CHEF x Taekook

episode 18

İYİİİİİİİİ~

OKUMALAR🌌

***
Sinirden çenemi kasmış ve Jimin'in telefonuna baktığımı anlamaması için önüme geri dönmüştüm. 2 gündür deli gibi onu düşünüyordum, ağlıyordum, belki o şimdi açtır düşüncesiyle yemek bile yiyemiyorum ama o arkadaşlarımla iş birliği yapıyormuş meğer. Jimin bir tek Taehyung'la mesajlaşmıyordu grup kurmuşlardı ve muhtamelen Hyunjin ile Seokjin de vardı.

Aklıma gelen şeyle sırıtmış ve ayağa kalkıp konuşmuştum.

"Eee benim midem bulanıyor da tuvalete gideceğim belki dışarı çıkıp hava da alırım biraz"

Üçü de kafa sallayarak onaylamıştı beni tuvalete doğru yürürken aklımdaki şeyi yapıp yapmamakta hâlâ kararsızdım ama madem onlar benim arkamdan iş çeviriyorlardı bende minik bir şaka yapabilirdim.

Biraz bekledikten sonra garson çocuklardan birini durdurup eline birkaç won sıkıştırmış ve istediğim şeyi yapmasını söylemiştim. Jimin'lerin masasına gidip dediğim şeyleri söylemesiyle üç arkadaşımda telaşla aynı anda telaşla masadan kalkmışlardı.

Mekandan çıkış yaptıklarında Jimin hemen telefonla birini aramıştı. Biraz yanlarına yaklaşmış ve arabaya bindiklerin de bende bir taksi durdurup öndeki aracı takip etmesini söylemiştim. Jimin defalarca beni aramıştı ama telefonumu temelli olarak kapatmıştım.

Bu yaptığım şey yüzünden umarım bana kızmazlardı ama onlar da bana yalan söylemişti bende kendime göre haklıydım.

Camdan dışarı baktığımda sahile yaklaştığımızı gördüm güneş batmak üzereydi ve bu görüntü muhteşemdi.

"Araba durdu efendim bizde duralım mı?"

Taksicinin sesini duymamla kafamı onaylarmışcasına salladım. Havalar henüz tam ısınmadığı için sahilde kimse yoktu.
Jimin gilleri fark ettirmeden takip ettiğimde gördüğüm bedenler ilk önce şaşırmama sonra da herşeyi anlamama sebep olmuştu. Namjoon hyung, Yoongi hyung, Hoseok ve tabikide ele başları Kim Taehyung olmak üzere herkes buradaydı ve şuan hepsi benim siyah takım elbiseli korkutucu adamlar tarafından kaçırıldığımı sanıyordu. Gülmemek için elimle ağzımı kapatmış ve onların hazırladığını düşündüğüm şeylere bakmıştım. Uzun bir yemek masası vardı her yer ışıklarla süslenmişti ve yerde kırmızı güller duruyordu kısacası herşey çok güzel hazırlanmıştı. Tartışıyorlardı Taehyung sinirle bir şeyler söylüyordu daha fazla abartmak istemediğim için onlara yönelecektim ki ayağım bir şeye çarpmıştı. Yere baktığımda kumların arasında konfeti olduğunu gördüm elime aldım ve yürümeye devam ettim her kes ayrı bir kafada olduğu için beni fark edememişlerdi. Adımlarımı hızlandırdım ve onlara sadece 13-14 adımlık mesafem kaldığında konfetiyi patlattım. Durdukları yerde korkuyla sıçramış ve bana dönmüşlerdi. Onların şaşkın bir o kadar da korkmuş olan ifadesini görünce kahka mı tutamamış ve gülmeye başlamıştım. Gözlerim dolamaya başladığında kendimi zorla durdurmuş sırıtarak konuşmuştum.

"Noldu çok mu korktunuz? Arkam dan iş çevirirseniz böyle ol-"

Bir anda dudaklarımda hissettiğim baskıyla neye uğradığımı şaşırmıştım. Taehyung ihtiyaçla dudaklarımı yerken transtan çıkıp karşılık vermiştim.

"Ohaa! Çüşş!"

Hyunjin ve Hoseok'un söylenmelerini umursamadan kollarımı sevdiğim adamın boynuna dolamış özlemimi gidermeye çalışmıştım. Sonunda nefessiz kaldığım için ayrılmış ve kafamı boynuna gömerek sarılmıştım o da karşılık vermiş saçlarıma kokulu öpücükler kondurmaya başlamıştı.