldik." dedim, birden ışıklar açıldı, Yaman ve Cesur konfeti patlattı, Rüya ve Tolga da başlarında doğum günü partisi şapkalarıyla birlikte ağızlarındaki üfleme düdüğünü güçlükle üflediler. Doğum günümü kimse unutmamış ve ben unuttular sanmıştım. yüksek sesten dolayı gülerek kulağımı kapattım.
Gülerek etrafa baktım ve uzaktaki koltukta Alaz'ı bana dik dik bakarken gördüm. Gördüğüm anda gülüşümü soldurdum, Alaz'da bunu farkedip yüzünü asmıştı ama belli etmemeye çalışıyordu. Boynumu eğip ellerimle oynadım ve Çağla'ya baktım. O da durumdan haberdardı. Cesur önüme eğilip pastayı önümde tuttu. Herkese minnettar gözlerle bakarak dileğimi tuttum ve pastamı üfledim. Alaz'da dahil herkes alkışladı ve ışıklar tam açıldı. Heryer çok güzeldi. Aradan yarım saat falan geçmişti ve pastalarımızı yiyip kokteyllerimizi yudumluyorduk. Arkadan hoş müzik çalıyordu. Oturup sohbet ediyorduk. Parti bana göre çok eğlenceli geçiyordu ama birilerine göre öyle değildi." Off bu parti baymadımı sizcede, hı abisi." diyip Yaman'a baktı." Hayır Alaz biz gayet iyiyiz, ama sana göre sıkıcıysa gidebilirsin." demişti." Doğum günün çok sıkıcı Asi kız. Ben olsam herkesi davet edip parti verirdim." dedi ve ona dik dik baktım." Sence şu halimle büyük bir parti kaldıracak halim mi var lan." dedim elimi kaldırarak." Alaz ne istiyorsun. Arkadaşça, ailece küçük bir parti işte bozmasana." dedi Çağla. Çağla lafını bitirir bitirmez Alaz sandalye çekip yanıma oturdu." Ailecek mi hıh." diye sırıttı." Bunlar ne ara senin AİLEN oldu Çağla." dedi bastıra bastıra." Alaz kes artık onlarda artık ailemizde. Yaman abimin kaybettiği yılları telafi ediyoruz işte. Be olucak azcık anlayış göstersen." dedi Çağla kızarak." Bırak Çağla bu bizi aileden saysa ne olur saymada ne olur." dedim göz devirerek." Bu lafları bir gün sana yediririm Asi kız." dedi bana yaklaşarak." Öncelikle geri çekil, bana ne zaman laflarımı yedireceksin, hiçbir zaman. Çünkü bir iki aya kalmaz giderim ben zaten. Senide büyük dertten kurtarmış oluruz." dedim ve son cümlemde güldüm ama Alaz'da dahil hiçkimse gülmemişti aksine yüzleri düşmüştü." Ya üzülmeyin hemen doğanın kanunu bu hepimiz öleceğiz." dedim ve Alaz bana hem sinirli hemde üzgün şekilde bakıyordu." Hepimiz öleceğiz ama en çok üzüldüğüm şey, ya istediğin bir şeyi yapmadan hayatın tadını çıkarmadan ölürsen." dedi." Merak etme ben zaten istediğim şeye kavuştum bile." dedim ve herkes sorar gözlerle bana baktı." Ya baksanıza hepimiz bir toplandık, benim bu zamanımda beni yalnız bırakmadınız, şu kısacık zamanda birbirimize nasıl kol kanat gerdik. Ben daha ne istiyeyim ki." dedim. Çağla ve Yaman'ın gözlerinden damla düşmüştü. Alaz'ın ise gözleri dolmuştu. Ona baktım ve şaşırdım." Alaz sen ağlıyor musun?" dedim hafif sırıtarak." Hayır be ne ağlaması. Ben ağlar mıyım." dedi ve Çağla gülmeye başladı.
Biraz boş bir bölün oldu ama bayağıdır bölüm atmıyordum öylesine çerezlik bıraktım. Bayram telaşıydı bide din doğum günümdü o yüzden geç geldii.🫶🏻🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Hala Vazgeçmedim
RomanceFakir Asi kız ve Zengin Alaz oğlan. Birbirlerinden ne kadar nefret etseler ve başkalarını sevselerde aşk onları başka şekilde yönlendirir. Alaz Rüya'a olan duygusunu aşk sanmaktan vaz geçer, Asi ise kahramanına duyduğu aşkı yok eder. Aralarında ne k...